Güney Kıbrıs’ta yatırımlarda bulunması için Rum Yönetimi’nin verdiği daimî ikamet izniyle 2016 yılından bu yana Güney Kıbrıs’ta yasal bir şekilde bulunan bir İran'lının, KKTC’deki "Rum mallarıyla" ilgili de “iş yaptığı” haber verildi.
Politis gazetesi manşetten ve iç sayfadan geniş yer verdiği haberinde, yapılan şikâyetin ardından Rum Yönetiminin yetkili makamlarının İstihbarat Teşkilatının (KİP) da katılımıyla konuyu araştırdığını ve araştırmanın, söz konusu İranlının, emlakçı olan ve yaşamını KKTC’de sürdüren eski eşinin yardımıyla KKTC’deki "Rum mallarından" hem yasadışı bir şekilde istifade ettiğini, hem de bunların yabancılara satışıyla uğraştığına işaret ettiğini belirtti.
Rum Yönetiminin bunun üzerine hemen İranlının daimî ikamet iznini geri aldığını kaydeden gazete, İranlının "Kıbrıs Rum mallarıyla ilgili olarak" İtalya’ya tutuklanan Kıbrıslı Türk Avukat Akan Kürşat’la bir bağlantısının olup olmadığının araştırıldığını belirtti.
Güney Kıbrıs’ta ikamet iznine sahip İranlının, bir yandan taşınmaz satın alarak Güney Kıbrıs’ta yatırımda bulunduğunu, bir yandan da KKTC’de yaşamını sürdüren ve emlakçı olarak faaliyet gösteren eski eşi aracılığıyla "KKTC’deki Rum mallarının yasadışı bir şekilde satışını yaptığını" kaydeden gazete, daimî ikamet izinlerinin Güney Kıbrıs’a yatırım yapılması amacıyla üçüncü ülke vatandaşlarına verildiğine işaret etti.
Bir kişinin bu izni kullanarak AB’nin tümünde özgürce hareket edebileceğini, öte yandan yabancı uyruklu bir kişinin KKTC’de yasadışı faaliyetlerde bulunmak için Rum Yönetiminden ilk kez faydalanmadığını kaydeden gazete, İsrailli Yaacov Afik’in durumunu anımsatarak, Portekiz ve KKTC pasaportu sahibi olan Afik’in Rum Yönetiminde de daimî ikamet iznine sahip olduğunu ve KKTC’deki "Rum malları" üzerine villalar, daireler ve oteller inşa ettiğini öne sürdü.
Öte yandan gazete, haberinin devamında sözde “Trikomo (İskele) Muhtarı” Yakovos Hacıvarnavas’ın, KKTC’deki "Rum malları" üzerine yapılan inşaatlar konusunda gazeteye yaptığı açıklamalara da yer verdi.
Açıklamasında “işgal altındaki diğer belediyelerle” de temas içerisinde olduklarını ifade eden Hacıvarnavas, belediyenin avukatlarla işbirliği içerisinde ilerlemeye ve durumun tersine çevrilmesi için bir eylem planı hazırlamaya karar verdiğini söyledi.
Hedeflerinin bilgilerin toplanması, mülklerin belirlenmesi ve bunlardan istifade edilip edilmediğinin aynı zamanda yatırımcıların kim olduğunun ortaya çıkması olduğunu dile getiren Hacıvarnavas, bunun akabinde devletle iş birliği içerisinde yargı yolunun izleneceğini söyledi.
Hedeflerinin bu kalkınma faaliyetlerinin durdurulması ve ikinci olarak da tazminat talep edilmesi olduğunu dile getiren Hacıvarnavas, paranın kendi başına bir amaç olmadığını ancak bunun yasadışılığı durdurmak için bir yol olduğunu iddia etti.
Gazete Rum polisinin konuyla ilgili araştırmasının da gelişme halinde olduğunu yazdı.