Dünya

Putin, Ukrayna ile ateşkes için Rusya'nın şartlarını açıkladı

Abone Ol

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna'nın birliklerini Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya'dan çekmesi ve NATO'ya katılma isteğinden vazgeçmesi halinde Kiev ile müzakerelere başlayabileceklerini belirterek, "Tarihteki trajik sayfayı kapatmaya, Rusya'nın Ukrayna ve Avrupa ile güvene dayalı iyi komşuluk ilişkilerini yeniden adım adım inşa etmeye çağırıyoruz." dedi.

Putin, Rusya Dışişleri Bakanlığı yetkilileriyle başkent Moskova'daki bakanlık binasında toplantı yaptı.

Toplantıya, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Kremlin Dış Politika Danışmanı Yuriy Uşakov ve çok sayıda yetkili katıldı.

Toplantıda konuşan Putin, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy'nin görev süresinin sona erdiğini belirtti. "Ukrayna'daki iktidarın 2014'te olduğu gibi meşru olmadığını ve gasbedildiğini, Zelenskiy'nin meşruiyetinin hiçbir hileyle sağlanamayacağını" kaydeden Putin, "Ukrayna'da yürütme organı değil, Verhovna Rada (parlamento) meşrudur." ifadesini kullandı.

Ukrayna ile müzakere masasına oturmaya hazır olduklarını dile getiren Putin, Ukrayna ile ateşkes için Rusya'nın şartlarını bildirdi. Putin, "Ukrayna askeri birliklerinin Donetsk ve Luhansk halk cumhuriyetleri, Herson ve Zaporijya bölgelerinden çıkarılmalı. Kiev'in buna hazır olduğunu ilan etmesi ve birliklerini çekmeye başlaması, NATO'ya üye olma planlarından vazgeçtiğini resmen bildirmesinin ardından hemen çatışmaları durdurma ve müzakereleri başlatma emrini vereceğiz. Bunu hemen yapacağız." dedi.

Ukrayna birliklerinin, söz konusu bölgelerden engel konulmadan güvenli şekilde çekilmesini garanti ettiklerini vurgulayan Putin, "Kiev'in, birliklerin çekilme, herhangi bir ittifaka üye olmama, Ukrayna'nın gelecekteki varlığına bağlı olan Rusya ile diyaloğu başlatma konusundaki kararları Batı'nın emirlerine değil mevcut gerçeklere ve Ukrayna halkının ulusal çıkarlarına dayanarak alacağını umuyoruz." şeklinde konuştu.

Putin, konuşmasına şöyle devam etti:

"Ukrayna'ya bugün tekrar gerçek bir barış teklifi yapıyoruz. Eğer Kiev ve Batılı ülkeler, önceden olduğu gibi bu teklifi kabul etmezse bu, kanın dökülmesinde onların siyasi ve ahlaki sorumluluğudur. Temas hattındaki gerçekler Kiev'in yararına ileride değişmeyecek ve müzakerelerin yeniden başlatılması için şartlar farklı olacak. Batı'nın istediği gibi geçici ateşkesi sağlamayı ve meseleyi dondurmayı değil, çatışmaları sonlandırmayı teklif ediyoruz."

"Ukrayna'nın tarafsız ve nükleer silahsız statüye sahip olması, asker, silah ve Nazilerden arındırılması gerektiğini" ifade eden Putin, söz konusu pusular konusunda 2022'de İstanbul'da yapılan müzakerelerde mutabık kalındığına dikkati çekti.

Bununla birlikte Batılı ülkelerin Rusya'ya yönelik uyguladığı yaptırımların kaldırılması gerektiğini bildiren Putin, "Rusya, Ukrayna'daki savaşı gerçekten sona erdirecek bir teklif yapıyor. Tarihteki trajik sayfayı kapatmaya, Rusya'nın Ukrayna ve Avrupa ile güvene dayalı iyi komşuluk ilişkilerini yeniden adım adım inşa etmeye çağırıyoruz." ifadelerini kullandı.

Putin, belirtilen husuların temel nitelikteki uluslararası anlaşmalarda yer alması gerektiğini dile getirdi.

İsviçre'de 15-16 Haziran'da düzenlenecek Ukrayna Barış Zirvesi'ne de değinen Putin, "İsviçre'deki konferansa davet edilmedik. Rusya olmadan, bizimle açık ve sorumlu bir diyalog kurmadan, Ukrayna ve Avrupa güvenliği konusunda çözüm bulunması imkansız." dedi.

"ABD, silah kontrol sistemini yıktı"

ABD'nin dünyadaki stratejik istikrarı baltaladığına dikkati çeken Putin, "Washington, NATO ile birlikte Avrupa alanında yıllarca inşa edilen güven artırıcı önlemleri ve silah kontrol sistemini yıktı. Batılı ülkelerin bencilliği ve kibri mevcut tehlikeli duruma yol açtı. Geri dönüşü olmayan noktaya kabul edilemeyecek kadar yaklaştık." diye konuştu.

Başkan Putin, Batı'nın Ukrayna krizini kışkırttığını ve hazırladığını, bu krizin sürmesi için elinden geleni yaptığını kaydetti.

"Avrasya'da yeni ortak güvenlik sistemiyle ilgili istişareleri başlatma zamanı geldi"

Avsrasya'daki güvenlikle ilgili duruma değinen Putin, şu ifadelere yer verdi:

"Avrasya'da ortak güvenliğin ikili ve çok taraflı garantilerine ilişkin yeni bir sistem konusunda istişareleri başlatma zamanı geldiğini düşünüyorum. Bununla birlikte Avrasya bölgesindeki dış güçlerin askeri varlığının kademeli şekilde azaltılmasına yönelik çalışmaların yapılması gerekiyor."

Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkelerinin çok kutuplu dünya düzeninde uluslararası ilişkileri ile ilgili ortak belge üzerinde anlaştığına işaret eden Putin, gelecekteki güvenlik mimarisinin oluşum sürecinde yer almak NATO ülkeleri dahil tüm Avrupa ülkelerinin yer alabileceğini anlattı.

"Rus varlıklarının dondurulması cezasız kalmayacak"

Putin, dünyanın daha önce hiç olmadığı kadar hızlı şekilde değiştiğini belirterek, "Gittikçe daha fazla devlet egemenliğini, kendi kendine yeterliliğini, ulusal ve kültürel kimliğini güçlendirmeye çalışıyor." şeklinde konuştu.

Dünya ülkelerindeki çoğunluğun çok kutupluluğu desteklediğini ifade eden Putin, "Bunu, BRICS gibi güvene dayalı diyalog kültürüne, katılımcıların eşitliğine ve birbirlerine saygıya dayanan evrensel bir birliğin çalışmalarına artan ilgide de görüyoruz." dedi.

BRICS'in önemli potansiyele sahip olduğunun altını çizen Putin, "eninde sonunda çok kutuplu dünya düzeninin temel düzenleyici kurumlarından biri haline gelecek." değerlendirmesini paylaştı.

Putin, Batı'nın rezerv paraları üzerine kurulan mali sisteme yönelik güvensizliğin arttığına işaret ederek, "Yakın zamana kadar sermayeyi korumak için güvenilir bir yer olarak kabul edilen Batılı devletlerin yanı sıra bazı Avrupa bankalarının menkul kıymetlerinden ve borç yükümlülüklerinden fon çıkışı yaşanıyor." ifadelerini kullandı.

Batılı ülkelerin Rusya'ya ait yabancı varlıkları dondurduğunu anımsatan Putin, "Nihayetinde bunlara el koymak için kısmen yasal dayanak oluşturmanın yollarını düşünüyorlar. Ancak tüm yaygaraya rağmen bu hırsızlıktır ve cezasız kalmayacaktır." dedi.

Avrupa için asıl tehdidin Rusya olmadığını savunan Putin, "Avrupalılara yönelik asıl tehdit, askeri, siyasi, teknolojik, ideolojik ve bilgi alanlarında ABD'ye giderek artan, neredeyse tümden bağımlılıktır." değerlendirmesinde bulundu.

{ "vars": { "account": "G-4YY0F4F3S9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-1E4JSD5JXZ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }