Türk Toraks Derneği KKTC Temsilcisi ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Füsun Yıldız, 2 Mayıs Dünya Astım Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, astımı kontrol altında tutmak için ilaçların doğru ve düzenli kullanılması, tetikleyicilerden uzak durulması, düzenli egzersiz yapılması, her yıl grip aşısı olunması ve tütün ürünlerinden uzak durulmasının önemine vurgu yaptı.
Türk Toraks Derneği KKTC Temsilcisi ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Füsun Yıldız, Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) astım belirtileri, tedavisi ve hastalığı kontrol altında tutmak için yapılması gerekenlere dair açıklamalarda bulundu.
Prof. Dr. Füsun Yıldız, astım ile ilgili farkındalığın artması için her yıl Dünya Astım Günü’nde bir tema belirlendiğini anlatarak, bu yılki temanın “Astımda Doğru Tanı ve Doğru Tedavi İçin El Ele” olduğunu kaydetti.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) astımla ilgili verilerini de paylaşan Yıldız, dünyada milyon astımlı hasta olduğunun tahmin edildiğini ve her yıl 400 binden fazla kişinin astım hastalığına bağlı yaşamını yitirdiğini aktardı.
“İklim değişikliği sonucu alerjik hastalıklar artıyor”
Astımı “akciğer içi hava yollarında mikrobik olmayan bir tür iltihap nedeniyle hava yolu duvarının daralması sonucu ortaya çıkan kronik bir akciğer hastalığı” olarak tanımlayan Prof. Dr. Füsun Yıldız, hastalıkta en sık rastlanan belirtilerin tekrarlayan ve ataklar halinde gelen nefes darlığı, nefes alıp verirken ortaya çıkan hırıltı/hışıltı/ıslık sesi, göğüste baskı hissi ve öksürük olduğunu belirtti. Yıldız, doğru tanı için şikayetlerin ayrıntılı bir şekilde sorgulanması, hastanın muayene edilmesi ve solunum fonksiyon testlerinin yapılması gerektiğini de aktardı.
İklim değişikliğinin astım üzerindeki etkisinden bahseden Yıldız, “Çağımızın tehdidi olan iklim değişikliğinin neden olduğu, aşırı yağışlar sonucu oluşan rutubet, küf mantarlarını arttırmakta, küresel ısınma ve hava kirliliği polen mevsiminin değişmesine neden olmaktadır. Bunun sonucu alerjik hastalıklar ve astım görülme sıklığı, astım atakları artmakta ve astım hastalığının kontrol altına alınması güçleşmektedir. İklim değişikliğinin yavaşlatılması ve durdurulması için tüm dünyada gerekli önlemlerin acilen alınması astım da dahil birçok hastalığın görülme sıklığı ve ataklarını önleyerek, kontrol altına alınmasını kolaylaştıracaktır” ifadelerini kullandı.
“Astımı tamamen ortadan kaldıran bir ilaç tedavisi yok”
Astım tedavisinin amacının uygun ilaç tedavisinin verilmesi ve solunum yolu enfeksiyonları, allerjenler, hava kirliliği, sigara dumanı ve kimyasallar gibi astım tetikleyicilerinden uzak durulması ile yakınmaların kontrol altına alınması olduğunu anlatan Yıldız, tedavi ile hastanın yaşamını normale en yakın şekilde devam ettirebilmesinin sağlanabileceğini ancak dünyanın hiçbir yerinde astımı tamamen ortadan kaldıran bir ilaç tedavisi olmadığını söyledi.
Prof. Dr. Füsun Yıldız, astım ilaçlarının büyük bir kısmının daha az yan etki ile direkt hava yollarında istenen tedavi edici etkiyi oluşturan soluk alma yolu (inhalasyon) ile kullanılan ilaçlar olduğunu belirterek, “Bu cihazların (İnhalerler) önerilen şekilde doğru kullanılması tedavinin etkin yapılabilmesi için çok önemlidir. Bu ilaçlar bağımlılık yapmaz. Hastalığın kronik yani yaşam boyu devam etme özelliğinden dolayı uzun süre, yaşam boyu kullanımları gerekmektedir” dedi.
Astımı kontrol altında tutmak için yapılması gerekenleri de anlatan Yıldız, “İlaçların doğru teknikle ve düzenli kullanılması, tetikleyicilerden uzak durulması, astımın kontrolünü güçleştiren obeziteyi önlemek için düzenli egzersiz yapılması, viral enfeksiyonlardan korunmak için her yıl grip aşısı olunması, elektronik sigara ve ısıtmalı tütün ürünleri de dahil olmak üzere tüm tütün ürünlerinden uzak durulması gereklidir” ifadelerini kullandı.