Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Finansal Düzenleme ve Risk Yönetimi Merkezi Başkanı ve Bankacılık ve Finans Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Mete Feridun, Maliye Bakanı Özdemir Berova’nın enflasyonla ilgili yaptığı açıklamayı eleştirdi.
Prof. Dr. Mete Feridun, Maliye Bakanı Berova’nın enflasyonun beklenenden yüksek çıkmasının sebeplerinden biri olarak "fırsatçılığı" göstermesini tehlikeli ve talihsiz bir açıklama olarak değerlendirdi.
Prof. Dr. Feridun, bu açıklamanın toplumda belirli bir kesimi hedef gösteren bir ima içerdiğini ve bu tarz ifadelerin devlet yetkilileri tarafından kullanılmasının yanlış olduğunu belirtti
Feridun, hayat pahalılığına ilişkin düzenlemeler yapılacağına dair ifadeleri de eleştirerek, bu tür belirsiz açıklamaların kamuoyunda kafa karışıklığına yol açabileceğini söyledi. Bu durumu, “bir doktorun yüksek ateşi olan bir hastayı iyileştirmek yerine, ateşi olduğundan düşük gösterecek bir termometre kullanmaya çalışmasına” benzetti.
Prof. Dr. Feridun, ekonomik sorunların çözümü için daha şeffaf ve somut adımlar atılması gerektiğini belirtti.
Prof. Dr. Mete Feridun'un açıklamasının tamamı şöyle:
"Maliye Bakanı yaptığı açıklamada diyor ki; “enflasyon beklenilenin de üzerinde çıkmasının sebeplerinden biri de "fırsatçılıktır".
Bence bu çok ciddi ve toplumda belli bir kesimi hedef gösteren bir ima, hatta imadan da öte açık bir suçlama. Bence talihsiz bir açıklama. Bu açıklama ile kastedilenin "greedflasyon" olarak bilinen, satıcıların yüksek enflasyonun yarattığı ortamdan yararlanarak mal ve hizmetlerin satış fiyatlarını enflasyonun da üzerinde artırma tavrı olduğunu anlayabiliyoruz.
Ama konu kastedilenin ne olduğu veya geçerli bir yorum olup olmadığı değil. Evet, ekonomide böyle bir durum olması muhtemeldir. Ama bu yorumu sıradan bir vatandaş yapabilir. Devleti yönetenlerin böyle bir lüksü yoktur. Böyle bir ifade kullanılması da yanlıştır, bunun üzerinden belli kesimlere yönelik ağır bir suçlama gündeme getirilmesi de yanlıştır.
Ortada düzeltilmesi gereken bir sorun varsa enflasyon dün ortaya çıkmış bir durum değildir. Gerekeni zamanında yapmamış olduğunuz için toplumun bir kesimini hesef göstermeniz değil özeleştiri yapmanız gerekir.
Ama varsayalım ki bu tavır yanlış değildir, bize laf düşmez, devlet yetkilileri istediği zaman istediği kesimi ulu orta hedef gösterebilir ve günah keçisi ilan edebilir. Öyle olsa bile en azından aynı açıklamanın içinde "fırsatçılık" ifadesi ile kastedilenin tam olarak ne olduğunu, bu suçun hangi kriterlere göre tespit edildiğinin ve bu eylemin hangi yasaya göre bir suç olarak tanımlanmış olduğunun şeffaf bir şekilde vatandaşla paylaşılması gerekir.
Bu açıklamada bahsedilen bir başka konu olan hayat pahalılığı ile ilgili düzenlemeler yapılacak ifadesi de bence muğlak ve açıklık getirilmesi gereken bir konu.
Kastedilen hesaplama yöntemi sanırım, çünkü başka bir şeyse o zaman neden bugüne kadar bu düzenlemenin yapılmadığı sorusu gündeme gelir.
Eğer öyleyse, bu bir doktorun 40 derece ateşi olan bir hastayı iyileştirmek yerine ateşini olduğundan daha düşük gösterecek yeni bir termometre kullanmaya çalışmasına benzeyecek."