Gündem

Özdoğan, Mağusa Limanı, Girne Limanı ve Ercan Havalimanı’nda yaşadıkları sorunlara dikkat çekti

Abone Ol

   Gümrük Çalışanları Sendikası (GÜÇ-SEN) Başkanı Abdullah Özdoğan, limanlar, marina, Kalecik’teki akaryakıt istasyonları, çimento fabrikaları, akaryakıt ölçümlerinde, 9 sınır kapısında gümrük personelinin görev yaptığını ancak sayı olarak yetersiz kaldıklarını söyledi.

   Mağusa Limanı, Girne Limanı ve Ercan Havalimanı’ndaki sorunlara işaret eden Özdoğan, Mağusa Limanı’nda yoğunluktan dolayı iş güvenliğinin tehdit altına olduğunu, geçen hafta 2 metre yükseklikten bir konteynerin düştüğünü söyledi. Yaklaşık 1- 1,5 ay önce Mağusa Limanı’na kapasitesinin çok üstünde yaklaşık 650 tane konteyner geldiğini ve bunların çoğunluğunun otomobil taşıdığını anımsatan Özdoğan, bu nedenle gecikme yaşandığını açıkladı.

   Liman kapasitesinin ekonomik faaliyetlere yetersiz kaldığının altını çizen Özdoğan, kamu görevlilerinin de yetersiz kaldığını kaydetti. Mağusa Limanı’nda klimaların çalışmadığını, otomasyon sisteminden doğan sorunlar nedeniyle bazı işlerin elle yapılmak zorunda kalındığını anlatan Özdoğan, sorunların giderilmesi için bir ekip kurulduğunu söyledi.

   Girne Limanı’nda da sıkıntılar olduğuna dikkat çeken Özdoğan, personel sayısının yetersiz, buna karşın sefer sayısının ise fazla olduğunun altını çizdi.

   Özdoğan, Ercan Havalimanı’nda ise gümrük ambarının olmadığını özellikle gıda ürünlerinin gümrükten geçirilmesi noktasında sorun yaşandığını söyledi. Muhaceret işlemleri sonrası 4 noktadan gümrük otoritesine gelmeden çıkış olduğuna, free shoplara (ücretsiz mağaza), sahaya, aprona geçilebildiğine dikkat çeken Özdoğan, Ulaştırma Bakanı’na ulaşmadıkları için durumu Maliye Bakanı’na bildirdiklerinin altını çizdi.

   GÜÇ-SEN Başkanı Abdullah Özdoğan, BAĞIMSIZ TV’de Genel Yayın Yönetmeni Ali Baturay ile köşe yazarı Emin Akkor’un sunduğu “Empati” programına konuk oldu.

Özdoğan: Devlet daireleri nüfus ve ticaretteki büyümeye yeterli değil

   Gümrük Çalışanları Sendikası (GÜÇ-SEN) Başkanı Abdullah Özdoğan, Annan Planı dönemindeki ekonominin büyümesinden sonra ilk defa bu dönem ithalatta artış olduğunu söyledi. Kamuda hiçbir devlet dairesinin bu büyümeye cevap verecek durumda olmadığını dile getiren Özdoğan, bunun genel sorunlardan bağımsız olmadığını ifade etti.

   Özdoğan, planlı bir ekonominin olmadığına, günü kurtarma planının söz konusu olduğuna işaret ederek, bilimsel, geleceğe yönelik plan olmayınca sosyal hayatta olduğu gibi iş hayatında da sorun yaşandığını vurguladı. 

   Özdoğan, şöyle devam etti:

   “Mağusa Limanı, Girne Limanı, Ercan Havalimanı ve Lefkoşa’da da iki şubede hizmet veriyoruz. Bunun yanında Gemikonağı’nda yat limanında, Erenköy’deki marinada, Kalecik’teki akaryakıt istasyonlarında personellerimiz var.

   Çimento fabrikalarında, akaryakıtların ölçümlerinde de personelimiz var. Akaryakıtların hesapları yapılır ve devletin vergisi alınır. Ve tahliye esnasında gemiden karaya, karadan gemiye başka bir şey girmesin diye kontrol edilir. 9 sınır kapısı var. Orada da personelin sürekli olması gerekir. Gece 12’den (24.00) sonra işlem yapamıyoruz ama yine bir görevlimiz bulunuyor. Personel yettikçe organize olmaya çalışıyoruz.”

“Ada genelinde 60 gümrük liman bekçisinden 4 kişi kaldı”

 

   Gümrüklere yönelik üniversite mezuniyeti gerektiren 3 sınıfın olduğuna dikkat çeken Özdoğan, devletin belirlediği birkaç fakültede eğitim görülmesi gerektiğini söyledi.

   Özdoğan, 1999’da bekçilere yönelik istihdam yapılmayacağının açıkladığını anımsatarak, şu anda üniversite ve lise mezunu herkesin mecburiyetten dolayı bekçiliğe başvuru yaptığını anlattı. 2003’te kapıların açılmasıyla günü kurtarmak adına gümrük liman bekçilerinin sınır kapılarına görevlendirildiğini hatırlatan Özdoğan, 60 kişilik kadrodan 3-4 kişi kaldığını, bu açığı da diğer personelin ikame etmeye çalıştığını kaydetti.

   Özdoğan, 3’lü kararnameyle Gümrük Dairesi’nde müdürlüğe atama olduğunu dile getirerek, ancak ataması yapılan kişilerin dairede belirli kadroda bir yıl çalışması gerektiğini ifade etti.

   Sahadan birisi müdürlüğe geldiği için sorunlara hâkim olduğuna işaret eden Özdoğan, dışarıdan gelip “gümrük nedir” diye bir sene uğraşmadığının altını çizdi.

   Özdoğan, bu durumun sendikacı için dezavantajının olduğuna dikkat çekerek, iş arkadaşının işveren konumuna geldiğini, hak aramaya gittiğinde, sosyal ilişkiler söz konusu olduğu için sorun yaşandığını bildirdi.

 

“Mağusa Limanı’nda klimalar çalışmıyor”

 

   Yıllardır planlı bir ekonomiye, politikaya, ne sosyal hayatta ne hayatın başka alanında sahip olunduğunu belirten Özdoğan, sorunların biriktiğini, şu an görev yapanların da bu sorunları karşılarında bulduğunu kaydetti.

   Özdoğan, Mağusa Limanı’nda bir binanın ve aşağıda sahada görev yapılan bir alanının bulunduğunu belirterek, limanda klimaların çalışmadığını, gerekli girişimleri yaptıklarını ifade etti.

   Gümrük memurlarının görevinin gözlemlemek ve neye bakacaklarına karar vermek olduğuna işaret eden Özdoğan, şüphelenilen kişilerin kontrolden geçirildiğini söyledi.

   Özdoğan, sıcağın içinde inen insanlarla sağlıklı bir iletişim kurmanın imkânsız olduğuna dikkat çekerek, yolcularla görevliler arasında zaman zaman gerilim yaşandığının altını çizdi.

   Bu durumun hem memurlar hem de yolcular için çok zor olduğunu anlatan Özdoğan, bunların hepsinin raporlandığını, amirlerin ilgili mercilere bildirdiğini, düzeltilmesini umut ettiklerini vurguladı.

“Otomasyonda sıkıntı yaşanıyor”

 

   Özdoğan, dünyanın en iyi sisteminin bile düzgün şekilde çalışabilmesi için zamana ihtiyaç olduğunu belirterek, otomasyonun gümrük çalışanlarına göre yazılmadığını, kendilerinin yazılmış programa göre hareket etmeye çalıştıklarını kaydetti.

   Bu durumda bazı işlerin otomasyonla değil elle yapılmak zorunda kalındığını dile getiren Özdoğan, otomasyonda eksikler olduğunu ifade etti.

   Özdoğan, sorunların giderilmesi için bir ekip kurulduğuna işaret ederek, kendilerinin sorunları raporlayıp sunduklarını, onların da üzerinde çalıştığını anlattı.

   Yaklaşık 1- 1,5 ay önce Mağusa Limanı’na kapasitesinin çok üstünde yaklaşık 650 tane konteyner geldiğini 

ve bunların çoğunluğunun otomobil taşıdığını anımsatan Özdoğan, bu nedenle gecikme yaşandığını açıkladı.

   Özdoğan, yoğunluktan dolayı iş güvenliğinin de tehdit altına olduğuna işaret ederek, geçen hafta 2 metre yükseklikten bir konteynerin düştüğünü söyledi.

   Liman kapasitesinin bu ekonomik faaliyetlere yetersiz kaldığını belirten Özdoğan, kamu görevlilerinin de yetersiz kaldığını kaydetti.

   Özdoğan, içinde bütün aktörlerin olduğu, sorunların konuşulduğu, tedbirlerin alınabildiği bir otoritenin kurulması gerektiğini dile getirerek, kendilerinin palyatif çözüm önerileri bulunduğunu ancak muhatap olan Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı’na ulaşamadıklarını, randevu alamadıklarını ifade etti.

    Girne Turizm Limanı’nda 7 gün, Mağusa Limanı’nda da sürekli hizmetin olduğunu, hemen hemen tüm limanlarda 7 gün hizmet verilmek zorunda kaldığını açıklayan Özdoğan, şu anda bir geminin kızaktan çıkıp tekrar sefere çıkacağının konuşulduğunu, bunun panik yarattığını söyledi.

   Özdoğan, ekonominin kilit noktasında olduklarına dikkat çekerek, eylem yapmalarının ekonomik olarak büyük sıkıntı olduğunun altını çizdi. Eylem yaptıklarında ertesi gün muhatapları karşılarında buldukları üzerinde duran Özdoğan, sorunun güzellikle çözülmesi gerektiği değerlendirmesinde bulundu.

   Resmi yollardan, gayri resmi yollardan randevu istediklerini ancak şubat ayından beri Ulaştırma Bakanına ulaşmadıklarını dile getiren Özdoğan, Maliye Bakanı’yla toplantı yaptıklarını ve öncelikle sahaya inip hem personellerin hem insanların sorunların çözümü için birilerinin uğraştığını görmesini istediklerini ifade etti.

   Özdoğan, kendilerinin Maliye Bakanlığı’na bağlı olduğunu ama bulundukları yerlerin Ulaştırma Bakanı’na ait olduğunu söyleyerek, gemi seferlerini düzenlenmesi, personel sayısının kapasiteye göre ayarlanması için Ulaştırma Bakanlığı’nın sorumlu olduğunu anlattı.

   Özdoğan, şöyle dedi:

   “Otomobil ithalatçısı, işlemlerinin başlatılabilmesi için gelen otomobillerini devlet ambarına bırakıyor. 100 tane araba getirdiyse hepsinin ordinosunu (tüccarın malını gümrükten çekebilmesi için vapur işletmesinden yük konşimentosuna karşılık verilen havale) ödemesi gerek. Hemen ödememek için otomobilleri devletin ambarında bırakıyor. Kapasite doluyor.

   Biz de şöyle bir uygulamaya geçtik; Otomobiller çekilene kadar artık hizmet veremiyoruz. Konteyner açamıyoruz. Ben bir arabayı tahliye ettiğimde, konteyneri açtığımda onu devlet ambarına almazsam büyük sorun olur. Arabalar devlet ambarına gider, 7 gün hakkı var ama ödemeyi yapamazsa devlet ambarından çıkaramaz, çıkaramadığı zaman da yeni konteyner açılmaz çünkü ambar doludur. O da 7 gün hakkı olduğu için araçları orada tutuyor. Ekstra açıklanan ambarlar da doldu. Bu büyük güvenlik zafiyeti yaratıyor. Daha radikal bir karar alınması gerekecek.”

  

“Limanların özelleştirilmesi doğru değil”

   Kamuya ait olan yerlerin, kötü yönetildiği algısıyla özelleştirilmek istendiğini belirten Özdoğan, limanların özelleştirilmesinin doğru olmadığını kaydetti.

  Özdoğan, Mağusa Limanı’nın kooperatifleştirilmesi gerektiğine işaret ederek, özel bir şirkete verilirse kâr amacı nedeniyle sendikasızlığın başlayacağını, işçi azaltmaya gidileceğini söyledi. Ülkemizde özelleşip de murat edildiği gibi işlenen bir yer olup olmadığını soran Özdoğan, şu anda sorun olan her yerle ilgili sendika olarak geçici ve kalıcı çözüm önerilerinin olduğunu ifade etti.

   Maliye Bakanı’yla konuşarak sorunlara yönelik yol haritası çizdiklerini belirten Özdoğan, limanlar üzerinde de genel sorunlar üzerinde de rapor sunarak konuştuklarını kaydetti.

   Özdoğan, 2 aydır limanda sorun yaşandığını dile getirerek, dışarıdakilerin, gümrük çalışanlarının bütün gün oturduğu, iş yapmadığı ve herkesi mağdur ettiği gibi bir algıya sahip olduğunu ifade etti.

“Ek mesaide sorun yaşanıyor”

 

   Nitelikli hizmet vermenin bu koşullarda mümkün olmadığına işaret eden Özdoğan, istihdam yapılacağını ama bunun iyileştirme değil pansuman olduğunu anlattı.

   Özdoğan, 60 kişinin fazladan kadroya alınması için adım atılacağına dikkat çekerek, 2010 yılında devletin 47/10 sayılı bir yasa geçirdiğini anımsattı.

    Özdoğan, şöyle devam etti:

    “47/10 Göç Yasası’ndan kaynaklı başka bir sorun var. Gümrükler hep ek mesaiyle dönüyor. Vardiya azaldı. Çünkü personel azaldığı için vardiyaya girmeniz mümkün değil.

   24-72 vardiyası mümkün değil, 24-48 şeklinde vardiyaya gidiliyor. Devlet gümrük çalışanlarının yüzde 25 ek mesai çalışabileceğini söylemişti. Sonra Bakanlar Kurulu bunu yüzde 50’ye çıkardı ve Bakanlar Kurulu yetkisinde bunun iki katına çıkarabileceğini söyledi.

   Her sene ocak ayında bu oran yükseltilir. Göç Yasası çalışanlarında ise şöyle bir anomali var. Bizde ek mesai alma oranı yüzde 50’dir ve iki katına çıkarabiliyor. 140 saat çalışma mesaisi var. Ama Göç Yasası bağlamındakilerin 70 saat çalışma hakkı var. İnsanlar angaryaya düştüğü zaman gayri yasal çalışmaları doğru değil. Kamuda sorunların en büyüğü budur. Öte yandan ek mesai oranı şu an yüzde 100 olsa bile insanlar çalışmak istemiyor. Koşullar iyi değil.”

   Teşkilat Yasası’na göre ek mesai, rotasyon ve vardiya çalışmak zorunda olduklarını belirten Özdoğan, otorite ne isterse onun olduğunu kaydetti.

 

“Yeni Ercan Havalimanı’nda gümrük ambarı yok”

   Özdoğan, Ercan Havalimanı’nda gümrük ambarının olmadığını belirterek, özellikle gıda ürünlerinin gümrükten geçilmesi noktasında sorun yaşandığını kaydetti.

   En son yaptıkları toplantıda kendilerine ambarın hazır olduğunun, elektrik işlerinin kaldığının söylendiğini bildiren Özdoğan, ambar için bir alan gerektiğini söyledi.

   Özdoğan, beyan edilmemiş ticari mal yakalandığında onun müsadere edildiğini, cezasının ve gümrük vergisinin ödenmesinin ardından bu malların alınabildiğini dile getirerek, ancak bunları saklayacak bir alanın olmadığını ifade etti.

   Muhaceret işlemleri sonrası 4 noktadan gümrük otoritesine gelmeden çıkış olduğuna, havaalanı dışına, duty free shoplara, otoparka, aprona geçilebildiğine dikkat çeken Özdoğan, Ulaştırma Bakanı’na ulaşmadıkları için durumu Maliye Bakanı’na bildirdiklerinin altını çizdi.

   Özdoğan, bunun düzeltileceğinin söylendiğine işaret ederek, burasının gümrük için düşünülmediğini savundu.

   Yolcuların kanalize edilebileceğini, gümrüğe verilen noktada, projede klimanın bulunmadığı üzerinde duran Özdoğan, X-ray cihazının çıkış kapsının 20 metre sağında bulunduğunu bildirdi.

   Ofislerin de kendilerine uygun olmadığını belirten Özdoğan, elektrikte sorunlar olduğunu, ofiste kendileriyle ilgili olmayan serverlerin bulunduğunu kaydetti.

   Özdoğan, sivil havacılığın da pistten şikayetçi olduğunu dile getirerek, birçok otoritenin Ercan Havalimanı’yla ilgili şikayet ettiğini, açılış yapılmadan önce bir test yapılması gerektiğini ifade etti.

   Otoparkta kendisinin de kaybolduğunu, elektrik olmadığı için telefon ışığıyla zemin kata inmek zorunda kaldığını söyleyen Özdoğan, bütün otoritelerin onayı alınarak, eksiklikler konuşularak bir açılış yapılmasının doğru bir yaklaşım olacağını anlattı.

Girne Limanı’ndan sıkıntı büyük

   Özdoğan, sıkıntılı yerlerden birisinin de Girne limanı olduğuna işaret ederek, personel sayısının yetersiz, buna karşın sefer sayısının ise fazla olduğunun altını çizdi.

   Girne’ye bir istihdam takviyesi yapılması gerektiğine dikkat çeken Özdoğan, orada 7 gün 7 gece hizmet vermek zorunda kalındığını açıkladı.

   Özdoğan,  Maliye’de örgütlü 3 sendika arasında VERGİ-SEN ile GÜÇ-SEN ayrı bir komite kurduğunu ve kamuda ayrı bir görüşme yaptığını belirtti.

   Özdoğan, şöyle devam etti:

   “Yasanın adı göç yasası. Göç Yasası çalışanları vergi dilimine sonradan girdiler. Yasal mevzuat gereği de maaşların asgari ücret yükseldikçe belli bir kısmı muaftır. Şu an yıllık 165 bindir. Yeni asgari ücrete göre 195 bin olması lazım. Yasaya göre de bu yılda bir kere yenileniyor. Orada muafiyet genişletilmediği için vergi dilimine düşen kısım çoğalıyor.  Bu büyük bir sıkıntı. Aynı ortamda çalışan insanların farklı muamele görmesine yol açıyor. Yan yana oturuyoruz. Çok kazanandan çok vergi, az kazanandan az vergi alınması gerekiyor ama tam tersi oluyor. 47/10 çalışanları hem daha az alıyor hem daha çok kesintiye uğruyor. Bununla ilgili görüşmeler GÜÇ-SEN, VERGİ-SEN ve HAZİNE-SEN olarak devam ediyor. Bu hafta görüşeceğiz, kendi önerililerimizi sunacağız, onların çalışmalarını göreceğiz ve üyelerimizle paylaşacağız.”

“Gümrük İhtihsal Yasası Meclis’te bekliyor”

   Gümrük İhtihsal Yasası’nın Meclis’te olduğunu belirten Özdoğan, otomasyonun çok hızlı bir şekilde yürürlüğe girmesi nedeniyle şu anki mevcut mevzuatla uyuşmadığını ve bu yönde düzenlemeler olacağını kaydetti.

   Teşkilat Yasası çalışmasının da beklendiğini dile getiren Özdoğan, bu yasada kadro sayısının artırılmasının öngörüldüğünü ifade etti.

   Özdoğan, şu anda istihdam yapılamadığını söyledi.

{ "vars": { "account": "G-4YY0F4F3S9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-1E4JSD5JXZ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }