- İstatistiki verilere ve bilimsel raporlara göre KKTC’nin kaç şiddetindeki depreme hazırlıklı olmasının şaibeye fırsat vermeyecek şekilde bilimsel esaslara göre tespit edilmesi,
- Mevcut yapı stokunun eskiden yeniye ve okul, hastane ve yoğunluklu mekanlara öncelik verilmek suretiyle dayanıklılık testinin projelendirilmesi ve bütçelenmesi,
- Dayanıklılık testlerinin hızlandırılması için gerekli donanıma sahip üniversitelerin yetkilendirilmesi,
- Yıkılacak veya güçlendirilecek yapıların tespit edilmesi,
- Geçici konaklama için yapıların süratle inşası ve/veya kiralanması,
- Yıkılacak konutlarda ikamet edenlerin geçici konaklaması için gerekli projenin hazırlanması ve bütçelenmesi,
- Bundan sonra yapılacak binalarda gerekli denetimin her aşamada yapılması için şeffaf ve hesap verebilir bir yapı kurulması,
- Deprem sigortası gibi oto denetim mekanizmalarının getirilmesi,
- Depremde lojistik ihtiyaç analizi yapılarak giderilmesi ve acil eylem planının hazırlanması,
- Deprem anında ani müdahale edecek Sivil Savunma, Kızılay ve benzeri kurumların lojistik ve personel ihtiyacının giderilmesi,
- Deprem anında ani müdahale edecek Sivil Savunma, Kızılay ve benzeri kurumlarda meslek içi eğitimlerinin çağdaş düzeyde güncellenmesi,
- Yapılacak projeksiyonlar ile yıkılabilecek bina sayısı dikkate alınarak Sivil Savunmanın personel ve araç-gereç ve ekipman ihtiyacının tespit edilmesi ve bütçelendirilmesi,
- Sivil Savunmanın kendi personeli dışında askeri seferberlik sonrası Sivil Savunmaya dahil sivil personelin eğitim sürecinden süratle geçirilerek, ihtiyaç halinde bilinçli ve eğitimli destek personeli olarak yararlanılması.
Yukarıdaki liste daha da uzatılabilir. Önemli olan konu, deprem risk yönetimi ile ilgili alınacak önlemlerin bütçe tekniği ve mevzuatına mutlaka uygun olması ve gerekli finansmanın parlamentodan geçerek bütçede gider olarak yer almasıdır. Alınacak önlemler için ise hukuki dayanağı olmayan deprem fonu gibi kaynak arayışı yerine genel bütçe kaynaklarını artırmak için kayıt dışı ekonominin azaltılması, vergi adaletinden şaşmadan vergi reformu, vergilendirmenin AB müktesebatı ve yeşil ekonomiye uyumlaştırılması ve yeni ekonomik sektörlerin vergilendirilmesi gibi yollara başvurulmalıdır.