Önemli toplantı üzerine

Abone Ol

   Yarın AB Dışişleri Bakanları’nın Brüksel’de toplantısı gerçekleşecek. Ajans haberleriyle siyasi yorumcular Türkiye’nin bu toplantıda AB üyeliğine talip olduğunun da ötesinde “hedefi olduğu” üzerinde ısrarla duracağı yorumlarını yapıyorlar.

   Nitekim ilgili haberlere göre TC’nin üyeliği “AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell” tarafından öğle yemeği sırasında bir belge olarak ele alınacakmış…”

   NE var ki daha masaya oturulmadan tartışma konularının arasında Kıbrıs çözümüne yönelik görüşmelerin nasıl hızlıca ve sonuç alınacak şekilde başlatılacağına yönelik çalışmalarla ilgili önerilerin bulunduğu haberleri de var…

***

   ARTIK ALIŞTIK! Kambersiz düğün olmayacağına nazire artık AB’de de tartışılan konular hatta “ne alâka” dedirtecek kadar gündem dışı da olsalar “Kıbrıssız” olmaları mümkün değildir. Tabi bunda Rum-Yunan ikilisinin nobranca çalışmalarının büyük etkisi olduğu açık seçik biliniyor da…

   NEREDEYSE ve utanmadan “Kıbrıs’tan elini çek AB üyeliğini düşünelim” diyecekler! Bu kadar dobra siyaset olamayacağını bildiklerinden sadece “destek köstek” kozları ile oynuyorlar ama!

   NE VAR Kİ Türkiye de inadına “atılımlarla” sadece “etkin bir dünya devleti” değil, hem bölgesinde hem mensubu olduğu ittifaklar silsilesi içinde “güçlü devlet olduğunu” her vesile ile ispat ediyor üstelik “şaşırtarak” ispatına devam ediyor!

   Nitekim daha geçen gün Türkiye’nin kadın voleybol takımı Amerika’da “Milletler voleybol Takımları Turnuvasında” şampiyonluğa ulaşmayı başarmış büyüklüğünün ispatıyla bir kez daha yücelmiştir…

   Ki artık ayni Türkiye’nin tank, top, tüfek otomobil, “Sihalar hatta uçak yaptığı gerçekleri söz konusudur ki böyle bir ülke dünya yuvarlağında “büyük” kelimesi ile ifade edilir…

   VE İŞTE Rum-Yunan ikilisi her gün dünden daha ileriye atlayan bu Türkiye’ye karşı nasılsa ellerine geçirdikleri Kıbrıs siyasi sorununa yönelik inisiyatiflerini kendi politikalarının tek yanlı kozu olarak kullanıyorlar!.

   OYSA 1974’den beridir “halkların kendi kaderlerini tayin etmeleri hakkında” adadaki Türk toplumu çoktan Kuzey’de bir devlet olmuştur… Hem de dış dünyaya açılan hava alanları limanları ile!”

   YANİ artık adada ne bir “Kıbrıs Cumhuriyeti” vardır ne de adadaki Türk Rum iki bölgeliliği çakan mevcut siyasi statükonun geri dönüşü söz konusudur!.. Akan nehirler dereler gibi!

***

   PEKİ ÇÖZÜM? Gerçekleşti, sadece siyaseten uluslararası camiada da kabul görecek tescili kaldı… Umalım ki Rum Yunan ikilisi bu gerçeği görür ve bir gün siyasi sorunla ilgili yeniden masa kurulursa adadaki iki bölgeliliği (zaten yapacağı ya da önereceği başka bir alternatifi kalmadı) kabul eder…

***

   VE KISACA: Beklenen elektrik kesintileri gerçekleşti. Dolayısıyla sıcakların da etkisiyle canımız ciğerimiz bir kez yandı! Buna karşılık yorum yapmıyor, serzenişte bulunmuyoruz… Bütün umudumuzu TC’den kablolarla aktarılacak elektrik akımına bağladık… İnşallah o günleri de göreceğiz. Fakat asla unutmayacağız! (ya da ben unutmayacağım..) Neyi? Türkiye’den deniz altından borulara KKTC’ye taşınacak suyun söz konusu olduğu şu yıllar öncesi tepkileri!

   Neredeyse “Türkiye’ye daha çok bağımlı olacağız” düşüncesinde ağlamaklı olanlar yanı sıra “billur sularla yıkanacağız” diye alay edenler de vardı…

   ŞİMDİ o billur suları içiyor o sularda yıkanıyor o sularla Kuzey’de hayat buluyoruz. İnşallah TC’den aktarılacak Elektrik akımı ile enerji konusunu da aşacağız…

   Aşacağız ki işte o zaman ve her halde narenciye ülkesi olan ülkemizde “limon sorununu” da artık “biz” çözeriz!

{ "vars": { "account": "G-4YY0F4F3S9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-1E4JSD5JXZ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }