Onca iddia varken tek kişi tutuklanacaksa, buz dağı fare doğurdu…

Abone Ol

  Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi’ndeki yolsuzluk olayının şu ana kadar kamuoyunun gündemine gelen kısmı, dev bir buzdağının görünen kısmıymış.

   Bunu ben uydurmuyorum, üniversite sahipleri yaptığı açıklamada olayın büyüklüğüne dikkat çekerken, ortadaki krizin diploma krizi değil, itibar hırsızlığı krizi olduğunu belirtti.

   Hatta üniversite sahipleri, “diploma meselesinin”, işin dikkat çekmeyecek kadar küçük bir boyutu olduğuna dikkat çekti.

   Doğal olarak üniversite sahipleri kendilerinin uğradığı ciddi mali kayıplar üzerinde durup, “sahte diploma meselesini” büyük resmin küçük parçası olarak görüyor veya göstermek istiyor.

   Üniversite sahiplerinin, güvenip yetki verdiği kişilerin kendilerini dolandırması, maddi açıdan çok büyük bir vurgun yapılması elbette bir sorundur, ciddi bir sorundur.

    Ancak “sahte diploma” verme ya da satma meselesi, maddi zarardan çok daha büyük bir zarardır, ülkemizdeki tüm üniversiteleri olumsuz etkileyecek, aslında ülkemizin adının kötü anılmasına yol açacak bir kara lekedir…  

    O nedenle “sahte diploma” meselesi, üniversitedeki büyük vurgunun kesinlikle küçük parçası değildir. En büyük parçasıdır…

    Hani üniversite yönetimi “bu bir itibar hırsızlığı krizidir” diyor ya evet öyledir, bu bir itibar hırsızlığıdır ama yalnızca üniversitenin değil, ülkenin itibar krizidir.

    Nitekim anında “Organized Crime and Corruption Reporting Project (Organize Suç ve Yolsuzluk Raporlama Projesi) raporunda yer aldı bile bu olay. (https://www.occrp.org/en/daily/18465-turkish-cypriot-authorities-arrest-4-in-fake-diploma-scandal)

    Meselenin odağına da “sahte diploma” olayı yerleştirildi… Ne bekliyordunuz yani, kimse duymayacak mıydı?

    O nedenle Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi’ndeki “sahte diploma” olayı kaşınmalıdır, dibine kadar gidilmelidir.

    Öyle bir iki yöneticiyi, bir de “sahte diploma” alan kişiyi tutuklamakla bitecek mi bu mesele?

    Bir günah keçisi tutuklayıp, bu meseleyi kapatacak mısınız?

    Eğer üniversite sahiplerinin dediği gibi şu anda kamuoyuna yansıyan buz dağının görünen kısmıysa, biz altta kalan büyük kısmı da görmek istiyoruz.

    Deniyor ki; sahte diploma alanlar arasında çok büyük büyük kişiler varmış, makamları ağır kişiler…

    O nedenle de diğer sahte diploma alan kişiler açıklanmıyormuş ya da açıklanamıyormuş…

    Eğer o nüfuzlu kişileri açıklamayacaksanız ya da açıklayamayacaksanız, tutuklayamayacaksanız, o tutukladığınız tek kişiye yönelik davanızı da geri çekin.

     Ne yani bu ülkede yasalar kişinin gücüne, nüfuzuna göre mi çalışacak?

     Bize ne? Kim olursa olsunlar, makamları ne isterse olsun?

     O makamlara gelmiş büyük adamlar, büyük kadınlar, sahte diploma almanın yasak olduğunu bilmiyor muydular?   

     Başkasının canını yiyerek, bin bir zahmetle aldığı diploma size parayla ya da makamınıza yönelik bir tür rüşvet olarak verilmişse, hiç zahmete girmeden almışsanız yanınıza mı kalsın?

     Hayır kimsenin yanına kalmasın… Ne olacaksa olacak, çıkın isimleri açıklayın, onları da tutuklayıp mahkemeye çıkarın… Adil olmak, adalet, hukuk, eşitlik bunu gerektirir.

     Sahte reçete soruşturmasında tüm doktorları, eczacıları torbaya koyup polisin önüne atıp, mahkemelere taşırken iyiydi de şimdi ne oldu?

     Aralarında hiçbir suçu olmayan hekimler, eczacılar da olan insanları elleri kelepçeli mahkemelere çıkarıp, sağlıksız kodeslere tıkarken, toplumun gözünde suçlu diye teşhir ederken aklınız neredeydi, orada torpilli aramadınız da şimdi sahte diploma olayında torpillileri mi ayırıyorsunuz?

      “Sahte diploma olayında, sahte reçete meselesinde olduğu gibi suçsuz kişileri de mahkemeye çıkarın” demiyorum tabii ki… Ancak kim sahte diploma almışsa tek tek açıklamalı ve suç işleyen her kişiye dava açmalısınız, mahkemeye çıkarmalısınız…

    “Aralarında nüfuzlu olanlar var, o nedenle sahte diploma alan diğer kişiler açıklanamıyor” sözleri söylenti mi gerçek mi? Yetkili makamlar bu konuda bir şey söylemeyecek mi?

    Mesele bir buz dağı kadar büyükse ve bu büyük olayla ilgili sahte diploma alan yalnızca bir kişi tutuklanmışsa ve bununla sınırlı kalacaksa, bu buz dağı bir fare doğurdu demektir.

    Mal sahiplerinin güvenip de üniversiteyi teslim ettikleri kişiler tarafından dolandırılması kendi sorunlarıdır, biz bizi, toplumu, ülkeyi ilgilendiren “sahte diploma” ve benzeri sahtelik meseleleri ile ilgileniyoruz hak etmedikleri belgeleri alan bu kişileri öğrenmek istiyoruz…  

    Tabii başka üniversitelerde de benzeri olaylar olduğu iddia ediliyor, onların da üzerine gidilsin, bu işleri temizlemezsek, bu çirkefte boğulup yok olacağız…     

{ "vars": { "account": "G-4YY0F4F3S9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-1E4JSD5JXZ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }