Öğretmenler (Değişiklik) Yasa Tasarısı, Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu'nda oy çokluğuyla kabul edildi.
Öğretmenler (Değişiklik) Yasası ile geçici öğretmen alımı, ilkokul öğretmeni ve özel ders öğretmeni tanımları, ilkokul öğretmenlerinin öğretmenliğe atanmada aranan nitelikleri, ilkokul öğretmenleri ile orta, mesleki ve teknik öğretim okulu öğretmenlerinin haftalık ders saatleri düzenlendi. Öğretmenlerin hizmet içi eğitimlere katılımının sağlanması zorunlu hale geldi. Düzenlemeyle “A” Öğretmen ve “B” öğretmen statüsü kazanan öğretmenlerin ders saatleri de yeniden düzenlendi.
Baybars: Hükümetin yasayı geri
çekme gücü ya da iradesi yok!
Öğretmenler Değişiklik Yasa Tasarısı görüşmesinde konuşan Bağımsız Milletvekili Ayşegül Baybars hükümetin yasayı geri çekme gücü ya da iradesi olmadığını savundu.
Ülkesini seven insanlara karşı planlı bir saldırı yapıldığını söyleyen Baybars, bunun bugün başlamadığını, bir yıldır sürdüğünü kaydetti.
Bu süreçte yapılan icraatlardan bahseden Baybars, planlı ve sistematik şekilde bir yıldır KKTC’yi kurumlarıyla birlikte itibarsızlaştırmaya ve hiçleştirmeye yönelik adımlar atıldığını savundu.
Bir eğitim sisteminin, sahip olduğu öğretmenden daha iyi olamayacağını ifade eden Baybars, öğretmenlerin süreçten dışlanmasının yanlış olduğunu kaydetti.
Öğretmenlerin çalışma koşullarının iyileştirilmesinin ülkenin geleceği açısından önemli olduğunu söyleyen Baybars, “Bu yasa ne murat ediyor” diye sordu.
Her öğretmenin hizmet içi eğitime de, ders saatlerine de hazır olduğunu kaydeden Baybars, okullardaki eksikliklere işaret etti. Baybars, Eğitim Bakanından okullar için ne yapıldığının anlatılmasını istedi
"Aynası iştir kişinin, lafa bakılmaz" sözünü anımsatan Baybars, hükümete "yaptığınız işler, bu ülkeyi sevmediğinizi ortaya koyuyor" eleştirisinde bulundu.
Birinci: Hükümet talimat verildiği
için yasa değişikliğiyle uğraştı
CTP Milletvekili Ceyhun Birinci, hükümeti, kendi insanının kültürünü yok etmeye uğraşan bir askeri ekibe benzettiğini söyleyerek, tasarıların alelacele geçirilmek istendiğini belirtti.
Sosyal devletin tüm bireylerine sağlık ve eğitim hizmeti vermesi gerektiğini dile getiren Birinci, kamu okullarında ciddi sorunları bulunduğunu ve okul binalarının birçoğunun depreme dayanıklı olmadığını söyledi.
Nüfus planlaması olmadığını, yeni eğitim döneminde özel okullardaki fiyat artışı karşısında kaç öğrencinin kamu okullarına döneceğinin hesabının yapılmadığını söyleyen Birinci, bu öğrencilerin kamuya geldiğinde hangi sınıf ve okulda eğitim alacaklarını ve sayının yeterli olup olmadığını sordu.
Birinci, bunların konuşulması gerekirken, hükümetin talimat verildiği için yasa değişikliğiyle uğraştığını iddia etti.
Yabancı öğrenci konusunda önlemler alınması gerektiğini belirten Birinci, hükümetin bu konularda gailesi olmadığını savundu.
Birinci, “Öğretmensiz eğitim olmaz. Onların ihtiyaçları göz önünde bulundurulmazsa eğitimde başarı sağlanamaz” dedi.
Yasa tasarısının diyalog içinde, uzmanların fikri alınarak hazırlanması gerektiğini belirten Birinci, ülkede ciddi sorunlar bulunduğunu ifade etti.
Ekonomik krizin ciddi ve dövizin durumunun da ön görülemez olduğunu belirten Birinci, kaosa değil çözümlere ihtiyaç olduğunu söyledi.
Birinci, Türkiye’den öğretmen getirme olayını değerlendirerek, “10 yıl önceki şartlarla bugünkü şartlar aynı değil. İşsiz öğretmen sayısı çok yüksek iken, Türkiye’den öğretmen getirip, bu işsiz öğretmenlere ‘başınızın çaresine bakın’ mı diyeceğiz?” diye sordu.
Yapılması gerekenin kamu okullarının kalitesinin artırılması olduğunu dile getiren Birinci, insanların neden kamu okullarına çocuklarını göndermediğinin sorgulanması gerektiğini belirtti
Birinci, kamu hastane ve okullarını çok daha iyi duruma getirmek gerektiğini, ekonomik kriz nedeniyle özelden hizmet almanın giderek zorlaştığını kaydetti.
Yasa tasarısını geri çekilmesini isteyen Birinci, öğretmenin onuru kırılmadan bunun yapılması gerektiğini belirtti.
Barçın: Öğretmenler hizmet içi eğitime karşı değil
CTP Milletvekili Devrim Barçın, yeniden söz alarak, hizmet içi eğitim konusuna değindi ve sendikaların hizmet içi kursların eğitime olumlu katkı sağlayacağını inandığını ancak yüzde 29’unun bu eğitimleri yeterli bulduğunu kaydetti. Barçın, ‘yapılacak hizmet için eğitimlerin tüzükle belirlenmesi' ifadesinin ise kabul edilebilir olmadığını belirtti.
Hizmet içi eğitimde öğretmene tarih, süre ve yeri seçme şansı verilmesine olumlu bakacaklarını söyleyen Barçın, öğretmenlerin hizmet içi eğitme karşı olmadığını kaydetti.
Bir hizmet içi eğitim programı örneğini okuyan Barçın, alan ve branşla ilgili hizmet içi eğitimlere katılımın zorunlu olabileceğini ve öğretmenlerin buna karşı olmadığını ancak kurs programlarında "namaza gidilecek" gibi madde koymanın din ve vicdan özgürlüğüne aykırı olduğunu söyledi.
Çavuşoğlu: Bizim öğretmene eziyet
çektirme ya da yıpratma hevesimiz yok
Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu da eleştirileri yanıtladığı konuşmasında, hizmet içi kursları zorunlu hale getirmelerinin nedenin öğretmenlerin kurslara ilgi göstermemesi olduğunu söyledi. Çavuşoğlu, "Toplantılarda hizmet içi eğitimler konusundaki hassasiyetler ifade edilmiş olsaydı geren yapılırdı" dedi.
“Bizim öğretmene eziyet çektirme ya da yıpratma hevesimiz yok” diyen Çavuşoğlu, yasa geçtikten sonra hazırlanacak tüzükte istenen düzenlemelerin yapılacağını ifade etti.
Her yıl ülkeye 50 civarı öğretmen geldiğini, bunların 5 yıllığına geldiğini, yani ortalama 250 öğretmenin her yıl görev yaptığını kaydeden Çavuşoğlu, bu seneki sayının biraz fazla olmasının, şubat ayında tam güne geçilen özel eğitimdeki ihtiyacın artmasından kaynakladığını belirtti.
TC Eğitim Bakanlığının münhal listesiyle KKTC’deki listenin uyumlaşmadığını söyleyen Çavuşoğlu, kendi talep ettiklerinin dışındaki münhalleri okullara göndermeyeceklerini vurguladı.
Kendisine sorulan “Talep edilen niteliklere haiz öğretmenimiz yok mu?” sorusuna yanıt olarak “Talep etmediğimiz öğretmenler üzerinde yapılan politika yersizdir” dedi.
Yasanın geçtikten sonra tadil edilebileceğini, gerekirse yazın da bunu yapabileceklerini kaydeden Çavuşoğlu, gereken her türlü değişikliği yapmaya hazır olduklarını vurguladı.
Daha sonra tasarının madde madde görüşülmesine geçildi.
Bu sırada söz alan CTP Milletvekili Devrim Barçın, “Göç Yasası”yla işe giren öğretmenlerin “B” öğretmen olmasının önünün açılması için gerekli değişikliğin yapılmasını istedi.
Çavuşoğlu ise yanıtında, değişiklikleri, gerekli hazırlıkları yapmadan kabul etmelerinin mümkün olmadığını, yaz döneminde Maliye Bakanlığıyla çalışıp, hükümetin görüşünün alınmasıyla bunun yapılmasına karşı olmadığını ifade etti.
UBP Milletvekili Sunat Atun da aynı madde için özel ders öğretmeni konusunda bir değişiklik önerdi. Çavuşoğlu, görüşme yapmadan değişiklikleri kabul etmesinin mümkün olmadığı görüşünü yineledi.
Yerinden söz alan Barçın, Atun’un önerisinin ilkokullarda din dersini imamların vermesi yönünde olduğunu belirterek, buna karşı olduklarını vurguladı.
Atun da yerinden verdiği yanıtta, bu önerinin bakanlık açısından hazırlık gerektirmediğini ve imamların sınıf öğretmeni olmasını öngörmediğini söyledi.Sunat Atun'un önerisi daha sonra oylandı ve oyçokluğuyla reddedildi. Tasarı madde madde görüşülürken yeniden söz alan Sunat Atun, bir öneri daha yaptı ancak bu öneri de oy çokluğuyla reddedildi.
Yürürlükten kaldırma maddesinde söz alan bu maddede daha önce 2030 olarak belirlenmiş tarihi 1 Temmuz 2028 olarak değiştirmeyi önerdi. Bu düzenlemenin 36 ay geçici öğretmenlik yapıp kadro sınavına girme hakkı elde edenler için olduğunu kaydeden Çavuşoğlu KTÖS’ün bu konuyu yıllardır gündeme getirdiğini belirtti. Çavuşoğlu konuyu, bugünkü Meclis konuşmaları sonucu hükümet olarak yeniden değerlendirdiklerini ve samimiyetlerini göstermek için bunu 1 Temmuz 2028 olarak Genel Kurul’a sunduklarını belirtti. Öneri oylandı ve oy çokluğuyla kabul edildi.
Daha sonra Öğretmenler (Değişiklik) Yasa Tasarısı'nın bütünü oylandı ve oyçokluğuyla kabul edildi.
Ardından Yurt Dışında Görev Yapan Personelin Kadroları ve Dış Görev Ödenekleri Değişiklik Yasa Tasarısının komitede ivedilikle görüşülmesi oylandı ve oyçokluğuyla kabul edildi.