Sahte diploma krizi ülkenin tüm kurumlarını öyle bir sardı ki, konuyu kapatma girişimleri devam etmesine rağmen önüne geçilemiyor.
Kulaktan kulağa sahte diploma almakla adı anılanlar öyle bir yayılıyor ki, Cumhurbaşkanlığı ve hükümetin girişimleri konuyu kapatmak için yeterli olamıyor.
Politikacıların yandaşlarını bataktan kurtarmak için polise baskı yapması ve olayları örtpas etmeyle ilgili girişimlerde vukaatlı oldukları ve bu olaydaki benzer girişimlerin yaratttığı rahatsızlık isimlerin deşifresinin yolunu açtı. Böylelikle tüm toplumun öğrendiği isimler soruşturma dışında tutulamaz hale geldi.
Yürütülen soruşturma kapsamında son bir haftada yapılan tutuklamaları siyasetin engelleme girişimini bilmeyen yoktur. Hatta başbakan ile cumhurbaşkanının bu konuların ele alındığı bir toplantıda kavga ettikletini de duymayan kalmadı.
Bu notu düştükten sonra başlığı açmaya gelelim.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın koruma polisinin diplomasının sahte olduğu iddiası, dedikodu olarak yayılan ilk isimdi. Bu nedenle o isim soruşturmanın dışında kalamadı.
Cumhurbaşkanı Tatar’ın son iki gündeki açıklamaları ve bugün mahkemede söylenenlere bakıldığında yeni unsurlarla karşılaşıyoruz.
Diplolasını Lefkoşa dışına çıkartmadığını ve nerede olduğunu bilmediğini söyleyen polis olan zanlılın bu ifadesinde Tatar’ın ilk söylemi ve sonradan inkar ettiği af girişiminin yanısmasını görüyoruz.
Sahte diploma alan ama bunu tedavüle sürmeyenleri kurtarma operasyonunu koruması için başlatan Tatar’ın bu girişimi, hükümet politikasına dönüşecek bir girişim olamaz. Tabii ki normal koşullarda… Toplumu karşısına alacak böyle bir girişimin gündeme gelmesi sahte diploma alanların sayısı ve/veya nüfuzlarına göre mümkün olur mu emin değilim.
Zanlı olan polisin “telefonum kayıp” deyip emare olarak vermemesi kabul gören bir taktikse bundan sonra her zanlı aynı yöntemi uygulayacaktır.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar koruma polisi tutuklandığı sıralardaki “eğitime başladı ama diploması erken verildi, bunun için para ödemedi” söylemi, kabul görülürse, olay; sahte diplomanın Cumhurbaşkanlığına verildiği şekilde okunuyor.
Ben öyle okuyorum, bir üniversite, rüşvet almadan bir kişiye diploma veriyor, hatta onu bölüm birincisi ilan ederek de ödüllendirirse bu diploma nüfuza verilmiştir. Koruma polisi iddia edildiği gibi sahte bir diplomayı bu şekilde aldıysa Cumhurbaşkanı Tatar’ın koruması olduğu için almıştır.
Tatar’ın iki gündür ardarda açıklamalar yapması, soruşturmaya destek verir görünme çabası bu gerçeği değiştirmiyor. O diploma, cumhurbaşkanı koruma polisi olduğu için verilmiştir. Bu nedenle o diplama cumhurbaşkanlığınındır