On yılı aşkın süredir gündemde olan Muhasebe ve Denetim Meslek Yasası, siyasi irade- meslek örgütü ve maliye bürokrasisi-meslek örgütü arasındaki güç çatışması nedeniyle akamete uğramış ve nihayet maliye bürokrasinin elinin bükülmesiyle geçtiğimiz ay 51/2024 Sayılı ‘Kuzey Kıbrıs Muhasebe ve Denetim Meslek Yasası’ Cumhuriyet Meclisinden onaylanmıştır
KKTC’de acilen Muhasebe ve Denetim Meslek Yasasına ihtiyaç duyulmasının iki temel gerekçesi vardı. Birincisi, hiçbir çağdaş ülkede olmayan bir şekilde muhasip/murakıp yetkisi keyfi olarak ilgili bakan tarafından verilmekteydi. İkincisi ise yanlış ve hileli finansal tablo sunan ve çıkar çatışması gibi etik ve mesleki ilke ihlali yapanlara yaptım uygulayacak mevzuatta boşluk bulunmaktaydı.
Onaylanan yasanın olumlu karşılanacak şekilde muhasip/murakıp yetkisini Kurula vermesi ve mesleki ve etik ihlaller için belirli suçlar öngörmesine rağmen Kurulun oluşumu, Kurulun mali ve kurumsal özerkliği ile yasanın işlevselliği için gerekli tüzükler nedeniyle bahse konu yasanın ölü doğabileceği yönünde endişeler bulunmaktadır. Bu endişeler aşağıdaki gibi özetlenebilir:
• Yasanın 5. maddesine göre, biri Ekonomi diğer ikisi ise Maliye bakanı inisiyatifinde üçlü kararname ile atanmış asgari ücret komisyonu gibi siyasi iradenin kuklası durumunda üç üye, biri başkan olmak üzere Enstitü Kurulu tarafından atanan üç üye ve YÖDAK tarafından atanan bir üye ile toplam 7 kişiden Kuzey Kıbrıs Muhasebe ve Denetim Kurulu oluşturulacaktır. İşlevsel olarak bu kurulda siyasi iradeden ve enstitü kurulundan üçer kişilik blok karşı karşıya gelecektir. Kurulda denge unsuru olması beklenen ise YÖDAK tarafından atanan üye olacaktır. YÖDAK tarafından atanacak üyenin ise özel üniversite örneğinde yaklaşık 40-50 Bin TL maaş alması yanında 1 yıldan daha fazla iş güvencesine sahip olmamasını dikkate alırsak; bu üyenin etki altında kalmadan adil, objektif ve nesnel davranmasını bekleyebilir miyiz? Bu yönüyle kurul sık sık tıkanıp işlevsiz kalabilir.
• Yine yasanın 5(5) maddesine göre Kuzey Kıbrıs Muhasebe ve Denetim Kuruluna atanacak Enstitü Kurulundan üç kişi haricinde ekseriyeti oluşturan 4 kişi Muhasebe mesleği dışından diğer alanlardan atanabilir. Örneğin, benzer şekilde yasaya sahip olan İstatistik Kurumunun yasalaştığı 2019 Mayısından beri kurumun başına herhangi bir İstatistik uzmanı atanmamıştır. Böylesi bir durumda, ekseriyetin muhasebe nosyonu, bilinci ve idrakinden yoksun olması kurulu muhasebenin/murakabenin özüne ve etkinliğine aykırı kararlar alma gafletine sürükleyebilir.
• Sistemin kalbi durumundaki Muhasebe ve Denetim Kurulunun işlerini yürüteceği idari bina, lojistik ve teşkilat şeması ile kurulun gider bütçesi yasada yer almamaktadır. Böylesi bir yapıda Kurulun mali ve kurumsal olarak özerk, bağımsız ve tarafsız olması mümkün değildir.
• Yasanın geçici 6. maddesine göre Kurulun sekreteryası ilk 3 (üç) yıllık süre için Bakanlık tarafından görevlendirilecek Bakanlık personeli tarafından yürütülecektir. Öncelikle, yasanın görüşmeleri sırasında Gelir ve Vergi Dairesine mensup müdür veya müdür muavini veya amir veya birinci derece kıdemli mevkilerde çalışanlara doğrudan muhasip yetkisi vermesi talebinin yasada karşılık bulmadığı gerçeği dikkate alındığında; Bakanlık personelinin Kurulun sekreteryasını yapmada göstereceği duyarlılık ve motivasyon Kurulun verimliliğini bertaraf edebilir. Ayrıca, Kurulun üç yıl sonra hangi sekreteryaya, binaya ve lojistik imkana hangi bütçeyle sahip olacağı yasada yer almadığı için kurulun duvara toslaması kuvvetle muhtemeldir.
• Yasanın geçici 7. maddesine göre Yasada öngörülen tüzükler üyelerin atanıp, Kurulun oluşturulmasından itibaren en geç 1 (bir) yıl içerisinde hazırlanır hükmü bulunmaktadır. Ancak, benzeri hükümler başka yasalarda da yer almasına rağmen gerekli tüzükler öngörülen zamanda hazırlanmadığı için Yasalar yeterince işlevsel olamamıştır.
• Suç ve cezalar başlıklı yasanın 52. maddesinde yetkili muhasiplerin etik ve mesleki ilke ihlalleri karşısında hapis cezası düşünülmeden yürürlükteki aylık asgari ücretin sadece 10 (on) katına kadar para cezasına veya 6 (altı) ile 12 (on iki) ay süre ile mesleki faaliyetlerden alıkonma cezasına çarptırılabilmesi caydırıcı olmaktan fevkalade uzaktır. Son zamanlarda özellikle trafik suçları için artırılan para ve hapis cezaları dikkate alındığında; bu yasanın meslek mensuplarının hegemonyasında hazırlandığı bariz olarak anlaşılmaktadır. Örneğin, Hindistan mevzuatına göre; herhangi bir murakıp bilerek ya da dikkatsizce herhangi bir beyan, söz veya tahminde bulunur ve aldatıcı ve yanıltıcı olarak maddi gerçekleri gizleyerek başkasının herhangi bir anlaşma yapmasına ve bankadan veya başka finans kuruluşundan kredi almasına vesile olursa 6 ay ile 10 yıl arasında hapislik cezasına çaptırılabilir (https://lunawat.com/Uploaded_Files/Attachments/F_11032.pdf).
Sonuç olarak; olumlu bir başlangıç olarak çıkarılan Muhasebe ve Denetim Meslek Yasasının yürürlüğü sırasında karşılaşılabilecek yukarıdaki olası sorunların çözümü için yasa ve tüzüklerin yeniden gözden geçirilmemesi halinde ölü doğmuş anlamına gelecek yasadan beklenen fayda ortaya çıkmayacaktır.