Türkiye

Merkez Bankası, Politika Faizini Yüzde 9'da Tuttu

Abone Ol

   Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, yılın ilk toplantısını gerçekleştirdi.
   Merkez Bankası, politika faizini yüzde 9'da tuttu. Ekonomistler de faizin sabit kalmasını bekliyordu.

 GEÇEN YIL 5 PUAN İNDİRİM
   Geçen yıl faizde üst üste dört kez indirime giden Merkez Bankası, kasım toplantısında faiz indirim sürecinin sonlandırıldığını açıklamıştı. Aralık ayında faizde değişikliğe gidilmemişti.
   Merkez, ağustos, eylül, ekim ve kasım toplantılarında toplam 5 puanlık indirim gerçekleştirdi. Politika faizi yüzde 14'ten yüzde 9'a çekildi. Politika faizi böylece Eylül 2020'den bu yana ilk kez tek haneye inmişti.
   Kurul kararında, Türkiye’nin geliştirdiği stratejik nitelikte çözüm araçları sayesinde temel gıda başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının olumsuz etkileri azaltılmış olsa da uluslararası ölçekte üretici ve tüketici enflasyonu yüksek seviyelerini sürdürdüğü belirtildi..

"İLK ÜÇ ÇEYREKTE BÜYÜME GÜÇLÜ"
   Kurul açıklamasında 2022’nin ilk üç çeyreğinde güçlü bir büyüme gerçekleştiği belirtilerek şöyle denildi:
   "Yılın son çeyreğine dair göstergeler ise zayıflayan dış talebin etkisiyle büyümedeki yavaşlama eğiliminin iç talepteki görece güçlü seyir ile telafi edildiğine işaret etmektedir. İmalat sanayi üzerindeki dış talep kaynaklı baskıların iç talep ve arz kapasitesi üzerindeki etkilerinin şimdilik sınırlı düzeyde kaldığı görülmektedir. İstihdam kazanımları benzer ekonomilere göre daha olumlu seyretmektedir. Özellikle istihdam artışına katkı veren sektörler dikkate alındığında büyüme dinamiklerinin yapısal kazanımlarla desteklenmekte olduğu görülmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken, turizmin cari işlemler dengesine beklentileri aşan güçlü katkısı yılın tüm aylarına yayılarak devam etmektedir. Bunun yanında, iç tüketim talebi, enerji fiyatlarındaki yüksek seviye ve ana ihracat pazarlarının resesyona girme olasılığı cari denge üzerindeki riskleri canlı tutmaktadır.

"POLİTİKA ARAÇ SETİ LİRALAŞMA HEDEFİYLE UYUMLU OLACAK"
   Cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi, fiyat istikrarı için önem arz etmektedir. Kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip edilmektedir. Kurul, 2023 Yılı Para Politikası ve Liralaşma metninde belirttiği üzere, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini destekleyecek araçlarını kararlılıkla kullanmaya devam edecek ve fonlama kanalları başta olmak üzere tüm politika araç setini liralaşma hedefleriyle uyumlu hale getirecektir."
 

"ENFLASYONDA İYİLEŞME GÖRÜLMEYE BAŞLANDI"
   Kurul, enflasyonun seviyesinde ve eğiliminde iyileşmeler görülmeye başlandığını, azalan dış talebin toplam talep koşulları ve üretim üzerindeki etkilerinin yakından izlendiğini kaydetti.
   Faizi sabit bırakma kararına ilişkin değerlendirme yapan Kurul kararında, "Küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin daha da arttığı bir dönemde sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi ile arz ve yatırım kapasitesindeki yapısal kazanımların sürekliliği açısından finansal koşulların destekleyici olması kritik önem arz etmektedir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir" ifadelerine yer verildi.
   Kararda, Merkez Bankası'nın fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edeceği vurgulandı.


"YATIRIM VE İSTİHDAM ARTIŞI İÇİN UYGUN ZEMİN OLUŞACAK"
   Kararda son olarak şu ifadelere yer verildi: "TCMB, fiyat istikrarının kalıcı ve sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması için Liralaşma Stratejisi’ni tüm unsurlarıyla uygulayacaktır. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır."
  

{ "vars": { "account": "G-4YY0F4F3S9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-1E4JSD5JXZ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }