Kıbrıs

Mağusa'da imam ve müftü "anlaşmazlığı "

Mağusa'da bir grup imam, Mağusa Müftüsü Faruk Seçkin'in adaletli yönetim göstermediğini iddia etti, Seçkin, iddialara "iftira" dedi

Abone Ol

Ahmet İLKTAÇ

   Bir grup imam, Mağusa Müftülüğü'nde “adaletsizlik” ve "kayırma" olduğunu iddia etti. Mağusa Müftüsü ile anlaşmazlıkları bulunan imamlar, Mağusa Müftüsünün haksız görev yeri değiştirme, imam atama, lojman kullandırma ve haksız mevlit havuzunu oluşturma yaptığını iddia ettiler.

   Mağusa Müftüsü Faruk Seçkin tüm iddiaları "iftira" olarak nitelendirdi ve yapılan işlerin tümünün belgesi olduğunu açıkladı. Faruk Seçkin, hakkındaki tüm iddialarla ilgili gazetemize geniş açıklamalarda bulundu.

İmamlar: Mesleğimizi baskı ve tehdit altında yapıyoruz!

  BAĞIMSIZ GAZETE'Yİ arayarak şikâyette bulunan bir grup imam, çalışma koşullarında yaşanan gelişmelerden şikâyet etti. Mesleklerini baskı ve tehdit altında yaptıklarını öne süren imamlar, Lala Mustafa Paşa Cami'nin lojmanının kullanımında haksızlık yapıldığını iddia ettiler.

  Gayri yasal bir şekilde akraba ilişkileriyle kent dışından Lala Mustafa Paşa Cami'ye atanan bir imamın lojmanı kullandırılmak istendiğini öne süren imamlar, "çok iyi maddi getirisi olan" kentteki mevlit havuzunun da adil şekilde dağıtılmadığını, Mağusa Müftüsü Faruk Seçkin'in kendisine yakın imamları faydalandırdığını öne sürdüler. İmamlar, Din İşleri Başkanlığı'nın Mağusa'da yaşanan huzursuzluğu bir an önce çözmesini talep etti.

Seçkin: İddiaların tümü iftiradır!

   BAĞIMSIZ GAZETE'YE konuşan Din İşleri Başkanlığı Mağusa Temsilcisi (Mağusa Müftüsü) Faruk Seçkin, iddiaların tümünü kesin bir dille "iftira" olarak nitelendirdi ve baskı ve tehdit iddialarıyla ilgili olarak şunları söyledi:

   “İki yıllık vekaleten yürüttüğüm bu görevde birçok görevlimiz kendisi yer değişikliği istemiş, uygun olanlardan 12 kişinin yeri değiştirilmiştir. İki kişi dışında diğerlerinin tamamı kendi yazılı talepleri veya kendilerinin rızaları alınarak yer değişikliği yapılmıştır. Bu iki kişi de camisinde cemaatiyle ve dernek yönetimiyle sorunlar yaşamışlar, söz konusu camide görev yapma imkânı kalmadığı için Başkanımız tarafından yine rızaları da alınarak görev yerleri değiştirilmiştir."

   Faruk Seçkin, söz konusu 2 kişinin görev yeri değişikliklerinin de geçtiğimiz hafta yaşandığını bildirdi. Seçkin, bu 2 kişi ile ilgili son olarak da cami cemaati, dernek yönetimi ve muhtarlık haklarında şikayet mahiyetli imza toplandığını kaydetti.

Söz konusu 2 imamı Din İşleri Başkanı Ahmet Ünsal'ın huzuruna çıkardıklarını, Ünsal'ın huzurunda bu imamların yer değiştirmeyi kabul ettiklerini anlatan Seçkin, bunun dışında kendisinin günlük veya vakitlik görevlendirmeler dışında görev yeri değiştirmediğini, yer değiştirme yetkisinin Başkanlık'ta ve Yönetim Kurulunda olduğunu dile getirdi.

Faruk Seçkin konuşmasına şöyle devam etti:

"Bir görevlimize görevini yap demek, görevini aksatma demek, insanlarla iyi geçinin demek baskıysa evet biz baskı yapıyoruz. Eğer yasalara aykırı bir uygulama yaptıysam benim üstüm olan Din İşleri Başkanlığına yazılı şikayette bulunabilirler, oradan sonuş alamazsalar EVKAF ve Din İşleri Yönetim Kuruluna yazılı şikayet yapabilirler, o da olmazsa hakkımda dava bile açabilirler. İddialarında haklıysalar bu yollar açıktır. İsimlerini bile vermekten korkan bu kişiler görev yapmadan maaş alan, denetlemede görev yapmadığı tespit edilince de 'baskı yapıyorlar' diye medya üzerinden Başkanlığı ve şahsımı zor duruma sokmak isteyen kişlerdir. Biz görevimizi en güzel bir şekilde yapmalıyız. Sürekli görevi aksatan görev yapmayan, yanlış işlere karışan görevliler hakkında yasamız ne derse gereken yapılacaktır. Hakkında camide sirkat suçu soruşturması bulunan bir görevli hakkında hala dava devam etmektedir. Beni bu kişiyi ortaya çıkardın diye suçluyorlar. Suçu örtbas etmek de suçtur. Ben gerekeni yaptım ve polis ilgili şahsı teşhis ettikten sonra kim olduğunu öğrendik. Bu kişi hakkında komplo kurdular diye hakkımda yalan yanlış bilgiler servis edilmektedir".

"Kaldığım lojmanın tamiratını kendi cebimden yaptım"

Faruk Seçkin, lojman konusunda iddialara da cevap verdi. Seçkin, 2009 yılında kendisinin Lala Mustafa Paşa Cami'nde imam olarak görev yaptığı dönemde Osman Fazıl Polatpaşa Cami'nde yaşanan huzursuzluk nedeniyle dönemin Din İşleri Başkanı Yusuf Suiçmez'in isteğiyle Osman Fazıl Polatpaşa Cami'de göreve başladığını söyledi. Bu görevlendirme yapılırken evi olmaması nedeniyle Başkanın bu lojmanda oturacaksın Polatpaşa Cami'de görev yapacaksınız demesi üzerine görevlendirmeyi kabul ettiğini anlatan Seçkin, 12 yıl Osman Fazıl Polatpaşa Cami'de görev yaptığını, bu sürede lojmanın komple çatısını, kapı pencerelerini, mutfak dolaplarını, yer döşemesi seramik ve parkelerini , su tesisatını, bahçesinin betonlanması gibi büyük masraf gerektiren tamir ve tadilatları yaptırdığını kaydetti. Seçkin şöyle devam etti:

"Söylenenin aksine bu lojman 3 oda 1 salon dubleks bir evdir. 25 yıl önce lojman ikiye bölünmüştü ve ben ve eşim iki kişilik iki aile olarak bir salonda 5 yıl kalmış birisiyim. Çocuklarımız olunca üst katta kalan hocamız vefat edince lojman aslına döndürüldü. Buna 'iki ev vardı birleştirdi' diyenler bilgisizlikten konuşuyorlar".

"Lala Mustafa Paşa imamlığı için başka hocamıza teklif götürdük, kabul etmedi!"

Mağusa müftüsü Faruk Seçkin, Mağusa Bölgesi'nde Lala Mustafa Paşa Cami, Fazıl Polatpaşa Cami önemli camiler olduğuna vurgu yaptı ve şöyle devam etti:

" Özellikle Lala Mustafa Paşa Camimiz merkezi camilerimizdendir ve önemli ziyaretçileri gelir. Bu camilerde temsiliyeti iyi olan hocalarımızı görevlendirmek gerekir. Bu nedenle Lala Mustafa Paşa Cami'nin imamının ehliyetli, tecrübeli, tahsili ve sesi sedası yerinde olması gerekmektedir. Bu camiye atanan kişiden önce daha önce merkez camilerde kendini ispatlamış bir cami imamımıza teklif götürdük. Kendisi yerini değiştirmek istemediği için teklifimizi kabul etmedi. Biz de tahsili yerinde olan, 2 fakülte mezunu, aynı zamanda yüksek lisansı olan ve Mağusada evini bitirmek üzere olan, ve Mağusa bölgesine görevlendirilme talebi dilekçesi olan sözkonusu hocamızın talebinin uygun olduğunu Başkanlığa bildirdik. Bu hocamızın tecrübesi sesi sedası yerinde, işini aksatmayan bir kişi olması 25 yıllık görev tecrübesi olaması üzerine talebi uygun görüldü. Evet, eniştemdir. Ondan daha ehliyetli ve daha tecrübeli biri istedi de onu değerlendirmedik mi? Bu hocamızın inşaatı bitmek üzere olan bir evi vardır. Kısa süre sonra sonra hakkı olan bu lojmandan da çıkacak kendi evine yerleşecektir".

"'Mevlüt havuzu' eğer varsaydı, ortadan kaldıran benim"

Faruk Seçkin yaptığı tüm işlerin belgesi olduğunu ve kesinlikle bir usulsüzlük, baskı, tehdit veya zorla görev yeri değişitirme yapılmadığını ifade etti ve şöyle devam etti:

Faruk Seçkin, 2 yıl önce göreve geldiğinde cenazelerle ilgili belediye cenaze personeli geçmişten gelen alışkanlıkla sadece Lala Mustafa Paşa Cami imamını cenaze defin için çağırırdı. Ben göreve geldiğim ilk zamanlardı, Belediye cenaze personeli ile konuşarak cenaze olduğunda, cenezenin bulunduğu mahallenin imamını aramasını istedim. Doğrusu da budur. Şu an bu uygulama böyle devam ediyor.

Seçkin, iddia edildiğine gibi böyle bir "mevlüt havuzu" duymadığını görmediğini ancak varsa bunu ortadan kaldıran kişinin de kendisi olduğunu ifade etti.

Seçkin şöyle devam etti:

"Onun dışında halkımız istediği hocaya ulaşarak Kuranını, Mevlidini, Yasinini okutabilir. Bunu da kimse zorla şu kişiye okutacaksın diyemez. Bunu parayla yapmak yanlıştır. Malesef bu mevlitleri kendilerine gelir kapısı yapanlar bu Lala Mustafa Paşa'daki cenazelere göz dikmişlerdir. Bu tür düşünceler bir din görevlisine yakışmaz. Biz devletten maaş alan görevlileriz. Maaşımız bize yeter. Onu da haketmemiz lazım. Görevimizi düzgün yapmamız lazım. Görevini düzgün yapan hocalarımızı selamlıyorum. Gerçekten görev yapmaya çalışan hocalarımız yalanlar ve iftiralar ile töhmet altında bırakılıyorlar. Biz camilerimiz huzur yuvası olsun gerçekten ibadet yapmak isteyenler huzurla camiye gitsinler".

Faruk Seçkin konuşmasını şu sözlerle noktaladı:

"Biz de herşeyin belgesi vardır. Hiçbir şeyi yasa dışı yapmadık. Yapamayız. Hakkımda da 2 yıldır elle tutulur bir şikayet Din İşleri Başkanlığı'na gitmemiştir. Aslında bu iftiraların temelinde şu var. Bilindiği gibi Din İşleri Başkanlığı'nda bir görev değişikliği oldu. Prof. Dr. Ahmet Ünsal başkanlık görevine getirildi. Din işleri Başkanı yönetimde değişikliklere giderek bazı arkadaşları asıl görev yerlerine gönderdi. Gazimağusa'da en eski ve en tecrübeli kişilerden biri olarak geçmişimize de bakarak beni vekaleten görevlendirdi. Bazıları bu değişikliklerden rahatsız oldular. Başkan geldikten sonra denetlemeler yapılmaya görev aksatanlar uyarılmaya başladı. Hizmetiçi eğitimler yapılmak istendi. Tabi ki bu denetlemeler ve kontroller ve eğitimler ve benzeri hususlar gündeme geldi. Bu görevini akastanların hiç hoşuna gitmedi. Bu arkadaşlar Din İşleri Başkanımız Ahmet Ünsal'ı ve bölge sorumluları olarak bizleri pervasızca karalamaya ve yalan yanlış bilgilerle bazı durumları medyaya taşımaya başladılar. Aslında bütün mesele budur. Din İşleri Başkanlığı olarak gayri yasal bir iş yapılıyorsa herkes hukuki yolu izleyerek hakkını arayabilir. Gerçekten haklıysalar zaten isimlerini gizleyerek medyaya servis yapmazlar, hakkını arar iddiasını da ispat eder. Bu kadar nettir".

{ "vars": { "account": "G-4YY0F4F3S9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-1E4JSD5JXZ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }