Küresel piyasalar, merkez bankalarının gelecek dönem para politikalarına ilişkin belirsizliklerin fiyatlamaları zorlaştırmasıyla haftaya karışık bir seyirle başlarken, hafta boyunca yurt içi ve yurt dışında merkez bankalarının faiz kararları ile yoğun veri gündemi yatırımcıların odağına yerleşti.
Önemli merkez bankalarının, martta faiz indirimine başlayabileceği beklentisinin geçen yılın sonuna doğru güç kazanmasına karşın yılbaşından bu yana açıklanan makroekonomik verilerin ve merkez bankaları yetkililerinden gelen şahin tonlu sözle yönlendirmelerin etkisiyle günden güne zayıflamaya devam ediyor.
Para piyasalarında, ABD Merkez Bankasının (Fed) martta ilk kez faiz indirimlerine gideceğine ilişkin tahminler yüzde 47 seviyesine inerken, faiz indirimine yönelik fiyatlamalar bir önceki haftaya göre yaklaşık 30 baz puan geriledi.
Analistler, ABD'de bu hafta açıklanacak büyüme verilerinin Fed'in gelecek dönemde atacağı adımlara ilişkin sinyaller verebileceğini belirterek, veriler sonrası piyasalarda oynaklığın artabileceğini söyledi.
Öte yandan, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, merkez bankalarının 2024'te faiz indirimine yönelmesinin coğrafi olarak yaygın olacağını ancak indirimlerin sert olmayacağını bildirdi.
Ayrıca, jeopolitik çoklu krizlerin artması bu yıl Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) Davos’taki yıllık zirvesinde yapay zekadan sonra en sıcak konu olurken, iş ve siyaset dünyasının liderleri bunun küresel ekonomiye etkisini masaya yatırdı.
Rusya-Ukrayna savaşı, İsrail-Filistin çatışması, Çin-Tayvan gerginliği, Kovid-19 salgını ve enflasyon ile hayat pahalılığı krizi de dahil olmak üzere son dört yılda yaşanan bir dizi aksaklıktan sonra güveni yeniden inşa etmeyi amaçlayan WEF’in toplantısında, söz konusu krizlerin potansiyel olarak geniş kapsamlı ekonomik, jeopolitik ve güvenlik sonuçları tartışıldı.
Söz konusu gelişmelerin ardından cuma günü yüzde 4,20'ye yaklaşan ABD'nin 10 yıllık tahvil faizleri, bu seviyeden gelen alışlarla birlikte yüzde 4,14'e kadar geriledi. Bugün ise yüzde 4,12 seviyesinde bulunuyor.
Geçen haftanın son işlem gününde, yüzde 0,3 artışla 2 bin 28 dolardan günü tamamlayan altının ons fiyatı, şu sıralarda önceki kapanışının yüzde 0,2 altında 2 bin 24 dolardan alıcı buluyor.
Orta Doğu'daki gerilimler sıcaklığını korurken, OPEC üyesi Libya'nın en büyük petrol sahası olarak da bilinen Şerare Petrol Sahasında tekrardan üretime başlaması petrol fiyatlarını aşağı yönlü baskılarken, Brent petolün varil fiyatı yeni haftaya yüzde 0,5 azalışla 77,9 dolardan başladı.
Cuma günü, yapay zeka uygulamaları için kullanılan çiplere talebin artacağına yönelik beklentilerle New York borsalarında teknoloji hisseleri öncülüğünde yeni zirveler görülürken, Nasdaq endeksi yüzde 1,70, S&P 500 yüzde 1,23 ve Dow Jones endeksi yüzde 1,05 artış kaydetti. ABD'de endeks vadeli kontratlar, yeni haftaya ise karışık bir seyirle başladı.
Avrupa borsalarında geçen haftanın son işlem gününde İngiltere hariç negatif seyir öne çıkarken, bu hafta gözler Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) faiz kararına çevrildi.
Analistler, ECB'nin bu haftaki toplantısında faizleri sabit bırakacağına kesin gözüyle bakıldığını anımsatarak, bankanın ilk faiz indirimine nisanda gidebileceği beklentisinin, önceki haftaya göre nispeten zayıflasa da güçlü duruşunu koruduğunu dile getirdi.
Öte yandan, Fitch'ten yapılan açıklamada, bu yılın sonunda faiz oranlarının hala Kovid-19 salgını öncesi seviyelerin çok üzerinde kalacağı aktarıldı.
ECB'den veya İngiltere Merkez Bankasından (BoE) daha fazla faiz artışı beklenmediği belirtilen açıklamada, her bir bankanın 2024 sonuna kadar 75 baz puanlık faiz indirimi yapmasının öngörüldüğü kaydedildi.
Cuma günü, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,04 artarken, Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,40, Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 0,07 ve İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 0,22 azalış kaydetti. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar, yeni haftaya karışık seyirle başladı.
Asya pay piyasalarında da karışık seyir öne çıkarken, Çin Merkez Bankasının (PBoC) gösterge faiz oranlarını sabit bırakması ülke pay piyasalarında risk iştahını düşüren etken oldu.
Çin'de ekonomik aktiviteye ilişkin artan endişeler PBoC'un faizleri sabit bırakmasıyla güçlenirken, Çin hükümetinin ekonomiyi canlandırmak için alması beklenen kararlar yatırımcıların odağında bulunuyor.
Bugün başlayıp yarın son bulacak olan Japonya Merkez Bankasının (BoJ) para politikası kurulu toplantısında, para politikasında değişiklik yapılmayacağı öngörülürken, bankanın gelecek döneme ilişkin sinyaller vermesi bekleniyor.
Kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 1,3 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,1 değer kazanırken, Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 1,3 ve Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 2 azalış kaydetti.
Yurt içinde cuma günü dalgalı bir seyir izleyen Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 0,24 değer kaybıyla 7.996,70 puandan tamamlarken, bu hafta gözler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) Pa Politikası Kurulu (PPK) toplantısında açıklayacağı faiz kararına çevrildi.
Ekonomistler, TCMB'nin, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını (politika faizi) 250 baz puan artırarak yüzde 45'e çıkaracağını tahmin ediyor.
Dolar/TL, geçen haftanın son işlem gününde yükseliş eğiliminde bir seyir izleyerek yüzde 0,2 artışla 30,2001'den günü kapatmasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 30,2160 seviyesinden işlem görüyor.
Analistler, bugün yurt içinde yurt dışı Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ve merkezi yönetim borç stoku, yurt dışında ise ABD'de öncü endeks verilerinin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 7.900 ve 7.800 seviyelerinin destek, 8.100 ve 8.200 puanın direnç konumunda olduğunu kaydetti.