Ekonomik sorunların çığ gibi büyüdüğü ülkemizde, yüzlerce kişi borcunu ödeyemez duruma geldi, mahkemelerdeki borç-alacak davaları da arttı.
Bankalara olan borçlarını ödeyemeyenler, faiz yükü altında ezilirken, mahkemeler de bu davalarla dolup taşıyor.
2012, 2013 ve 2014 yıllarında borçların yeniden yapılandırılmasıyla ilgili yapılan yasal düzenleme ve taksitlendirme imkanı az da olsa borçluları rahatlatmıştı ancak son 10 yılda durum yine eski haline döndü.
Faiz ve Mazbata Mağdurları Komitesi Genel Koordinatörü Kazım And, 60 bin alacak verecek davasından 20 bininin sonuçlandığını, davalıların taksite bağlandığını ancak taksitlerini de ödeyemediğini belirterek 40 bin davanın henüz neticelenmediğini söyledi
“Kararı çıkan 20 bin civarında mazbata var”
Faiz ve Mazbata Mağdurları Komitesi Genel Koordinatörü Kazım And, şu anda mahkemeden kararı çıkan 20 bin civarında mazbata olduğunu söyleyerek, 20 bin civarında da mazbata talebi ile mahkememelerde bekleyen, kararları çıkmayan dava olduğunun altını çizdi.
Mazbatanın mahkemenin verdiği hapislik kararı olduğunu hatırlatan And, 20 bin insanı koyacak bir hapishane olmadığını bu nedenle polisin de görevini yapamadığını kaydetti.
And, 2012 yılında mazbata mağduru 8-10 bin civarında mazbata mağduru olduğunu, şimdi sayının 2’ye katlandığını vurguladı.
Vatandaşların 2012’den daha da kötü durumda olduklarının altını çizen And, mahkemelerde borç-alacak ilişkilerinin davalık olanlarının 60 bin civarında olduğuna dikkat çekti.
And, insanların perişan olduğunu kaydederek, 24 bin TL asgari ücretle insanların hayatlarını devam ettirmeye çalıştıklarını söyledi.
“Borçların yeniden yapılandırılması ve
taksitlendirilmesi ile insanlar rahatlamıştı”
And, durumun çok kötü olduğunu vurgulayarak, 2012 yılında çıkarılan Borçların Yeniden Yapılandırılma Yasası ile insanların rahatladığını anlattı.
Yasanın, 31 Aralık 2012 tarihine kadar sorunlu hale gelmiş borç-alacak ilişkilerini kapsadığını kaydeden And, o dönemde bu soruna bir çözüm getirildiğini ve insanların rahatladığını söyledi.
And, Borçların Yeniden Yapılandırılma Yasası’ndan sonra birde Taksitlendirme Yasası çıkardıklarına işaret ederek, insanların o dönemde borçlarını ödemeye başladılar ve toplumda büyük bir rahatlama oldu.
And, 12/2012 sayılı Borç İlişkilerinden Kaynaklanıp Tahsili Geciken ve/veya Tahsil Edilemez Hale Gelen Borçların Ekonomik İyileştirme Kapsamında Yeniden Yapılandırılması Yasası ile yüksek faiz nedeniyle anormal duruma gelen borçların ödenebilir kılındığını söyledi.
29/2013’de çıkarılan Borç İlişkilerinden Kaynaklanıp Tahsili Geciken ve/veya Tahsil Edilemez Hale Gelen Borçların Yapılandırılması Yasası’nın borçları ödenebilir ve daha mükemmel, anlaşılabilir hale getirdiğini belirten And, mazbata sorununun ciddi anlamda önlendiğini, borçların ciddi anlamda taksitlendirildiğini belirtti.
And, son olarak 48/2014 yılında ise Borçların Yeniden Yapılandırılmasının Taksitlendirilmesi Yasası’nın çıkarılarak borcun miktarına göre makul faiz ve taksitlendirmeler yapıldığını anımsattı.
“İnsanlar borç taksitlerini ödeyemez duruma geldi”
2014’den sonra bankaların yüksek faiz uygulamaya devam ettiklerinin altını çizen And, daha sonra araya pandemi döneminin girdiğini ve toplumun büyük bir ekonomik çöküntü yaşadığını, ardından da dövizin ateşlenmesi ile sıkıntının katlandığını söyledi.
And, geçmişe nazaran çok daha büyük miktarda ve sayıda insanın mağdur olduğunu ve borç taksitlerini ödeyemez duruma geldiklerini vurguladı.
“Kapsamlı Faiz Yasası’nın hazırlanması şart”
And, çözümün bir kez daha Borçların Yapılandırılması Yasası’nın yenide gündeme getirilmesi ve güncellenmesi olduğuna dikkat çekerek, bunun da geçici çözüm olduğunu, topluma geçici bir rahatlama getireceğini vurguladı.
And, bunun yanında yıllardır dile getirdikleri ve bu sorunu tamamen çözecek olan kapsamlı Faiz Yasası’nın hazırlanması olduğunu belirtti.
Dövizin yükseldiğine değinen And, en azından son günlerde yükselen dövize karşı döviz borçluları için geçici bir çözüm üretilebileceğini söyledi.
And, döviz mağdurları için döviz borçlarına kat sınırı getirilmesi gerektiğini ifade ederek, “10 bin sterlin borçlanan bir kişi 20 bin sterline kadar bankalara ödeme yaptığı halde borcu halen bitmiyor. Bu noktada da mağduriyetlerin giderilmesi için kat sınırı getirilerek, borç 2 katla sınırlanabilir” dedi.
Türk Lirası’nda ise oluşacak olan bir komitenin Türk Lirası’ndaki faiz sınırlamalarını sık sık güncelleyerek, aşırıya gitmesini önüne geçilebileceğini söyleyen And, sürekli yükselen faizler karşısında insanların çözümsüz ve perişan olduğunu kaydetti.
“Bu serbest piyasa ekonomisi değil, soygun ve vurgun düzenidir”
Bir Faiz yasamız olmadığı için bankaların kontrolsüz bir şekilde istedikleri faizi uyguladıklarının altını çizen And, “müşteriye haber vermeden taksitini iki katına çıkarabiliyor, faizle istedikleri gibi oynayabiliyorlar” şeklinde konuştu.
And, bir takım rantçıların Faiz Yasası’nın olmamasından kaynaklanan kontrolsüzlüğü istedikleri gibi kendi lehlerine kullandıklarını söyleyerek, kimseye de hesap vermediklerini belirtti.
“Bu serbest piyasa ekonomisi değil, soygun ve vurgun düzenidir” diyen And, böyle bir düzenin dünyanın hiçbir yerinde olmadığını, var olan düzenin insan haklarına aykırı olduğunu ifade etti.