Basından takip edileceği gibi; bu hafta dikkat çeken haberler arasında Kıbrıs Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi’nin lisansının iptal edileceği ile ilgili ortaya atılan iddia da bulunmaktadır.
Bahse konu üniversite ile ilgili yapılan değerlendirmeler arasında en tehlikeli olanı ise hem mali hem idari hem de akademik açıdan bu denli usulsüzlük, sahteleme ve mevzuata aykırılık suçlaması olan bir üniversite dahi kapatılmazsa KKTC’de artık hiçbir üniversite kapatılamaz şeklinde yapılan yorumlardır.
Konunun uzmanlarının çok iyi bildiği gibi; etkin denetimin iki önemli işlevi bulunmakladır. Bunlardan biri fiili denetim sonucu ilgili kuruma yaptırım uygulayarak mevzuata aykırılıkların giderilmesini sağlamaktır. Diğeri ise, benzeri kurumlar üzerinde her an denetlenebileceği ve kesinlikle iltimas görmeyeceği algısı yaratarak onların da mevzuata uygun davranmalarını motive etmektir. Aksi takdirde hem olgu hem de algı açısından etkin ve caydırıcı denetim olmaması halinde KKTC yükseköğretiminde halen olduğu gibi ahlaki zafiyet ile kuralsızlık yaygınlaşır ve giderek sektörü bertaraf edecek ölçüde kötüleşir.
Merak uyandırmadan hemen ifade etmekte yarar vardır. KKTC’de denetim ve soruşturma sonucunda üniversite kapatma yetkisi tartışmasız münhasıran YÖDAK’a aittir.
65/2005 sayılı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Yüksek Öğretim Yasasının YÖDAK’ın görev ve yetkilerine ilişkin 11. maddesinin 2. fıkrası denetleme ve akreditasyon ile ilgili görev ve yetkileri sıralamaktır. Bu fıkranın ise (A) bendi aşağıdaki gibidir:
“Yükseköğretim kurumları ile bu kurumlara bağlı tüm fakülte ve/veya bölümlerin eğitim-öğretim kalitesini, işleyişini, sürdürülebilirliğini denetlemek ve akademik programlarını incelemek; yükseköğretim kurumlarında mevzuata ve/veya akademik kurallara uygun olmayan herhangi bir işleyişin tespitinin ve soruşturulmasının akabinde ilgili mevzuatta belirlenen amaç, hedef ve ilkelere uygunluğu ile akademik düzey ve yeterlikleri de incelenerek kararlar üretmek ve gerekli tedbirleri almak. Yükseköğretim kurumunun, YÖDAK tarafından ihtar edilmesi ve/veya ileri disiplin soruşturulmasına tabi tutulması ve/veya öğretime başlama izninin geçici bir süre ile askıya alınması, durdurulması ve/veya iptal edilmesi ile ilgili tüzüğe bağlı olarak karar vermek”
65/2005 Sayılı Yüksek Öğretim Yasasından alınan yetkiyle hazırlanan ‘Yükseköğretim Kurumlarının Denetim Tüzüğü’nün aşağıdaki 9(5) ve 9(6) maddeleri ise hangi durumlarda YÖDAK’ın öğretime başlama iznini askıya alma, durdurma ve iptal etme yetkilerine sahip olduğuna açıklık getirmektedir:
9(5) Aşağıda belirtilen hallerde Öğretime Başlama İzni geçici bir süre ile askıya alınır ve/veya Öğretime Başlama İzni geçici bir süre ile durdurulur;
(A) YÖDAK tarafından yapılan disiplin soruşturması sonucunda yürürlükteki Yasa, tüzük ve/veya yönetmelik kurallarına aykırılığın tespit edilmesi.
(B) Öğretime Başlama İzni aldıktan sonra, yürürlükteki Yasa, tüzük ve/veya yönetmelik ve/veya mevzuatta öngörülen koşulların yitirilmesi.
9(6) Aşağıda belirtilen hallerde yükseköğretim kurumu ve/veya üniversitenin Öğretime Başlama İzni iptal edilir;
(A) Yükseköğretim Kurumu, Öğretime Başlama İznini aldığı tarihten itibaren 2 yıl içerisinde faaliyete geçmemesi halinde Öğretime Başlama İzni iptal edilir.
(B) Yükseköğretim Kurumu, Öğretime Başlama İzni almış olduğu akademik birimi, 2 yıl içerisinde faaliyete geçirmemiş olması halinde, ilgili akademik birimin Öğretime Başlama İzni iptal edilir.
(C) Yükseköğretim Kurumunun Öğretime Başlama İzni askıya alındıktan ve/veya durdurulduktan sonra öngörülen koşulları l yıl içerisinde karşılamaması durumunda Öğretime Başlama İzni iptal edilir.
(Ç) İlgili akademik birimin Öğretime Başlama İzni askıya alındıktan ve/veya durdurulduktan sonra öngörülen koşullan l yıl içerisinde karşılamaması durumunda Öğretime Başlama İzni iptal edilir.
Sonuç olarak; üniversiteleri kapatma veya cezalandırma konusu geçtiğinde kimsenin haksız yere Millî Eğitim Bakanlığını, Cumhurbaşkanını veya Başbakanlığı günah keçisi yapmaması gerekmektedir. Her ne kadar bu yetkiden yakan top gibi kaçsa ve ödü patlasa da üniversiteleri cezalandırma ve öğretime başlama izni iptali yetkisi mevzuata göre tartışmasız YÖDAK’a aittir. Öğretime başlama izninin iptali ise tüzel kişiliği ortadan kaldırmasa da öğretim faaliyetlerinin fiili açıdan durması/iptal edilmesi ve üniversite niteliğinin yitirilmesi ile sonuçlanacaktır.