Soğuk havaların etkisiyle, metabolizmadaki değişikler de oluşmaya, vücudunuz sizi uyarmaya başladığını hissetmişsinizdir. Neden geceleri daha çok atıştırma isteği oluyor? Neden cildiniz daha kuru ve sert? Neden iştah artışı olmaya başladı? Depresyon, mutsuzluk mu oluşmaya başladı? Peki tüm bunların beslenmeye bağlı bir sorun olduğunu biliyor musunuz? O zaman hadi okuyup, bilgilenmeye başlayalım...
Metabolizma soğuk havadan nasıl etkilenir?
Mevsim geçişleri metabolizma üzerinde farklı etkiler yaratmaktadır. Örneğin kış aylarında metabolizmanın ana görevi kalorifer görevi görüp vücudu ısıtmaktır, bunun için aldığı kalorileri daha az kullanır ve çalışma hızı düşer. Bu durumda soğuk havalarla birlikte, besin tüketiminde değişiklik olmadığı takdirde kilo artışı oluşur. Metabolizmanın canlanma eğilimi gösterdiği bahar ve yaz aylarında ise metabolik hız artış gösterir, günlerin uzaması ile daha aktif olmak durumunda olan metabolizma hem daha hızlı çalışır hem de ruhsal anlamda kişilere daha pozitif bir ruh hali hakim olur. Bu da iştah kaybına neden olarak yaz aylarında daha rahat kilo kaybına yol açar.
Metabolizmanın normal düzeyde çalışabilmesi için soğuk havalarda nasıl beslenmek gerekir?
Kış aylarında ısınmak için giydiğimiz kalın giysiler kadar, içten ısınmayı sağlayacak besinlerin içeriği de çok önemlidir. Metabolizmayı hızlandırarak, vücudu ısıtan bazı besin gruplarını diyetimize ekleyerek kış aylarında yavaşlayan vücut çalışma hızını artırabilmek mümkündür. Kırmızı et, balık ve deniz ürünleri, kuru baklagiller (kuru fasulye, nohut), kuru kayısı, kuru üzüm, yumurta ve yeşil yapraklı besinler (ıspanak, maydanoz), pırasa, lahana, yağlı tohumlar (badem, fındık, kabak çekirdeği), limon, baharatlar (pul biber, karabiber, zencefil) gibi besinlerin ve aroma vericilerin termik anlamda yüksek olduğunu söyleyebiliriz.
Depresyon? Yorgunluk? Hiç bişey yapmak istemiyor musunuz?...
Kış aylarında günlerin bir hayli kısalmasıyla birlikte bir çok kişi de depresyon hali başlıyor. Mevsimsel depresyon hali yılın bu aylarında daha da zirveye ulaşıyor. Mevsimsel depresyonun nedenlerinden olan beslenme hatalarını düzenlerseniz daha mutlu bir kış mevsimi sizi bekliyor olacaktır. Mutluluğun da bir hormonu olduğunu biliyor muydunuz? Evet var... Adı "serotonin", kısaca mutluluk hormonu...
İçeriğinde serotonin bulunan yiyecekleri bu zamanlarda bolca tüketmelisiniz. Çinko, magnezyum, omega-3, triptofan içeren yiyecekler mutluluk hormonu üretimini artıran yiyeceklerdir. Daha fazla üretilmesini sağlayan çevresel faktörlerden en önemlisi güneş olmayınca serotonin hormonu desteğini yiyeceklerde arayacağız.
Peki triptofan ve serotonin bakımından zengin diğer besinler nelerdir? İşte cevabı...
· Tahıllar: B grubu vitaminleri yönünden zengin tam buğday ekmeği, çavdar ekmeği, esmer pirinç, kepekli tahıllar, kepekli makarna ve maya özü vücutta serotonin üretimine yardımcı olan besinlerdir.
· Et, tavuk, balık: Somon, taze ton balığı, sardalye, ringa balığı, uskumru triptofandan zengin balıklardır. Tavuk, hindi gibi kümes hayvanları serotoninin vücutta ve beyinde optimal seviyelerde kalması için gerekli en iyi triptofan kaynaklarıdır. Et ( sığır, kuzu ) ve karaciğer serotonin oluşturulmasını kolaylaştıran aminoasit ve diğer besin öğelerini içerir.
· Kuruyemiş ve yağlı tohumlar: Keten tohumu, ay çekirdeği, kabak çekirdeği, susam, yerfıstığı, badem ve kaju fıstığı vücutta serotonini artırabileceğinden dolayı tüketilmelidir.
· Yağlar: Vücutta serotonin üretiminin artması için esansiyel yağ asitleri ( omega 3 ve 6 yağ asitleri) gereklidir. Balık, ceviz ve keten yağında bulunan omega-3 yağ asitleri kanola, üzüm çekirdeği, aspur, ayçiçeği ve buğday tohumu yağı omega-6 yağ asitlerinin en zengin kaynaklarıdır.
· Süt ürünleri: Protein yönünden zengin yumurta serotonin üretimi için esansiyel yağ asitleri ve aminoasitleri içerir. Süzme peynir, çedar ve gravyer peyniri, süt ve yoğurt da serotonin seviyelerini arttırmak ve korumak için iyi besinlerdir.
· Meyveler: Yüksek karbonhidrat kaynağı olan meyveler iyi birer triptofan kaynaklarıdır. Avokadoda beyinde serotonini optimal düzeye getirmek için gerekli besin öğelerinden zengindir.
· Sebzeler: Mısır, brokoli, karnabahar, brüksel lahanası, ıspanak, kuşkonmaz gibi yeşil yapraklı sebzeler, triptofandan zengin, kabuklu fırınlanmış patates ve mantarda triptofan yönünden iyi kaynaklardır. Soya ürünleri (tofu, soya sütü, soya fasülyesi), domates, serotonin seviyelerinin stabil kalmasına yardımcı olmaktadır.
· Kurubaklagiller: Mercimek, maş fasulyesi, nohut gibi baklagiller triptofan yönünden zengin besinlerdir.
C Vitamini ve Bol Su Mutlaka İçilmelidir!...
C vitamini yönünden zengin olan yiyeceklerin de kış döneminde sıkça tüketilmesi gerekmektedir. 'C vitamini dediğimiz zaman aklımıza hemen mandalina, portakal, limon gibi yiyecekler geliyor. Gerçekten bu tarz yiyecekleri de günlük yaşantımızda asla ve asla ihmal etmeden bolca tüketmekte yarar vardır.
C vitamini sadece portakal, mandalina, limon demek değildir, aynı zamanda koyu yeşil yapraklı sebzeler dediğimiz maydanoz, biber, nane, roka, ıspanakta da bolca bulunuyor. Bu nedenle günlük yaşantımızda bu besinlere daha fazla yer verilmelidir.
Kış döneminde azalan hareketsizliğe bağlı olarak sindirim, hazımsızlık ve kabızlık problemlerinin görülebilir ve vücudun enerji ihtiyacını karşılayabilmek için beslenmemizin haftada en az 2 kez kuru baklagillerden oluşması gerekmektedir.
Kış döneminde sıvı alımında malesef azalmalar yaşanmaktadır. Bu dönemde de vücudun ihtiyacını karşılamak için bol bol sıvı alınması gerekmektedir. Yani kış döneminde yaz dönemi gibi terlemiyoruz ama su alımını günlük 2 litrenin altına kesinlikle düşürmemeliyiz.
En önemli konu; "kış mevsiminde diyet yapılmaz! Çünkü vücut direnci düşmektedir." Öyle midir? İşte cevabı...
Zayıflama diyetleri her dönemde ve sezonda kişinin ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik, dengeli ve yeterli besin içerikleri ile hazırlanmalı, asla kişileri halsizliğe, açlığa terk etmemelidir. Bu anlamda kışın da dahil olmak üzere, kilo kaybetmek isteyen bireyler bir diyetisyenden destek almalıdırlar. Özellikle kış aylarına özel beslenme tavsiyelerine gelince doğaya kulak vermelisiniz çünkü doğa zaten insanoğlunun ihtiyaçlarına yanıt verecek besinleri bizlere sunmaktadır. Mevsiminde meyve ve sebze içeriklerine baktığımızda antioksidanlardan zengin koruyucu bitkisel içeriklerle dolu olduklarını görmekteyiz. Bunun için kışın meyvelerden nar, kivi, turunçgilleri, sebzelerden kereviz, balkabağı, havuç, kırmızı biber, mor lahana, soğan, ıspanak, pazı, kırmızı turp, brokoli, karnabaharı, sarımsak beslenmenizde sıkça tüketmenizi, bağışıklık sistemini destekleyen kefiri mutlaka ara öğünlerde almanızı, tam tahıl ürünlerinden faydalanmanızı önermekteyim.
Ayrıca vücudu ısıtacak bitki çayları karışımlarını ve baharatları beslenmenize eklemelisiniz. Limon, pul biber ve bolca karabiber ile hazırlanan yağsız tavuk suyuna çorbanın etkisini artık herkes bilmektedir. Dağ kekiği, rezene, biberiye, ısırgan yaprağı ve ekinezya da mutlaka tüketilmesi gereken bir diğer kış çayıdır.
Grip ve nezleden koruyan sihirli içecek tarifi:
Havaların soğumasıyla bağışıklık sisteminde de düşüşler yaşanabilir. Bağışıklık sisteminin bir anlık zayıflığı sonucu, grip, nezle, soğuk algınlığı gibi hastalıklar kapınızı çalmaya başlayabilir. Bağşıklık sistemini güçlendirecek bir iksir ile önleminizi erkenden almanızı tavsiye ediyorum.
Malzemeler;
· 2 küçük boy havuç
· 1 küçük boy elma
· 1 küçük boy limon
· 1 küçük boy greyfurt
· 1 tatlı kaşığı doğal bal
Hazırlanışı;
Bal hariç tüm malzemeleri blender ile suyunu çıkarın. İçine bal katıp karıştırın. 1 gün buzdolabında bekletin ve sabahları kahvaltıdan sonra içiniz. Gün boyu kendinizi C vitaminin vermiş olduğu etkiyle daha enerjik hissedeceksiniz.