Kıbrıs Türk Barolar Birliği Hayvan Hakları Komitesi, 7 aylık faaliyet döneminde gerçekleşen hayvan hakları ihlallerine dikkat çekerek, cevap bekledikleri sorularını kamuoyuyla paylaştı.
Kıbrıs Türk Barolar Birliği Hayvan Hakları Komitesi'nin açıklamasının tamamı şu şekilde:
"Kıbrıs Türk Barolar Birliği Hayvan Hakları Komitesi olarak faaliyete başladığımız 7 aylık süreçte gerçekleşen hayvanlara yönelik yaşam hakkı ihlallerininden örnekler ve cevaplanmasını beklediğimiz sorularımız.
1. Farklı ilçelerde faili mechul kalmış onlarca zehirleme olayı ve katledilen onlarca kedi/ köpek.
Soruyoruz; Kumyalı olayında kamera kayıtları olması sebebiyle failin kimliğini ve bu kişinin teminat maksatlarıyla mahkeme huzuruna dahi çıkarılmadığını biliyoruz, bu meselenin tahkikatı neden eksik bırakılmıştır ve zehirli yemek kalıntıları bugün halen daha analiz için neden Türkiye'ye gönderilmemiştir?
Bu safhada gerekli analizlerin ülkemizde neden yapılamadığını da sormak isterdik tabi..
2. Kolları ve bacakları kesik ve ölü halde bulunan kedi.
Soruyoruz; Ülkemizde gerekli adli tıp altyapısı olmadığı için ölüm şekli tesbit edilememiş ve dosya kapatılmıştır, peki bu suç bir çocuğa karşı işlenmiş olsa idi yine ileri tahkikat gereksiz mi görülecekti ?
3. Kötü muamele şartlarının oluştuğu koşullarda adeta kuluçka makinesi gibi ticari sebeplerle üretime zorlanan hayvanlar.
Soruyoruz; Tarafımıza bildirilen ihbarları yetkililerle paylaşmamıza rağmen bu ihbarlar neden dikkate alınmıyor ?
4. Ağzından inşaat demiri sokulmak suretiyle canice öldürülen kedi.
Soruyoruz; Yaptığı davranış ile sosyal medya üzerinden övünmesi sayesinde tespit edilen ve soruşturma aşamasında suçunu kabul eden M.Ş isimli şahsın işlemiş olduğu suç mevcut yasalarca hafif suç olarak değerlendirilmiş olmasına rağmen toplum vicdanında gerçekten hafif bir suç mu? Kaldı ki tarafımıza Mahkemeye çıkarılacağı bilgisi verilmiş olmasına rağmen teminata dahi bağlanması gereksiz görülen şahsın KKTC Vatandaşı ve gariban/cahil olması (polis değerlendirilmesi bu yönde) teminata bağlanmaması için yeterli bir sebep mi veya bu suç bir insana karşı işlenmiş olsa idi ilgili şahısın durumu polis tarafından yine aynı şekilde mi değerlendirilecekti?
Tüm örneklediğimiz olaylar ve neticelerinden de anlaşılabileceği gibi ülkemizde hayvan haklarının korunduğunu söylemek imkansızdır. Çalışmalarımızın başladığı ilk günden bugüne kadar toplumdaki suçlular kadar devlet eliyle yapılan ihmalleri ve yaşanan hak ihlallerini de üzülerek takip ettik. Gelinen nokta tartışmasız değişmesi gereken bir düzeni işaret etmektedir ve diğer yasalardan önce ivedilikle Ceza Yasasının tadil edilerek Hayvanlara Karşı İşlenen Suçların yasaklanması ve daha ağır cezai yaptırımların getirilmesi gerekmektedir..”