Ketojenik döküntü nedir?

Abone Ol

Keto rash, ketojenik döküntü veya diğer adıyla prurigo pigmentoza ilk olarak Japonya’da Nagashima tarafından 1971 yılında tanımlanmıştır. Özellikle Asyalı genç kadınlarda görüldüğü söylense de ileri yaş erkek hastalarda ve ülkemizde de görülme sıklığı giderek artmaktadır.

Peki nedir prurigo pigmentoza?

Boyunda, sırtta veya gövdede kırmızı-pembe renkli, kaşıntılı, simetrik sivilce benzeri kabarıklıklar şeklinde giden bir tablodur. Bu hastalığın ilk evresinde ciltte oluşan kaşıntılı kırmızı renkli kabarıklık veya içi su dolu kabarcıklar görülür. Birkaç hafta içerisinde bu kabarcıklar birleşip koyulaşır ve dantelimsi (retiküler) ağ görüntüsü oluşturur. En sık gövde ve boyunda görülse de nadiren yüz ve saçlı deride de görülebilir.

Prurigo pigmentoza’nın sebepleri nelerdir?

Birçok farklı hormonal, metabolik ve çevresel etken tanımlanmıştır. Uzun süre aç kalmak, ani kilo vermek, uzun süreli ketojenik diyet uygulamak (yüksek yağ, düşük karbonhidrat) veya aniden ketojenik diyet yapmaya başlamak en önemli nedenler arasındadır. Ketojenik diyet sonrası günler içerisinde veya aylar sonra da prurigo pigmentoza gelişebildiği bildirilmiştir. Ek olarak, bir yeme bozukluğu olarak tanımlanan anoreksiya nervozada ve bariatrik cerrahiler sonrasında ve diyabet zemininde bildirilen vakalar mevcuttur. Nadiren de olsa Sjögren sendromu, atopik dermatit, gebelik, Helicobacter pylori enfeksiyonu ve Covid-19 aşısıyla tetiklendiği bilinmektedir.

Tedavide neler verilebilir?

Prurigo pigmentoza tedavisinde ağızdan alınacak haplar (doksisiklin, eritromisin, dapson) ve medikal kremler kullanılmaktadır. Bu döküntünün en önemli tedavisi eğer ketojenik diyet yapıyorsanız bir uzman diyetisyene başvurarak beslenme düzeninizi yeniden düzenlemektir (örneğin: karbonhidrat alımını artırmak). Böylece vücuttaki keton cisimcikleri azalacak, döküntüler iyileşecek ve yeniden oluşumu engellenecektir. Yapılan çalışmalarda, ketojenik diyetin kesilmesinden yaklaşık 18 gün sonra prurigo pigmentozanın gerilediği görülmüştür.

Peki bu hastalarda deri bakımı nasıl olmalı?

Friksiyon yani sürtünmeden ve terlemeden mümkün olduğunda kaçınılmalıdır. Bol, terletmeyen pamuklu giysiler tercih edilmelidir.

Bir sonraki Cilt Sağlığı Rehberi’nde görüşmek dileğiyle..

{ "vars": { "account": "G-4YY0F4F3S9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-1E4JSD5JXZ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }