"Kadınların üçte biri yaşamları boyunca toplumsal cinsiyete dayalı şiddete maruz kalıyor"
Toplumsal cinsiyet eşitliği nedir?
Kadınların ve erkeklerin eşit hak, imkân ve olanaklara sahip olmaları ve toplumsal yaşamın her alanına eşit katılımları olarak tanımlanan “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği”, BM tarafından da bir insan hakkı olarak nitelendiriliyor. Böyle bir eşitliğin mevcut olması halinde, cinsiyete dayalı herhangi bir ayrımcılık söz konusu olmuyor.
SOS Çocuk Köyleri incelemelerine göre vahim durum
Dünya genelinde 138 toplumda faaliyet gösteren SOS Çocuk Köyleri incelemelerine göre, küresel olarak, kadınların üçte biri yaşamları boyunca toplumsal cinsiyete dayalı şiddete maruz kalıyor. Dünya çapında 130 milyon kız çocuğu okula gitmiyor. Dünyanın her yerinde, kadınların iş gücü piyasasına katılma olasılığı erkeklerden daha düşük. Toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılık, yıkıcı sosyal normlar ve toplumsal cinsiyet kalıp yargıları yüzünden şiddet artıyor ve insan hakları ihlalleri yaşanıyor. Bunu önlemek için kadınların ve kız çocuklarının güçlendirilmesi, toplumsal cinsiyete dayalı şiddetle mücadelede kilit bir role sahip.
SOS Çocukköyü Derneği, yürüttüğü faaliyetlerle kadınları ezen ve onlara karşı ayrımcılık yapan eşitsizliklerle mücadele ediyor, eşitliği ve kadınların güçlendirilmesini destekliyor.
Destek almak için
Ülkemizde kadına veya çocuğa yönelik herhangi bir şiddet durumunda Alo 183 ihbar hattını arayarak destek alınabiliyor. Ayrıca cinsiyetler arası eşitsizliğin önemli bir atılımı olan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi’nin (TOCED) bir an önce aktif hale getirilmesi, toplumsal cinsiyet eşitliği ile ilgili çalışmaların ülkemizde yürütülmesi adına önem taşıyor.
Kampanyaya destek
SOS Çocukköyü Derneği’nin, toplumsal cinsiyete dayalı eşitsilik ve ayrımcılığa dikkat çekmek için başlatılan farkındalık kampanyasına, herkes kendi sosyal medya hesabından, SOS Çocukköyü Derneği’nin “Sıfır Ayrımcılık” görsellerini #eşitsizliğesonverin hashtagi ile paylaşarak katkı koyabiliyor.
Sıfır ayrımcılık günü
Birleşmiş Milletler (BM), bireylerin veya grupların sosyal sınıf, yaş, milliyet, ırk, din, lisan, cinsiyet, siyasi-felsefik görüş, etnik azınlık, engellilik gibi birçok sebeple toplum içinde eşitsiz, haksız ve yargısız işlem görmemesini; haklarının her platformda korunmasını ve savunulmasını desteklemek amacı ile 2014 yılında 1 Mart gününü “Sıfır Ayrımcılık Günü” olarak kabul ederek tüm dünyaya duyurmuştu.
Bunlar da ilginizi çekebilir