Kadınların evlilik hakkında terapistlerine anlattığı 4 şikayet başlığı
"Evliliğimiz bayat ve sıkıcı"
Evrendeki her şeyin sürekli hareket ettiğini ve değişimin mutlak olduğunu biliyoruz. Yine de pek çok insan bir kez evlendikten sonra anlaşmanın imzalandığı fikrini benimsemiş gibi görünüyor. Evli kadınların dile getirdiği temel endişe, evliliklerinin tazeliğini kaybetmesi ve kocalarının da bu konuda hiçbir şey yapmak istememesi şeklinde. Oysa her türlü ilişkinin canlı kalması için enerjiye ve tazeliğe ihtiyacı var.
"Cinsel hayatımız ihtiyaç ve arzularımı tatmin etmiyor"
Evli kadınları mutsuz eden en yaygın sebep cinsel uyumsuzluk olarak karşımıza çıkıyor. Kadınlar, eşlerinin kendilerini anlamadığını ve cinsel zevklerini umursamadığını düşünüyor. Bu şikayet konusu; kendilerini tahrik eden şeyler, seks esnasında en çok nelerden zevk aldıkları, heyecanlı ön sevişme, erojen vücut bölgelerinin bilinmesi ve haz alma gibi başlıkları içeriyor.
"Kocamın beni görmezden geldiğini hissediyorum"
Terapiste başvuran birçok mutsuz evli kadın, kocasını suçluyor. Kadınlar, eşlerinin daha fazla çalıştığını, eve geldiğinde çok içtiğini, daha çok dışarıda arkadaşlarıyla zaman geçirdiğini ya da bitmek bilmeyen spor müsabakalarını izlediğini anlatıyor. Terapilerdeki mutsuz eşlerin en yaygın şikayeti, ne kadar "yalnız" oldukları, ne kadar "terk edilmiş" ve hatta "kaybolmuş" hissettikleri ve bunun sonucunda öfkelerinin artması şeklinde.
"Kocam beni gerçekten tanımıyor"
Kadınların en çok şikayet ettikleri şeylerden biri, eşlerinin kendilerini aslında iyi tanımıyor oluşu. Kadınlar, eşlerinin onları gerçekten dinlemek için karşılarına oturmadığını ve yanlarında yokmuş gibi görünebildiğini; sıkıntılı, sevinçli hallerini fark etmeyebildiğini anlatıyor. Bu fark edilmeme duygusuyla eşler, zaman içinde, hafife alındığını veya değer verilmediğini hissetmeye başlıyor ve bu da ilişkilerinin dokusunu zorluyor. Sonuç, kadının eşine karşı ilgi kaybı olarak yansıyabiliyor.
Bunlar da ilginizi çekebilir