Bankacılık kaynakları, kamu bankaları da dahil birçok özel bankanın konut, taşıt, ticari ve ihtiyaç kredileri taleplerinde başvuru sonuçlarını 29 Mayıs’a bıraktığı öğrenildi. Nakit musluklarının tıkandığı, insanların paraya erişemediği bir süreçten geçildiğini belirten Prof. Dr. Kozanoğlu, "Önümüzdeki hafta insanların cebinde nakit paranın kalmaması gibi bir durumla karşı karşıya kalabiliriz" diye uyardı.
Cumhuriyet gazetesinde yer alan habere göre, ikinci tura kalan seçim belirsizliği bankacılık sistemine de yansıdı. Bankacılık kaynakları, kamu bankaları da dahil pek çok bankanın konut, taşıt, ticari ve ihtiyaç kredileri taleplerinde başvuru sonuçlarını 29 Mayıs’a bıraktığını söyledi. İhtiyaç kredilerinde faizlerin yüzde 3,5’lere çıktığı görüldü. Çoğu bankanın pazartesi gününden itibaren kredi kartından nakit avansı kapattığı belirtiliyor.
Ekonomide yaşanan bu gelişmeleri Cumhuriyet TV'ye değerlendiren İktisatçı Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu şu an seçimden sonra kriz yaratacak bir ortam olduğunu söyledi. Ekonominin 28 Mayıs'a kadar tamamen durduğu, nakit musluklarının tıkandığı, insanların paraya ulaşamadığı bir süreç yaşandığını belirten Kozanoğlu, "Önümüzdeki hafta bu daha belirgin hale gelebilir. İnsanların cebinde neredeyse nakit para kalmaması gibi bir durumla karşı karşıya kalabiliriz" dedi.
Özellikle son yıllarda gündelik politikalarla ekonomiyi yönetme anlayışının belirgin olduğunu söyleyen Kozanoğlu, "2021 eylül ayından itibaren faizlerin düşürülmesi, insanların dövize yöneltilmesi sürecinden başlayarak kontrol elden kaçırıldı. Ekonomi yönetimi hem faizi hem dövizi hem de sermaye akışını yönetebilirim diye düşündü. Ama en fazla bunlardan ikisini aynı anda yönetebilirsiniz. Ekonomi bıçak sırtında buraya kadar geldi" değerlendirmesinde bulundu. Bu politikalarla devam edilemediğini belirten Kozanoğlu, "Bankacılık işlemleri de durmuş durumda. Bu yönetim devam ederse ekonomiyi çok ciddi, çok derin bir kriz beklediğini çok net söyleyebiliriz. Kılıçdaroğlu seçimi kazanırsa da bu sorunlar aşılmış olmayacak. Ama en azından bu sorunların aşılacağı, daha sorumlu bir yönetim anlayışı olacağı mesajları verilebilebilecek" dedi.