HÜR-İŞ’ten ana muhalefete tarihi bir ders

Abone Ol

Modern toplumlarda muhalefet üzerine yapılan çalışmalara baktığımız zaman, muhalefetin “iyi, adil ve demokratik toplum yönetimi” için önemli katkıları olduğu anlaşılmaktadır (https://www.perspektif.online/nasil-bir-muhalefet/).

Düşünsel açıdan muhalefet eleştiriyi, karşı olmayı, görüş ayrılığını, bu karşıtlığın eyleme geçirilerek ayrı bir yol tutmayı ifade etmektedir (Turgut, 1984: 4–5, Ardoğan, 2004: 172).

Demokrasinin olmazsa olmaz durumundaki muhalefet partileri iktidara karşı eleştirilerini ve alternatif önerilerini belirli referans noktalarına göre yaparlar. Bunlar komünizm, faşizm ve neo-liberalizm gibi ideolojik, etnik, ahlaki, emek veya burjuva, devlet, milliyetçilik, kurumsal yönetişim, cinsiyet, demokrasi ve hukuk devleti gibi önceliklendirme noktalarıdır.

Yukarıdaki klasik muhalefet türlerine ilaveten bugün fevkalade revaçta olan bir de "Hepsini Yakala" (Catch All) muhalefet etme biçimi bulunmaktadır.

Türkiye halkı "Hepsini Yakala" muhalefet türüyle toplayıcı bir parti kimliği taşıyan Anavatan Partisi sayesinde tanışmıştır.

KKTC seçmeni ise  “Hepsini Yakala" muhalefet türünün nasıl bir şey olduğunu siyasi ömrünü kısa sürede tüketen Halkın Partisi vasıtasıyla çok iyi anlamıştır.

Geçmişte sol bir parti kimliği ile davranan CTP’nin özellikle son zamanlarda bu kimliğinden uzaklaşarak “Hepsini Yakala" şeklinde muhalefet yapmayı tercih ettiğini güzide sendikacılardan Hür-İş Genel Sekreteri Ali Yeltekin’in yaptığı açıklamadan daha iyi anlıyoruz.

Hür-İş Genel Sekreteri Ali Yeltekin, yeni asgari ücretin belirlenmesi noktasında ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin (CTP) tutumunu eleştirerek CTP’nin yeni asgari ücret için ortaya rakam koyması gerektiğini, asgari ücret artırılmalı demenin yeterli olmadığını ve onu zaten işveren tarafının da söylediğini vurguladı.

Bir önceki asgari ücret belirlenirken gazetedeki köşemde ben de CTP’yi benzer sebeplerden eleştirmiş ve suya sabuna dokunmayan bir tutum sergilediğini iddia etmiştim. Bu tavrın kaynağı Ali Yeltekin’in eleştirisinden daha iyi anlaşılmaktadır. Bu tavır kuvvetle ihtimal yeni benimsenen “Hepsini Yakala" siyaset anlayışının bir ürünüdür.

CTP’nin siyaset değişikliğinin ilk nüveleri merhum Özker Özgür ve ekibinin bir nevi tahttan indirildiği zamana dayanmaktadır. CTP bu yönetim değişikliği ile birlikte liberal görüntüsü vermek için rengini de kırmızıdan yeşile dönüştürmüştür.

Bazı seçmenlerin tepkisini minimize etmek için ise CTP seçimlerde yeşil yanında kırmızıyı da kullanmaya başlamıştır.  CTP adeta karpuza benzetilerek dışı yeşil içi  ise kırmızı algısı yaratılmaya çalışılmaktadır.

Sadece renklerle oynama ile seçmenin ikna olamayacağını, parti söylemleriyle eylemlerinin örtüşmesi ve istikrarlı olması gerektiğini Hür-İş Genel Sekreteri Ali Yeltekin tekraren CTP’ye hatırlatmıştır.

Bir önceki asgari ücret tartışmalarında CTP yine rakam belirtmezken hem işçi hem de işveren kesimine hoş görünecek açıklamalarda bulunmuştu.  Şöyle ki, emekçinin alım gücü asgari ücretle artırılmalı söylemiyle emek kesimine yaranmaya çalışırken işveren de asgari ücreti ödemekte zorlanmamalıdır ifadesiyle işverene de hoş görünme çabası içerisine girmişti. Üstüne üstlük, sözde sol bir parti olduğunu iddia eden CTP işveren veya onların jargonu ile burjuvayı ürkütmemek için münferitten bazı milletvekilleri haricinde kurumsal olarak “asgari ücret en az enflasyon oranı kadar artırılarak çalışanın alım gücü korunmalıdır” gibi net bir ifade de kullanamamaktadır.

CTP, devlet ve hükümet yönetimini hedefinin merkezine koyduğu için ideolojik olarak siyasi yelpazenin merkezine yaklaşmış ve her türlü seçmenin oyuna talip vaziyette “Hepsini Yakala" siyaset anlayışına sıkı sıkıya sarılmıştır.  Dolayısıyla, tüm seçmenlere hoş gelecek popülist söylemlerde bulunurken farklı seçmen ve/veya çıkar grupları arasında çatışan çıkarlar söz konusu olduğunda suya sabuna dokunmayan muğlak söylemlerde bulunmaktadır. Bu nedenledir ki Hür-İş Genel Sekreteri Ali Yeltekin CTP’ye bir nevi şunu sormaktadır: Siz iktidarın yerinde olsanız asgari ücret miktarı da dahil net tavrınız ne olurdu?

Unutulmamalıdır ki; CTP Sosyalist Enternasyonal’in bir üyesidir ve toplantılarına düzenli katılmaktadır. Sosyalist Enternasyonal, sosyal demokrat, demokrat sosyalist ve işçi sınıfı partilerinin ortak olduğu bir ülkelerarası enternasyonalist bir organizasyondur.

Sonuç olarak; kendisini sol ve emeğin yanında lanse eden bir parti asgari ücret konusunda dahi hem iççi kesimine hem de işveren kesimine aynı anda yaranmaya çalışıyorsa ve kendisini net olarak sağ partilerden ayrıştırmıyorsa bu partiye yapılabilecek öneri şu olmalıdır: “Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin dediği gibi Ya Olduğun Gibi Görün Ya Göründüğün Gibi Ol”.

{ "vars": { "account": "G-4YY0F4F3S9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-1E4JSD5JXZ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }