Ekonomist, Eski Ekonomi ve Turizm Bakanı Derviş Kemal Deniz, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla hükümetin aldığı maaş kesintisi kararını değerlendirdi.
Deniz, özellikle asgari ücret ve biraz üzerinde maaş alanların hayat pahalılığı ile mücadele ettikleri ve zorda olduklarını hatırlatarak, bu dönemde bu kesimlerin de kesintiye tabi olmalarının onları çok daha güç durumlara sokabileceği yönünde uyarıda bulundu. Derviş Kemal Deniz'in paylaşımının tamamı şu şekilde:
6 Şubat depremi sonrası yaşananları hiç yaşamamak isterdik. Bu kadar kayıp, bu kadar acı hepimizin ruhunda yıllar yılı sürecek derin yaralar açmıştır.
Gerek Türkiye'de gerekse ülkemizde verilen kayıpların doğanın yarattığı bir etki olduğundan çok insan hatasının olduğunu artık çok iyi anladık.
Bu nedenle kayıpların yaraları sarılırken çok az da olsa teselli tarafından bu felaketin insan katkısının iyice ele alınıp suçun nerde ve kimler tarafından işlendiği bulunmalıdır.
Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşayan insanlar kendi insanlarını hem de geleceklerini kaybetmenin acısını çok ağır hissetmişlerdir.
Bu his toplumun tüm kesimlerini sarmış ve hem maddi hem de manevi açıdan önemli bir toplumsal dayanışma ortaya konmuştur.
Böyle bir toplumsal dayanışma ruhunun ortaya çıktığı ve toplumun buna sahip çıktığı bir dönemde hükümetin almış olduğu Doğal Afet ile ülkedeki ekonomik kayıplarla mücadele altında mali kararlar, hem zamanlama hem de içerik açısından insanlarımızın ortaya koyduğu toplumsal dayanışmayı zedelemiştir.
Doğal afet ve kayıplarda toplumun birliği, birbirine desteği ve toplumsal dayanışma çok önemlidir. Böyle bir ortamın oluşması her ne kadar toplumsal bir hareket olsa da hükümetlerin bu dayanışma ruhuna destek verecek eylemlerde bulunması gerekir.
Hükümetin toplumsal dayanışma ruhuna uygun hareket etmesi alacağı kararlar öncesi toplumun tüm kesimlerinin hassasiyet ve ihtiyaçlarını da göz önünde tutması ile olur.
Sivil toplum kuruluşları ve toplumun geneli ile herhangi bir istişare yapmadan, yapılacak eylem veya kararın böyle bir zamanda toplumsal konsensusa dayalı olmasına bakılmadan kararlar almak sadece alınan kararların sağlıklı uygulamamasını değil toplumun da tepkisini alır.
Bu nedenle hükümetin böyle ani bir karar yerine daha kucaklayıcı bir karar üretmesi gerekirdi diye düşünüyorum.
Esasen yıllardır söylenen ve hükümete kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına alması gerekliliği belirtilmesine rağmen kayıt dışı ekonomik yapı , kişi ve aktiviteyi kayıt altına almak yönünde herhangi bir düzenleme yapmadan vergi sistemi içinde yer alan ve vergi ödeyenlerin daha fazla ödemesini sağlayan bu düzenleme sadece adil olmadığı gibi gelir dağılımındaki dengesizliği artırmakta ve daha fazla sosyal dengesizliğe neden olmaktadır.
Bilhassa asgari ücret ve biraz üzerinde maaş alanların hayat pahalılığı ile mücadele ettikleri ve zorda oldukları bu dönemde bu kesimlerin de kesintiye tabi olmaları onları çok daha güç durumlara sokabilecektir.
Bu nedenle hükümetin toplumsal dayanışma ruhu ile hareket ederek bu aldığı kararları tekrar değerlendirmesini dilerim.