Özel Haber

Her yıl birkaç gölet kuruyor!

Biyologlar Derneği eski Başkanı Sarpten, tarımsal amaçlı kontrolsüzce su çekiminin yanı sıra iklim değişikliğinin de etkisiyle göletlerimizin alarm verdiğini belirtti:

Abone Ol

Eniz ORAKCIOĞLU

   İklim değişikliği ülkemizi her açıdan etkiledi… Hava sıcaklıklarının mevsim normallerinden farklı seyretmesi, tarımsal üretimi ciddi şekilde etkiledi, birçok göletimizi de ya kuruttu ya da su seviyesinin ciddi şekilde düşmesine neden oldu.

   Buna göre, Gönyeli Göleti kurudu, Gemikonağı, Kanlıköy ve Değirmenlik göletleri başta olmak üzere birçok göletimizde de su seviyesi ciddi derecede azaldı.

    Biyologlar Derneği eski Başkanı Hasan Sarpten, ülkemizdeki göletlerin kaderine terk edildiğini vurgulayarak, bazı göletlerin bakımsız kaldığını söyledi. Sarpten, tarımsal amaçlı su çekimlerinin de kontrolsüzce yapıldığına dikkat çekerek, yağışların beklenilen düzeyde olmadığı dönemlerde göletlerdeki suyun kuruma noktasına gelinceye kadar çekildiğine değindi.

  Sarpten, Geçitköy Göleti dışındaki 40’a yakın gölette çok ciddi sıkıntılar olduğunu ve her yıl birkaç gölettin kuruma noktasına geldiğini vurgulayarak, bu sorunun ilerleyen yıllarda katlanarak devam edeceğine işaret etti.

“Ülkemizdeki göletler kaderine terk edildi”

   Biyologlar Derneği eski Başkanı Hasan Sarpten, ülkemizin sulak alanlar açısından zengin bir coğrafya olduğuna işaret ederek, 35 tanesi yasayla koruma altında olan 40’ın üzerinde sulak alan olduğunu vurguladı.

   Sarpten, sulak alanların bir kısmının tarımsal amaçlı sulama için kullanıldığını kaydederek, göletlerle ilgili ciddi bir yetki karmaşası olduğundan bahsetti.

   Sulama amaçlı kullanılan göletlerde Su İşleri Dairesi’nin, göletler içindeki canlılardan dolayı da Çevre Koruma Dairesi’nin sorumluluğu olduğunu söyleyen Sarpten, belli noktalarda sivrisinek sorunu ile mücadeleyle ilgili Temel Sağlık Hizmetleri’nin ve ilgili belediyelerin de sorumluluğu olduğunu kaydetti.

“Gönyeli ve Kanlıköy göletleri bakımsız kaldı”

   Sarpten, ülkemizdeki göletlerin kaderine terk edildiğini vurgulayarak, özellikle Mağusa bölgesindeki göletlerin şehrin içine girmiş konumda olduğunu ve ciddi yapılaşma tehdidi olduğunu belirtti. Bazı göletlerin ise bakımsız kaldığını, dipte tortu biriktiğini ve alanlarının belirsizleştiğini söyleyen Sarpten, bakımsız kalan göletlere, Gönyeli ve Kanlıköy göletlerini örnek gösterdi.

   Sarpten, tarımsal amaçlı su çekimlerinin de kontrolsüzce yapıldığına dikkat çekerek, yağışların beklenilen düzeyde olmadığı dönemlerde göletlerdeki suyun kuruma noktasına gelinceye kadar çekildiğine ve tarımsal amaçlı kullanıldığına vurgu yaptı.

   Sarpten, zaman zaman kuruyan göletlerde, su seviyesi azalan göletlerde balık ölümleri yaşandığını da belirterek, su azaldığında su içerisindeki oksijen seviyesinin de azaldığını kaydetti.

Göletlerin kurumasının sebepleri…

   Sarpten, ülkemizin iklimsel açıdan en çok yağışlardaki düzensizlik ve kuraklıktan etkilendiğini söyleyerek, bunun da birinci göstergesinin göletlerdeki su kaybı olduğunu vurguladı.

   Sarpten, yağışların genel verilerine bakıldığında her yıl aynı miktarda yağmur yağsa da, yağışların düzenli olmadığını, bir yıllık yağmurun bir günde yağmasından dolayı göletlerin su tutamadığını ve yeraltı kaynaklarının beslenemediğini kaydetti.

   Bunlara ek olarak aşırı sıcak geçen yaz aylarında gölet sularında buharlaşmanın gerçekleştiğine dikkat çeken Sarpten, bu durumlara bağlı olarak her yıl birkaç gölette kuruma meydana geldiğini belirtti.

“Sorun önümüzdeki yıllarda da devam edecek”

   Geçtiğimiz yıllarda bugün kuruyan Gönyeli Göleti gibi Değirmenlik Göleti’nde ve Kanlıköy Göleti’nde de aynı sorunun yaşandığına vurgu yapan Sarpten, bu durumun önümüzdeki yıllarda artarak devam edeceğine işaret etti.

   Sarpten, göletlerin kuruması ile sadece bir su kaynağının ortadan kalkmış olmadığını, aynı zamanda oradaki doğal yaşamın da yok olduğunu belirten Sarpten, “Gönyeli Göleti’nde su olduğu zaman insanların orada yürüyüş yapıyor, kuşların uçuyordu. Ama şimdi bunların hiçbiri yok” şeklinde konuştu.

 

“Türkiye’den gelen su kuraklığa çözüm değil”

   Sarpten, ülkemizde iklim kriz yaşandığının ve önümüzdeki yıllarda bu krizin karşımıza kuraklık olarak çıkacağının farkına varmak gerektiğini söyledi. 10 yıl önce Türkiye’den borularla su getirmenin ülkedeki kuraklığa fayda sağlamayacağı ve taşıma suyla değirmenin dönmeyeceği konusunda uyarılarda bulunduklarının altını çizen Sarpten, bugün Geçitköy Göleti’ni dolu görenlerin ülkede kuraklık problemi olmadığını sandığını kaydetti.

  Sarpten, Geçitköy Göleti dışındaki 40’a yakın gölette çok ciddi sıkıntılar olduğunu ve her yıl birkaç gölettin kuruma noktasına geldiğini vurgulayarak, bu sorunun ilerleyen yıllarda katlanarak devam edeceğine işaret etti.

“20 yıldır Gönyeli Göleti’nin kuruduğu görülmedi”

   Sarpten, Değirmenlik Göleti’nde, Kanlıköy Göleti’nde ve Gemikonağı Göleti’nde de su seviyesinin ciddi oranda azaldığına dikkat çekti.

   Mehmetçik Göleti gibi bazı göletlerin zaman zaman su tutma özelliğine sahip olduğunu ama Gönyeli Göleti gibi bazı göletlerin su tutma kapasitesi ile bilindiklerini belirten Sarpten, Gönyeli Göleti’nin 20 yılı aşkın süredir tamamen kuruduğunun görülmediğini vurguladı.

{ "vars": { "account": "G-4YY0F4F3S9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-1E4JSD5JXZ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }