Nasıl beğendiniz mi? Yeni asgari ücretin açıklandığı gün elektriğe okkalı zam yapıldı…
Bravo böyle ayarlamaya…
Halkı düşünürlermiş, vatandaş için hizmet ederlermiş…
Halkı düşünen böyle mi yapar?
Yeni asgari ücretin açıklandığı gün elektriğe zam yapmak da neyin nesidir?
Devlet çalışanları bugün hayat pahalılığı ödeneğini aldı ve yine bugün yeni asgari ücret açıklandı.
İşte böyle bir günde “aldığınız artışları size yar etmeyiz” der gibi elektrik zammı açıkladılar.
Böyle bir günde elektrik zammı pişkinlik değil de nedir?
Hem de öyle az da değil, yüzde 15 zam….
Tarife türlerine göre alınan depozit tutarları ve maktu ücretler yeni asgari ücret miktarı üzerinden yeniden güncellenmiş…
“Asgari ücreti artırmak fayda etmez, hayatı ucuzlatın” diyenler haksız mı?
Hükümet, hayatı ucuzlatmak için çalışma yapıyormuş, Bakanlar Kurulunda bunlar konuşulmuş.
İnananı seveyim… Kim inanır size?
Hayatı ucuzlatma niyeti olanlar, devlet çalışanına hayat pahalılığı ödeneğinin ödendiği ve yeni asgari ücretin açıklandığı gün elektriğe okkalı zam mı yapar?
Üstelik özel sektör emekçileri yeni asgari ücret artışını henüz almadı bile…
Bu yapılan iyi niyetle bağdaşır mı?
Hayatı ucuzlatma niyeti olanın yapacağı iş mi bu?
Hem işletmeler hem de hane halkı zaten mevcut elektrik tarifelerini ödemekte zorlanıyor.
Elektrik zammı, tüm zamların anasıdır.
Elektrik tüm işletmelerin en büyük girdisidir, en büyük masrafıdır, ona gelecek zam zincirleme her şeyi pahalı yapar.
Bunu bilmek için ekonomist olmaya gerek yok, ilkokul çocukları bile bilir…
Siz vatandaşı “hayatı ucuzlatacağız” masalları ile mi uyutacaksınız?
Hayatı ucuzlatma niyeti olan önce tüp gaza, ardından da elektriğe zam mı yapar?
Pahalılığı hükümet zaten kendi eliyle yaratıyor.
Diyecekler ki “Elektriğe bu zam gerekliydi, masraflarını karşılayamaz haldedir…”
Bu durum vatandaşın sorunu değildir, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nu iyi yönetseydiniz, kötü yöneterek zor durumlara düşürmeseydiniz.
Bin bir Alicengiz oyunuyla, oraları çiftlik gibi kullandınız, ekonomik akla uymayan her türlü işi yaptınız, kurumu mahvettiğiniz, bedelini de halk mı ödeyecek?
Evet öyle oluyor, yönetenlerin her türlü ihmalinin, istismarının bedelini halka ödetiyorlar.
Yılda üç asgari ücret belirlemekle, en yüksek rakamları vermekle övünüyorlar.
Asgari ücreti artırıyorsunuz ama alım gücü yerinde sayıyor hatta geri bile gidiyor.
Yaptığınız artışın hiçbir önemi kalmıyor…
Oldu olacak akaryakıta da zam yapın ki üçgen tamamlansın…
Böyle bir günde elektriğe zam yapmak halkla dalga geçmektir, hayatı ucuzlatmayacaklarının bir mesajıdır adeta…
Elektrik için bu zammı daha önceden belirlemişler ve çok önceden yapacaklarmış ama kurultayın geçmesini beklemişler. Bak sen…
Kurultay öncesi cennet vaat edenler, kurultay sonrası vatandaşı cehennem ateşine yuvarlıyor.
Elektrik zammından sonra şimdi siz görün bakalım piyasadaki fiyat artışlarını…
Ekonomistler de günlerdir asgari ücretin enflasyonu artırıp artırmadığını tartışıp duruyor uzun uzun…
Yahu bu ülke normal bir ülke değil ki, boşuna tartışmayın…
Ekonomi bilimi bile bir yerden sonra buralarda işe yaramaz olur.
Keyfiliğin, denetimsizliğin, kayıt dışılığın ve istatistik fakirliğinin/ istatistik inançsızlığının olduğu bir ülkede ortaya iktisadi fikirler koysanız neye yarayacak?
Asgari ücret artışına göre fiyatlarını yenileyen piyasa, buna bir de elektrik zammı payını ekledi ve vatandaş yandı… Görün siz şimdi pahalılığı…
Asgari ücret artışının ve elektriğin zamlanmasının ardından maalesef hükümet hayatı ucuzlatamayacak, piyasa ucuzlamayacak, aksine daha da pahalı olacak, Kıbrıslı Türkler daha fazla Güney Kıbrıs’tan alışverişe yönelecek, bazı işletmeler işçi çıkaracak, hatta çıkarmaya başladı bile… Alın size kocaman bir yönetim fiyaskosu…
Lafla, boş vaatle, içi boş demeçlerle, liyakatsiz kadrolarla ülke bu kadar yönetilir işte…
Ancak müstahaktır bize, "Her millet layık olduğu şekilde yönetilir" sözü boşuna söylenmemiştir…