Kıbrıs

“Hayat pahalılığı”, “artan suç oranları”, “önlenmeyen kontrolsüz göç” ve “vergi affı” protesto edildi

Abone Ol

 Kamuda yetkili 5 sendika, Başbakanlık kavşağında bugün öğleden sonra eylem yaptı.

Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası (KAMUSEN), Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS), Kamu İşçileri Sendikası (KAMU-İŞ), Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) ve Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), “hayat pahalılığını”, “artan suç oranlarını”, “önlenmeyen kontrolsüz göçü” ve “vergi affı”nı protesto etti.

Eyleme, ana muhalefet CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman ve bazı CTP milletvekilleri de katılarak, destek verdi.

“Hırsızlığa, Adaletsizliğe, Yoksullaşmaya Son, Susmayacağız” ve “Servetleriniz Emeklerimizden Çaldıklarınızdır” ve “Boş Tencerenin Düşüremeyeceği İktidar Yoktur” yazılı pankartlar açılan eylemde, şarkılar da çalındı.

Kavşağın dört farklı noktasında toplanan eylemciler, “Birlik, Mücadele, Dayanışma”, “Susma Sustukça Sıra Sana Gelecek”, “Bu Daha Başlangıç Mücadeleye Devam”, “Göç Yasasına Hayır Göç Yasasına Dur De” sloganları da attı.

Maviş: Sepette pahalılık, sepette borç var, sepette vergi var

KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş konuşmasını, sembolik olarak “vatandaşın sepeti” ile yaptı.

İstatistik Kurumu’nun rakamlarını eleştiren Maviş, “Temel gıdaya ulaşım, barınma, korunma zor. Sepette pahalılık, sepette borç var, sepette vergi var” dedi. Maviş, vatandaşa vergi dilimlerinde indirim yapılmadığı eleştirisinde bulunarak, “20 bin TL kazanan ile 20 milyon TL kazanan bu ülkede aynı vergi dilimindedir” diye konuştu.

Vatandaşın döviz altında ezildiğini kaydeden Maviş, son 6 ayda dövizin yüzde 50 değer kazandığını, çalışanların maaşlarının ise yüzde 50 değer kaybettiğini belirtti.

Her şeye ciddi zam yapıldığını dile getiren Burak Maviş, “Bu zamlar birilerini zengin ediyor… Hepimiz yoksulluğa doğru itilmek isteniyoruz” şeklinde konuştu. “Sepetten, vatandaşa tencereye taşı koyup pişirmek kaldı” diyen Maviş, sepeti boş bırakanların utanması gerektiğini söyledi.

Eylem: Mesele, ülkenin alt yönetim haline getirilmesi meselesidir

KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, “Meselenin, ülkenin alt yönetim haline getirilmesi meselesidir” iddiasında bulunarak, kamusal kaynakların ele geçirildiğini ileri sürdü.

“Siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel her alanda talimatların verildiğini ve bu talimatlara uyulduğunu” ileri süren Eylem, “ülkenin her tarafının peşkeş çekildiğini” savundu.

Eylem, ülkenin, yaşanabilir ülke olmaktan her geçen gün çıkarıldığını söyleyerek, buna karşı mücadelenin yükselerek devam edeceğini belirtti.

Atan: Artık geldiğimiz nokta son nokta

KAMUSEN Başkanı Metin Atan da, “Artık geldiğimiz nokta son nokta” diyerek, hayatın çekilmez bir hal aldığını ifade etti.

“Artık o koltuklarda oturmanın bir anlamı da yok” diye konuşan Atan, “Bizim gailemiz halkımızdır” dedi. İnsanların yoksullaştığını, fakirleştiğini dile getiren Atan, gereken ne adım varsa atılması gerektiğini kaydetti.

Serdaroğlu: Vatandaş olarak bedeli biz mi ödeyeceğiz?

Kamu-İş Başkanı Ahmet Serdaroğlu da, “Geldiğimiz nokta hiç de hoş değildir, gideceğimiz yer de hoş değildir” diyerek, sendikaların, “yoksullaşmaya doğru gidildiği” mesajını verdiğini söyledi.

“Halkımız artık sendikalara dikkat etsin, sendikaların yapacağı eylemlere yavaş yavaş destek vermeye başlasın” diyen Serdaroğlu, "hâlâ pandemi bahane edilerek, milyon dolarların bağışlanmasını" eleştirdi. Serdaroğlu, “hükümetin diğer taraftan vatandaşa yüksek vergiler yüklemeye devam ettiğini” savundu.

“Vatandaş olarak bedeli biz mi ödeyeceğiz?” diye soran Serdaroğlu, Eğitim Bakanı'nı da eleştirerek, “Memleketi düzeltmek için yapıldıysa kabine değişikliği en başta Milli Eğitim Bakanı değişmesi lazımdı” dedi.

Yabancılara ve yatırımcılara karşı olmadıklarını dile getiren Serdaroğlu, ancak altyapı yetersizliği nedeniyle ülkenin kontrolsüz nüfus akışını kaldıramayacağını kaydetti.

Bengihan: Ekonomik krizin giderek derinleşti

Ardından sendikalar adına ortak basın açıklamasını KTAMS Başkanı Güven Bengihan okudu.

Ekonomik krizin giderek derinleştiğini ifade eden Bengihan, halkın alım gücünün gerilediğini, küçük bir azınlık dışındaki tüm kesimler için hayat şartlarının ağırlaştığını dile getirdi.

“Kıbrıs Türkler olarak tarihte görülmemiş bir ekonomik çöküşle karşı karşıyayız” diyen Bengihan, “Bıçak kemiğe dayandı, hatta kemiği de delip geçti” şeklinde konuştu.

Çalışanlar, emekliler, maaşla geçinen tüm kesimlerin derin bir yoksullaşma ile karşı karşıya olduğunu ifade eden Bengihan, sağlıklı ve dengeli beslenme bir yana karın tokluğunu bile sağlayamayan insanların sayısının hızla arttığını söyledi.

Akaryakıta, tüp gaza ve harçlara yapılan zamları eleştiren Bengihan, “hükümetin emekçilerin haklarına gelince kuruş hesabı yaptığını” iddia etti.

Enflasyon nedeniyle maaş artışlarının, hayat pahalılığı oranının altında kaldığını belirten Güven Bengihan, hayat pahalılığının 2 ayda bir uygulanmasının hükümetten olumlu karşılık bulmadığını söyledi.

“Buna karşın Bakanlar Kurulu kararı ile T&T şirketine 59 milyon Euro vergi bağışlandığını” ifade eden Bengihan, bu rakamın yaklaşık 2 milyar TL’ye karşılık geldiğini belirtti.

“Bu rakam 36 milyar TL olan 2023 yılı bütçesinin 1/18'i kadardır” diyen Bengihan, “Bunun yanında 2023 yılı için öngörülen toplam kurumlar vergisinin yüzde 78’ine, toplam harçların yüzde 95’ine, toplam sosyal yardım maaşlarının 5 katına, öğrenci burslarının 13 katına denk gelmektedir” şeklinde konuştu.

Bengihan, “Vergi Dairesi Müdürü’nün, Başbakan ve Maliye Bakanı'nın talimatlarına uymadı diye” görevden alındığını da öne sürdü.

Her bakan değişikliğinde müdür ve müsteşarların görevden alınıp, yerlerine atama yapılmasını eleştiren Bengihan, bu yüzden bütçeye milyonlarca liralık ek külfet yaratıldığını belirtti.

“Kıbrıslı Türklerin çağdaş, demokratik ve laik kimliğini dönüştürmek için sistematik saldırılarla karşı karşıya olunduğunu” savunan Bengihan, ülkeye kontrolsüz nüfus akışı olduğunu kaydetti.

“Kıbrıslı Türkler olarak kimliğimiz ve kültürümüzle varlığımızı koruyabilmek için tek çaremiz hep birlikte mücadele etmektir” diyen Bengihan, ekonomik kriz nedeniyle gençlerin ev sahibi olması imkansız hale gelirken, yabancılara yapılan konut ve arazi satışlarında patlama yaşandığını belirtti.

Bunun yanında artan yabancı nüfusla birlikte can ve mal güvenliğinin de yitirildiğini dile getiren Bengihan, geçen hafta bir gencin dövülerek öldürülmesinin, vahametinin kanıtı olduğunu söyledi.

KTAMS Başkanı Bengihan son olarak, “Sizin umurunuzda olmayabilir ama bizler halkımız için, ülkemiz için gaile çekiyoruz. Halkımızın günden güne yoksullaşması, yok oluşa sürüklenmesi karşısında sessiz kalmayacağız. Güçlerimizi birleştirerek üyelerimizle ve halkımızla birlikte, insanca yaşam koşulları için, çocuklarımıza yaşanası bir ülke bırakmak için her koşulda mücadele edeceğiz” dedi.

{ "vars": { "account": "G-4YY0F4F3S9" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-1E4JSD5JXZ" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }