Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar, bugünkü siyasi parti ziyaretlerine ilk olarak Ulusal Birlik Partisi (UBP) ile başladı.
UBP Genel Merkezi’ne saat 9.30’da gelen Holguin ve heyeti, Başbakan ve UBP Genel Başkanı Ünal Üstel ve Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ile bir araya geldi.
Görüşmede, UBP Genel Sekreteri, Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu ve parti hukukçuları da hazır bulundu.
Holguin’in UBP’deki görüşmesi yaklaşık 1 saat sürdü. Genel Sekreter Hasipoğlu, ardından görüşmeye ilişkin basına yazılı açıklamada bulundu. Hasipoğlu, açıklamasında, özden gelen hakların teyit edilmesiyle, adada mevcut iki devletin nasıl iş birliği yapacağını müzakere etmek üzere masaya oturmaya hazır oldukları vurgusunda bulundu.
- Hasipoğlu: “Federasyon defteri bir daha açılmamak üzere kapanmıştır”
Genel Sekreter Oğuzhan Hasipoğlu, açıklamasında, Holguin’in BM Genel Sekreteri Antonio Guterres tarafından 5 Ocak tarihinde 6 ay süreyle görevlendirildiğini hatırlatarak, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın, bu atamayı, Holguin’in görevinin iki taraf arasında yeni ve resmi bir sürece geçilebilmesi için ortak zemin olup olmadığının araştırması olması şartıyla kabul ettiğine işaret etti.
Hasipoğlu, bu görev yönergesi çerçevesinde Holguin’in sürdüreceği çalışmalarda kendisine destek olacaklarını bildirdiğini kaydetti.
Hasipoğlu, görüşmede, Türkiye’nin 1974 yılında uluslararası antlaşmalardan gelen müdahale hakkını kullanarak yaptığı Barış Harekatı’nın sadece Kıbrıs Türklerine değil Kıbrıs Rumlarına da barışı getirdiğinin ve 50 yıldır adada herhangi bir sıcak çatışmanın yaşanmamasını da adada bulunan Türk Silahlı Kuvvetlerinin varlığına borçlu olunduğunun ifade edildiğini de söyledi.
Görüşmede, 1960’ta Kıbrıs Cumhuriyeti’nin eşit ağırlıklı iki imzayla Rum tarafıyla birlikte kurulduğu ancak şimdi Kıbrıslı Türklerin özden gelen haklarının gasp edilerek diğer tarafın adanın tümünün temsilcisi gibi hareket etmesinin kabul edilemez olduğunun altını çizildiğini dile getiren Hasipoğlu, Kıbrıs Türk halkı en az Rum halkı kadar egemen bir halktır” dedi.
- “Müzakere süreci ancak ve ancak egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüzün teyit edilmesiyle başlayabilir”
Cumhurbaşkan Tatar’ın UBP’nin adayı olarak Cumhurbaşkanı seçilmesiyle federasyon defterinin bir daha açılmamak üzere kapandığını kaydeden Hasipoğlu şöyle konuştu:
“Artık yeni dönem vardır. Herhangi bir müzakere süreci ancak ve ancak egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüzün teyit edilmesiyle başlayabilir. Müzakereler için ortak zemin budur.
Federasyon zemininde aynı konuları görüşerek bir sonuca ulaşmamız mümkün değildir. Genel Sekreter’in daha önce Cenevre’de tarafımıza ifade ettiği gibi artık farklı konuları konuşup, yeni şeyleri konuşma zamanıdır. Biz Kıbrıs Türk halkı olarak uluslararası camiaya hiçbir zaman yanlış yapmadık. BM gözetimindeki tüm çözüm planlarına ve önerilerine olumlu yaklaştık. Rum tarafı ise menfi yaklaşan taraftı, onlar ödüllendirilip, bizim hala da cezalandırılmamız kabul edilemez. Bu adaletsiz durum bir an önce sona ermelidir.”
- “Cumhurbaşkanı’nın vizyonu ve ortaya koyduğu çalışmaları güçlü bir şekilde destekliyoruz”
Genel Sekreter Hasipoğlu, özden gelen hakların teyit edilmesiyle, adada mevcut iki devletin nasıl iş birliği yapacağını müzakere etmek üzere masaya oturmaya hazır olduklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı’nın ortaya koyduğu vizyonun Anavatan Türkiye tarafından da tam destek gördüğüne işaret eden Hasipoğlu, “Biz de UBP olarak Cumhurbaşkanımızın ortaya koymuş olduğu vizyonu ve yapmakta olduğu çalışmaları güçlü şekilde destekliyoruz” diye konuştu.