“GÜNEY KIBRIS GİBİ AB ÜYESİ GÜNDEMİ ELE GEÇİREREK İLERLEMENİN ÖNÜNE GEÇİYOR”
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Avrupa ülkelerinin Türkiye'ye yaklaşımında çok ciddi değişiklik olurken Avrupa Birliği düzeyine bunun yansımadığını belirtti ve Güney Kıbrıs gibi AB üyelerinin gündemi ele geçirerek ilerlemenin önüne geçebildiğini anlattı.
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'in nisanda Türkiye'de görüşeceğini açıkladı.
AAtölye'de Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk olan Fidan, gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.
Fidan, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in tekrar seçilmesinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı görüşmede, tarafların mevcut sorunları çözme konusunda bir irade ortaya koyma çabası gösterdiğini söyledi.
Erdoğan'ın sorunları çözmeye odaklandığını belirten Fidan, von der Leyen'in de Türkiye ile ilişkilerin iyileştirilmesi konusunda genel söylemi olduğunu aktardı.
Fidan, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas'ı Türkiye'de ağırladığını anımsatarak, AB kurumlarının Türkiye ile işbirliğinin ilerletilmesine önem verdiğini aktardı.
AB yetkilileriyle yaptıkları görüşmelerde sorunların tanımında ve çözümünde hemfikir olunduğunu gördüklerini paylaşan Fidan, AB'de karar alma mekanizmalarının oydaşmaya dayandığına ve bunun sorun oluşturduğuna dikkati çekti.
Fidan, AB üyesi bazı ülkelerin Türkiye konusunda engellemeleri olduğuna işaret ederek, "AB'de bunu aşacak bir mekanizma yok. Eskiden bu şöyle aşılırdı, AB'nin birkaç tane büyük ülkesi bunu kendisine mesele edinirdi, öbür ülkelere ikna yoluna giderdi. Ama şimdi bakıyoruz, bu konuda bir çaba yok. Diğer ülkelerde de bir farkındalık yok. Aslında AB'nin içindeki bölünmüşlük de çok fazla." dedi.
AB'deki merkez ülkelerin iç siyaset meselesi yaptıkları bir konu olan Türkiye'nin AB'ye üyeliği konusunda bir görüş değişikliği görmedikleri dile getiren Fidan, AB kurumlarının Gümrük Birliğinin güncellenmesi, vize serbestisi ve yatırım gibi birçok konuda istekli olduğunu fakat bazı ülkelerin bunu engellediğini söyledi.
"KARŞI TARAF NEGATİF ADIMLA YAKLAŞIYORSA, BELLİ TEDBİRLERİ HAYATA GEÇİRMELİYİZ"
Fidan, Türkiye'nin AB ile ilişkilerde hiçbir zaman sorun çıkaran taraf olmadığını, problem çözme tekniğiyle yaklaştığını vurgulayarak, "Ama karşı taraf negatif adımla yaklaşıyorsa, bizim de belli tedbirleri hayata geçirmemiz gerekiyor." ifadesini kullandı.
Avrupa ülkelerinin Türkiye'ye yaklaşımında çok ciddi değişiklik olurken Avrupa Birliği düzeyine bunun yansımadığını belirten Fidan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) gibi AB üyelerinin gündemi ele geçirerek ilerlemenin önüne geçebildiğini anlattı.
Fidan, AB reform paketinde en fazla tartışılan konunun karar alma mekanizmasının gözden geçirilmesi olduğunu belirterek, "27 ülkenin sürekli oydaşmasını esas alan bir yürütme tekniğiyle bir yere varılması mümkün olmuyor. Dolayısıyla uluslararası krizler karşısında dayanıklı olmayan, yeterli esnekliği gösteremeyen bir AB ile karşı karşıyasınız ve AB'nin uluslararası duruşu giderek geriliyor." ifadelerini kullandı.
İKİNCİ TRUMP DÖNEMİNDE ABD-AB İLİŞKİLERİ
ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin "AB'nin savunma ile siyaset yetersizliğinden çıkan cari açığın bedelini ödemek ve AB'yi sırtında taşımak istemediğine" işaret eden Fidan, "Biz bu sistemik değişikliği çok önceden görmüştük ve anlatmıştık onlara (AB'ye). Türkiye'nin üyeliğini engellerseniz, İngiltere de çıkar; daha sonra küçülürsünüz, uluslararası krizlere karşı dayanıklı olamazsınız demiştik." ifadelerini kullandı.
Fidan, bu zamana kadar ABD'nin AB'yi kuşatıcı şekilde desteklediğine dikkati çekerek, bu ilişki dinamiğinin yeniden tanımlanmasıyla Avrupa'nın alışkın olmadığı ve beklemediği bir belirsizlik karşı karşıya kaldığını dile getirdi.
AB'nin, Türkiye ve Türkiye gibi diğer aktörlerin önemini anlaması gerektiğinin altını çizen Fidan, bu tartışmanın yapıldığı sağlıklı bir zemin bulunmadığını kaydetti.
Fidan, AB'nin ABD ile eski ilişki dinamiğine dönme arayışına gireceği öngörüsünde bulundu.
RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI
Fidan, Rusya-Ukrayna Savaşı ve barış ihtimaline ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
ABD yönetiminin şu anda konuyla ilgili veri toplamakta olduğunu belirten Fidan, Trump'ın göreve başlamadan önce "Ben bunu hemen bitirebilirim" diye beyanatlarının olduğunu ama şimdi bunu revize ettiklerini aktardı.
Fidan, şöyle devam etti:
"Benim anladığım sağlıklı veriye dayalı bir hamle yaptıralım ki Trump'a yani ne o uluslararası toplum nezdinde kredi kaybetsin ne de problem daha da bir kilitlenme durumuna gitsin. Şimdi burada önümüzdeki belki yakın dönemde bir girişimin başlayabileceğini öngörebiliriz.
Burada Sayın Trump'la Sayın (Rusya Devlet Başkanı) Vladimir) Putin'in bir araya gelip bir görüşme yapması ama o görüşme olmadan önce tabi geri planda birçok mesajın gelip gitmesi ve belli ilkelerde çok genel mutabakatların da sağlanmış olması gerekiyor. Bu olmadan liderleri buluşturduğunuz zaman o toplantıdan bir şey çıkmaz. Liderler bir araya geldiği zaman belli bir şeyi dünya kamuoyuna verebilecek durumda olmalı. Genelde bu konular bu şekilde yönetiliyor. Şimdi daha o aşaması bile halihazırda başlamamış durumda.
Dün Ukrayna'dan sorumlu temsilci resmi olarak daha yeni atandı. Önümüzde bir süreç var. Ben yaza kadar öyle bir hani genel takvimlendirmede bulunalım, yaza kadar bir öyle veya böyle olayın netleşeceğini düşünüyorum. Hazirana kadar bir netleşme sağlanır.
"TÜRK-YUNAN SORUNLARININ DİYALOG YOLUYLA ÇÖZÜLMESİ ÖNEMLİ"
Türk-Yunan ilişkilerinin mevcut durumuna ilişkin soruya yanıt veren Fidan, "Durduğumuz yerde duruyoruz. Cumhurbaşkanımızın iradesi orada, aynı. Diyalog yoluyla Türk-Yunan sorunlarının çözülmesi önemli. Çünkü bizden önceki nesillerden devraldığımız bir sorunlar kümesi var. Her iki taraf içinde tartışmalı konular var." ifadelerini kullandı.
Bakan Fidan, bu konuların müzakere ve diyalog yoluyla çözülmesinin önemine işaret ederek, "Bunu yaparken de kışkırtıcı ve provoke edici adımlardan kaçınılması da önemli." dedi.
Yunan iç siyasetinde Türkiye meselesinin zaman zaman bazı siyasiler için "hızlı kredi kazanma alanı" olduğunu kaydeden Fidan, "Türkiye'nin ortaya koyduğu gerçekten sorumlu ve olgun davranış, bir noktadan sonra karşı tarafta da bu türden iç politik amaçlara hizmet eden provokasyonları anlamsız hale getirebiliyor." değerlendirmesini yaptı.
YUNANİSTAN BAŞBAKANI MİÇOTAKİS İLE TÜRKİYE CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN TÜRKİYE'DE BİR ARAYA GELECEK
Fidan, "Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'le Sayın Cumhurbaşkanımızın nisan ayında bir araya gelecek. Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi toplanacak Türkiye'de. Bu görüşmeyi yapacağız." ifadelerini kullandı.
Geçen hafta Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgos Yerapetritis ile Doha'da görüştüğünü kaydeden Fidan, bu görüşmede nisanda yapılacak toplantının hazırlığını yaptıklarını ve atılacak adımların üzerinden geçtiklerini belirtti.
Bakan Fidan, Türkiye ve Yunanistan'ın "sorunların müzakere yoluyla çözülmesi konusunda emek harcanması ve sahici irade konulması konusunda hemfikir" olduğunu belirterek, bu konuda dışişleri bakanlarına verilmiş görevler olduğunu ve bu konuda çalışmaya devam ettiklerini vurguladı.
Konuyla ilgili cumhurbaşkanlarını da düzenli aralıklarla bilgilendirdiklerini ve talimatlarını aldıklarını ifade eden Fidan, "Ama ifade ettiğim gibi Yunanistan'daki iç politik sistem biraz daha bize nazaran çok daha farklı hassasiyet arz edebiliyor." dedi.
TDT ÜYELERİ İLE SAVUNMA SANAYİ ALANINDA İŞBİRLİĞİ
Bir soru üzerine, Türk Devletleri Teşkilatı'nın (TDT) üyelerinin arasında savunma sanayi alanında da başlamış bir işbirliğinin olduğunu ifade eden Fidan, “Savunma sanayi işbirliği güzel giden bir alan. Burada özellikle Türk Cumhuriyetleri Türkiye'nin geliştirdiği savunma yeteneklerinin farkındalar. Bundan istifade ediyorlar.” dedi.
Fidan, ikili düzeyde farklı bakanlıklar arasında temasların ve işbirliklerinin de sürdüğünü kaydederek, Milli Savunma Bakanlığının yürüttüğü nitelikli işbirliklerinin olduğunu vurguladı.
Türk dünyası birliği fikrini pratiğe dönüştürüp modern zamanlarda bunun temelini oluşturan alanlarda somut adımlar atılması için çaba gösterildiğine işaret eden Fidan, "Ortak lojistik koridorlar, gümrük geçişlerinin iyileştirilmesi, eğitim uyumlaştırmasının sağlanması gibi çok fazla konu var.” ifadesini kullandı.
TDT Genel Sekreterliğinin bu konuda giderek daha da fazla kurumsallaştığını aktaran Fidan, TDT’nin kurumsallaşmasının önemli olduğunu bu nedenle de kaynak ayırıldığı ve imkan sağlandığını vurguladı.
Bakan Fidan, sözlerine şöyle devam etti:
"Bizim dış politikamızın en önemli özelliği bir vizyonumuz var ama o vizyonu hayata geçirecek bir profesyonellik, bir sistem kuruculuk da var. Onu bizim paydaşlarımızla paylaşarak yolumuza devam ediyoruz."
Bulundukları coğrafyadan dolayı her ülkenin güvenlik ihtiyacının farklılaşabileceğine dikkati çeken Fidan, bazı ülkelerin terörle mücadeleye yönelik ihtiyaçlarının öncelikli olabileceğini, bazısının da sınır güvenliğine yönelik ihtiyacı olabileceğini ifade etti.
Fidan, "Orada daha farklı yeteneklere ihtiyacı olabiliyor. O konuda görüşmelerimiz gerek İstihbarat Teşkilatımızın gerek Savunma Bakanlığımızın devam ediyor. Yani bu konuda çizilen bir politik çerçeve de var. Cumhurbaşkanımız o konuda çok hassas. Ne zaman kardeşlerimizin bizden bir şeye ihtiyacı olduğu zaman o konuda bir sıkıntı yok." dedi.
"(TERÖRLE MÜCADELE) BU VİRÜSÜ İNŞALLAH ORTADAN KALDIRACAĞIZ"
Türk dış politikasının gelecek dönemde ana gündemlerinde nelerin olacağı sorusuna yanıt veren Fidan, "Biz giderek, daha kurumsallaştırarak dış ilişkilerimize, yolumuza devam ediyoruz. Orada bölgemize bilinçli bir şekilde, retorik olarak değil, eylemlerimizle, uygulamalarımızla barışı getirecek, refahı getirecek, kalkınmayı getirecek, düzeni getirecek adımları atmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Fidan, Türkiye'nin kendi başarı hikayesine ilişkin anlatılacak çok konu olduğunu belirterek, bunu dış politikada yansıtmaya devam edeceklerini söyledi.
"Bölgesel sorunlara, bölgesel sahiplenme" anlayışını yürütmeye devam edeceklerini vurgulayan Fidan, Afrika, Güney Amerika ve Asya Pasifik gibi yeni alanlarda çok güzel çalışmaların ve iş birliklerinin olduğunu hatırlattı.
Fidan, tarihte ulaşamadıkları yerlere gittiklerini ve çok güzel ilişkiler geliştirdiklerini dikkati çekerek, "Bu, ekonomimize, uluslararası ilişkilere çok yansıyan konular. Bunlara çalışmaya devam edeceğiz. Kronik sorunlarımızın ortadan kaldırılması için, hiçbir zaman için dikkatimizi eksiltmiyoruz. Terörle mücadele bize miras yani terör bu topraklara yayılmış bir virüs. Bu virüsü inşallah ortadan kaldıracağız. O konuda da sona doğru yaklaşıyoruz." diye konuştu.
Ekonomiyi, refahı ve kalkınmayı önceleyen bir dış politika anlayışlarının olduğunun altını çizen Fidan, özellikle Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile çok fazla bir araya geldiklerini, dış politikada finansman ve dış ticaret konularında katkılarının ne olabilecekleri konusunda birlikte çalışma ve koordinasyon içinde olduklarını söyledi.
Bakan Fidan, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile de yürüttükleri çok ciddi istişare mekanizmaları olduğunu belirterek, "Dış politikayı ülkemizin ihtiyacı olan her bir konunun çözümünde ve ilerletilmesinde sistemli bir şekilde kullanma konusunda yoğun bir çalışmamız var." dedi.
"TÜRK DIŞ POLİTİKASI VE PRATİĞİ BÜYÜK BİR DERİNLİK VE HIZ KAZANMIŞ DURUMDA"
Dışişleri Bakanlığını da tekrar buna göre yapılandırdıklarını kaydeden Fidan, böylece çok daha işlevsel olduğunu ifade etti.
Fidan, amaçlarının "aynı anda çok fazla krizi yönetebilmek ve çok fazla faydanın peşinden gidebilmek" olduğunu belirterek, "Yoksa bir yere kilitlendiğiniz zaman bütün ülke kilitleniyorsa, diğer konuları, coğrafyaları unutuyorsanız o ağır bir zaman kaybı oluyor. Her şeyi telafi edebiliyorsunuz da kayıp zamanı telafi edemiyorsunuz. Türk dış politikası ve pratiği gerçekten büyük bir derinlik ve hız kazanmış durumda." değerlendirmesini yaptı.