Güney Kıbrıs’ta en büyük harcama bütçesi orduya ayrıldı

“Deniz üssünün planlamasında otonom ilerliyoruz, hava üssünü çeşitli ülkeler kullanıyor” Haravgi’ye göre Petridis’e Türkiye’nin KKTC’de deniz üssü projesi hatırlatılarak RMMO’nun Mari’deki “Evangelos Florakis Deniz Üssü”nün yükseltilmesi konusu ile Yunanistan ile ortak savunma sahası doktrininin yeniden oluşturulmasının ne aşamada olduğu sorusu yöneltildi. Rum Bakan “Yunanistan ile halen mükemmel bir işbirliğimiz var. Bizi ilgilendiren, pratikte ne olabileceğidir. Fransa ile istisnai bir işbirliğimiz var. Mari’deki deniz üssünün planlamasında otonom ilerliyoruz. Kıbrıs MEB’inde olup bitenler de dikkate alındığında bu, yeni hükümetle hayata geçirilecek ilk proje olduğu görüşündeyim” dedi. Petridis’e Baf’taki “Andreas Papandreu Hava Üssü”nün müttefik ülkeler tarafından kullanılmaya başlanıp başlanmadığı sorusuna karşılık da “pistinde bir iyileştirme yapılacak ama halihazırda çeşitli ülkeler tarafından kullanılıyor” ifadesini kullandı.   “Savunma zırhını güçlendirme stratejisinin 6 bacağı” Fileleftheros’a göre Petridis “savunma zırhını” güçlendirmek için uyguladıkları stratejinin şu 6 ana bacaktan oluştuğunu söyledi: “Başka devletlerle savunma işbirliği ilişkilerini güçlendirme, RMMO’nun harekât kabiliyetini güçlendirme,  inovatif ve erformist faaliyetler uygulama,  “Kıbrıs Ordusu” ve RMMO’nun tabi olduğu yasal çerçeveyi iyileştirme, mali kaynakları verimli kullanma ve çevre ve enerji politikaları uygulamak.”   İtalya ziyaretinin maksadı…. Petridis dışa dönük savunma politikası ve bölgesel işbirliklerinin ileri götürülmesi konusunda ana hedeflerinin, “Doğu Akdeniz’de güvenlik, barış ve istikrar şartlarının yaratılması çabalarında özlü bir rol oynamak” olduğunu savundu. Kısa süre önce gerçekleştirdiği İtalya ziyaretindeki ana hedefinin de AB açısından “ilgi odağı” olarak öne çıkarmak istedikleri Doğu Akdeniz’de donanmasının sıklıkla gösterdiği varlığını daimi hale dönüştürmeyi sağlamak olduğunu söyledi. ABD ile ilişkilere değinirken, Güney Kıbrıs’a silah ambargosunun tamamen kaldırıldığına, International Traffic in Arms Regulations (ITAR) tüzüğünün değiştirildiğine, ortak eğitim ve tatbikatlara, International Military Education and Draining’in (IMET) hayata geçirildiğine ve ikili Hizmet Sağlama ve Ordonat (ACSA) anlaşması imzalandığına vurgu yaptı.   “Sessiz sedasız uyguladık” Stratejinin ikinci bacağını oluşturan RMMO’nun harekât kabiliyetinin yükseltilmesi bacağının birinci ekseninin, ileri teknoloji ürünü imkânlar edinilmesiyle birlikte mevcut silah sistemleri olanaklarının en iyi şekilde değerlendirilmesi olduğunu anlatan Petridis şunları söyledi: “Devletlerin, akıllı güç edinmeye odaklandığını dikkate alarak orta vadeli silahlanma programını sessiz sedasız uyguladık. Ulusal hedefimiz, modern hava savunma sistemini uygulamak olmaya devam ediyor. Buna ek olarak istihbarat toplama olanaklarının yükseltilmesi ilerliyor, ileri savunma hattını gözetleme sistemi devam ediyor. Hibrit tehditleri göğüsleme programı, sahil gözetleme sistemi ve Mi-35’lerin yerine yeni helikopter alımı ilerliyor. Altyapıların iyileştirilmesine devam ediliyor. İkinci bacağın üçüncü eksenini personelle ilgili konuların yönetilmesi oluşturuyor. Dördüncü eksen Milli Muhafız Ordusu’nun harekât kabiliyetinin, devletin geriye kalan ‘Millî Güç Paydaşları ile işbirliğidir ile güçlendirilmesidir.” RMMO Komutanı Korgeneral Dimokritos Zervakis de RMMO ile Savunma Bakanlığı’nın,  RMMO’nun hazırlık durumu ve harekât kabiliyetinin sürekli yükseltilmesi, gelişimi ve modernizasyonu için birlikte çalışmaya devam ettiğini söyledi. Habere göre Zervakis “2023’teki Milli Muhafız Ordusu 2020’deki gibi değil, önümüzdeki yıllarda gelişimimiz, ülke siyasi ve stratejik taleplerinin uygulanmasında muteber bir imkân olmaya devam etmemiz için çok iyi planlamalar yapıldı” dedi.