Geçen hafta Ombudsman İlkan Varol’un, gece kulüplerine ilişkin resen soruşturma başlatmasını birçok kişi gibi ben de bayağı garipsedim.
Öncelikle Ombudsmanın soruşturma başlatma gerekçesi hukuki olmaktan çok siyasi olduğu algısı yaratmaktadır. Şöyle ki, yazılı açıklama yapan Ombudsman Varol, gece kulübünde meydana gelen ölüm neticesinde gece kulüplerinin yeniden gündeme geldiğini, kamuoyunda huzursuzluk oluştuğunu dolayısıyla kapsamlı bir soruşturma başlatılması kararı aldıklarını bildirdi.
38/1996 sayılı Yüksek Yönetim Denetçisi (Ombudsman) Yasasının 3. maddesine göre kurumun amacı “yönetim hizmet veya eyleminin yürürlükteki mevzuata ve mahkeme kararlarına göre yapılıp yapılmadığı veya herhangi bir yürütsel veya yönetsel birim veya görevli tarafından veya onlar adına yapılan herhangi bir hizmet veya eylemi denetlenmesini, soruşturulmasını ve yetkililere rapor sunulmasını sağlamak” şeklinde ifade edilmektedir.
Yüksek Yönetim Denetçisinin (Ombudsmanın) görev ve yetkilerini açıklayan yasanın 9. maddesi de incelendiğinde toplumda ortaya çıkan huzursuzluk için Ombudsmanının doğrudan soruşturma başlatabileceği belirtilmemektedir. Kaldı ki, 27/2013 sayılı İyi İdare Yasasının ilkelerine ters düşecek şekilde gece kulüplerinden daha fazla toplumda huzursuzluk yaratan başka olgular için Ombudsman maalesef resen soruşturma başlatmamaktadır.
Huzursuzluk kisvesi adı altında Gece Kulüplerine ilişkin soruşturma başlattığını açıklayan Ombudsman yasanın öngördüğünün aksine hangi yönetimin veya yönetimlerin mevzuata ve mahkeme kararlarına aykırı davrandığı için soruşturma başlattığını belirtmemiştir.
7/2000 sayılı ‘Gece Kulüpleri ve Benzeri Eğlence Yerleri Yasası’na göre Ombudsmanın denetleyebileceği makamlar İçişleri, Çalışma ve Sağlık Bakanlıklarıdır. Yasa hükümlerine göre yapılabilecek başlıca soruşturmalar/denetimler ise aşağıdaki gibi sıralanabilir:
· Gece kulübü ve benzeri eğlence yeri açabilmek için gerekli izni vermeye yetkili ilgili komisyonun soruşturulması,
· Gece kulüplerinde çalışacak Konsomatrislerin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne giriş yapabilmesi için başvurdukları Muhaceret Dairesi ve çalışma izni almak için başvurdukları Çalışma Bakanlığının soruşturulması,
· Konsomatrislerin çalıştırılmasında, İş Yasasının hizmet akdine ilişkin kuralların uygulanıp uygulanmadığının soruşturulması,
· Yasanın gerektirdiği gibi Çalışma karnesi alan konsomatrislerin pasaportları ülkede kaldıkları süre içerisinde muhafaza edilmek üzere Polis Genel Müdürlüğü Muhaceret Birimine teslim edilip edilmediğinin yoksa iddia edildiği gibi bu pasaportların Gece Kulüpleri patronları tarafından el konulduğunun soruşturulması,
· Konsomatrislerin düzenli olarak devlet hastanesinde sağlık kontrollerini yaptırıp yaptırmadıklarının soruşturulması.
Yukarıdaki hususlar dışında Ombudsmanın doğrudan Gece Kulüplerini denetleme yetkisi olmadığı gibi, Cinayet ve benzeri yasa dışılıkları soruşturmada yetkili Polis Örgütünü Ombudsman soruşturma yetkisine sahip değildir (md. 13).
Sonuç olarak; gece kulüplerine ilişkin Ombudsman tarafından yapılacağı açıklanan soruşturmanın malumum ilanından başka sürece herhangi bir reel katkısı olmayacaktır. Malum olan ise 18 Nisan 2018 tarihinde düzenlenen “KKTC Gece Kulüpleri Çalıştayı’nda o dönemin yetkilileri olan KKTC İçişleri Bakanı Ayşegül Baybars, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Zeki Çeler ve KKTC Sağlık Bakanı Filiz Besim’in kabul ettiği şu gerçektir: “Gece Kulüpleri ve Benzeri Eğlence Yerleri Yasası kapsamında ülkemize getirilen kadınların, yasada belirtilen konsomatris tanımı dışında, kulübüne gelen müşterilerle para karşılığı cinsel ilişkiye girdiği, çalışma ve barınma yerlerinin aynı olduğu, her hafta devlet hastanesinde zorunlu muayene oldukları, kısacası seks işçiliği yaptıklarıdır” (https://icisleri.gov.ct.tr/Portals/7/gece_kulupleri_calistay_rapor.pdf)..
Öyle anlaşılıyor ki, araştırmalarda da ortaya çıktığı gibi eski Ombudsman Emine Dizdarlı’dan sonra toplumsal güven ve popülaritesi önemli ölçüde irtifa kaybeden kurumun içtimai seviyesini ve statüsünü eski noktaya taşımak için gece kulüplerindeki fecaati yeni Ombudsman İlkan Varol fırsat olarak değerlendirmiştir.