İsrail'in Gazze'ye yardım ve yiyecek girişini engellemeye devam etmesi ve sınır kapılarını 64 gündür tamamen kapatması sebebiyle, özellikle çocuklar arasında açlıktan kaynaklanan ölümlerin artmasından endişe ediliyor.
Gazze Şeridi'ndeki hükümetin medya ofisinden yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yardım ve gıda girişini engelleme ve sınırları tamamen kapatma suçunu işlemeye devam ettiği belirtildi.
İsrail'in "gıda hakkını garanti eden tüm uluslararası sözleşmeleri açıkça ihlal ederek, sınır kapılarını kapatarak ve gıda depolarını ve üretim tesislerini hedef alarak, Gazze Şeridi'nde açlık durumunu tırmandırmaya çalıştığı" kaydedildi.
"'Soykırım' saldırılarından, yardım girişinin engellenmesinden, Filistinlilere yönelik açlık suçunun devam etmesinden" tamamen İsrail ve ABD yönetiminin sorumlu olduğu ifade edilen açıklamada, Gazze Şeridi'nde İsrail'in kısıtlamaları sebebiyle özellikle çocuklar arasında açlıktan kaynaklanan ölümlerin sayısında artış olacağı konusunda uyarıda bulunuldu.
Açıklamada ayrıca, uluslararası topluma, Birleşmiş Milletlere (BM), dünyanın tüm ülkelerine, saldırıların durdurulması, sınır kapılarının açılması ve derhal ve acil yardım sağlanması için İsrail ve ABD yönetimine baskı yapma çağrısı yapıldı.
İsrail'in 7 Ekim 2023'ten beri saldırılarını sürdürdüğü ve yardım girişini engelleyerek büyük bir "insani felakete" neden olduğu Gazze Şeridi'nde dün bir çocuğun daha açlıktan öldüğü bildirilmişti.
Sağlık kaynakları, 22 Haziran'da yaptığı açıklamada, Gazze'de 7 Ekim'den bu yana yetersiz beslenme nedeniyle 44 çocuğun hayatını kaybettiğini duyurmuştu.
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), 6 Haziran'da yaptığı açıklamada, Gazze'de 10 çocuktan 9'unun ciddi gıda kıtlığıyla mücadele ettiğini, yetersiz beslenmenin hayati tehlike riskini artırdığını bildirmişti.
İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 15 bin 694’ü çocuk, 10 bin 279'u kadın olmak üzere 38 bin 243 Filistinli öldü, 88 bin 33 kişi yaralandı.
Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.