Ulusal tarihimizin en önemli dönüm noktalarından birini simgeleyen “18 Mart Çanakkale Zaferi”ne ilişkin anma töreni ve etkinliği, Girne Amerikan Üniversitesi’nde (GAÜ) dün gerçekleştirildi.
GAÜ İletişim, Siyasal Bilimler ve Eğitim fakültelerinin iş birliğinde düzenlenen etkinliğe; GAÜ Rektörü Prof. Dr. Serdar Yurtsever, Rektör Yard. ve Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Oya Ertuğruloğlu, İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Neriman Saygılı, Siyasal Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Hasibe Vehbi Şahoğlu, GAÜ Genel Sekreteri Aylin Ayhan ve Rektörlük İdari Danışmanı Celal Sakka başta olmak üzere, diğer fakülte dekan ve yüksek okul müdürleri, akademisyenler, öğrenciler yanında; GAÜ Okullar Grubu bünyesinde öğrenim gören orta dereceli okul öğrencileri ile öğretmenleri de katıldı. Etkinlik sırasında; büyük bir beğeniyle takip edilen şiir ve müzik dinletileri de gerçekleştirildi.
Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği öğrencileri, Sultan Çelik ve Hülya Ceviz; Büyük Türk Şairi Mehmet Akif Ersoy'un “Çanakkale'nin Şehitlerine” adlı şiirini seslendirirken, Müzik Öğretmenliği öğrencilerinden oluşan bir koro da; Öğretim Görevlisi Arda Özmen'in yönetiminde 'Çanakkale Temalı' çok sesli dinletilerini başarıyla sundular. Törenin son bölümünde, GAÜ İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Muharrem Özdemir'in yönetmenliğini yaptığı; Çanakkale Savaşı sırasında esir düşen Türk askerlerinin, dönemin bir kolonisi olması sebebiyle gönderildikleri Kıbrıs'ta, Gazi Mağusa'daki esir kampına ait hazin öykülerinin konu alındığı “Çanakkale'nin Kahramanları: Kıbrıs” adlı belgeselin gösterimi de yapıldı.
KONUŞMALARDA ORTAK VURGU; 'GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'
Anma törenin ilk konuşmasını gerçekleştiren GAÜ İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı, Yrd. Doç. Dr. Mükerrem Yılmaz; 3 Kasım 1914’de başlayan Çanakkale Muharebeleri’nin aralıklarla 14 ay sürdüğünü vurgulayarak, bu çatışma sürecinin askeri tarihin en önemli örneklerinden biri olduğunu kaydetti. Yılmaz, “Asıl hedefi; Başkent İstanbul'un işgali ve dolayısıyla Osmanlı Devleti'nin nihai olarak düşürülmesi ve Türk Boğazları'nın tam kontrolünü ele geçirmek olan İtilaf Devletleri'nin Çanakkale Harekatı; sonuç alamadıkları deniz harekatı sonrası, yenilgileriyle nihayetlenen kara harekatları safhası içinde karşılaştıkları, eşsiz Türk savunması ve karşı taaruzlarıyla sıradan bir askeri harekat olarak değerlendirilmez. Sonuçları açısından; Birinci Dünya Savaşı’nın gidişatını derinden etkilemiş, savaşın iki yıl daha uzamasına sebep olmuştur. Taraflarda askeri, siyasi, sosyal ve psikolojik derin etkiler oluşturmuştur. Mustafa Kemal Atatürk’ün dahi bir komutan olarak ilk kez sahneye çıkışını da simgeleyen bu süreç; Onun, Türk milletinin kenetlenmesi halinde neleri başarabileceği konusundaki temel fikrini oluşturmuş ve yeni bir ülkenin, yeni bir önderin tarih sahnesine çıkışını hazırlamıştır.” değerlendirmesinde bulundu.
GAÜ Spectrum Uluslararası Kongre Merkezi'nde düzenlenen etkinliğin, sonraki konuşmacısı olarak söz alan GAÜ Siyasal Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı, Doç. Dr. Hasibe Şahoğlu ise; 20'inci yüzyılda meydana gelen Birinci Dünya Savaşı'nın coğrafi keşifler, sömürgecilik yarışı, sanayi devrimi, ekonomik rekabetin hızlanması ve milliyetçilik hareketlerinin yükselmesi gibi sebepler ile tetiklendiğini ifade ederek; “Sanayi inkılabından sonra büyük emperyalist devletler, Osmanlı Devleti'nin tasfiyesi üzerinden doğuya açılma hedefini yürürlüğe koymuştur. Karadeniz'e, dolayısıyla yeni bir 'Bizans İmparatorluğu' hayalindeki Rusya Çarlığı'na geçişte kritik öneme sahip; Türk Boğazları'nın ele geçirilmesiyle çok yüksek emperyalist amaçlara da ulaşılabileceklerdir. İç politikalarında, kamuoyunu tatmin edebilecek şekilde, ezici ateş gücü iddiası ve 'Yenilmesi İmkansız!' propagandası ile yola çıkarılan İtilaf Devletleri donanma ve ordusu; Karşısında silah, mühimmat, teçhizat ve personel anlamında çok daha kısıtlı imkanlara sahip ancak, vatan toprağını kararlılıkla ve fedakarlıkla savunan Türk Ordusu’nca çok ağır bir askeri yenilgiye uğratılmış, 'Onlar için; Çanakkale, savaş meydanında geçilememiştir'. Askeri hezimet, özellikle İngiltere'de büyük siyasal tartışmalara, değişimlere ve toplumsal öfkeye de sebep olmuştur. En önemli sonuçlardan birisi de; Bu destansı zaferin, bağımsızlık mücadelesi veren sömürge kıskacı içindeki halklar arasında da heyecanla desteklenip ve ulusların mücadele azmini artırmasıdır. Türkler için bu büyük askeri zafer; Bölünmez vatan ve milli devlet olma yolunda büyük bir şuur ve istek oluşturmuş, geleceğin Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu önderi olup, halkınca 'Atatürk' olarak sonsuza kadar onurlandırılacak; Yüksek komuta kabiliyetine sahip bir asker olarak, Mustafa Kemal'i tarih sahnesinde belirginleştirmiştir. En nihayetinde, yeni bir ülkenin kurucusu ve O'nun büyük önderi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün yine tarih sahnesindeki yerini de ölümsüzleştirmiştir.” dedi. Şahoğlu, programda kendisi tarafından yazılan “Çanakkale” adlı şiirini de seslendirdi.
GAÜ Rektör Yard. Ve Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Oya Ertuğruloğlu da; Çanakkale Savaşı ve olgularının, ulusal bağımsızlık mücadelesindeki en önemli etkeni olduğu değerlendirmesini konu alan konuşmasında; Bu savaşta Türk milletinin gösterdiği direnç, milliyetçi duyguların eşliğinde yeni Türk devletinin kuruluşuna temel oluşuna dikkat çekerek; “Çanakkale Savaşı ve Zaferi, Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğinde Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna giden mücadeleye evriliş ve bu direnişçi duyguların tam bir yansımasıdır. Bu yansımalar, Kıbrıs Türkleri'nce de günü gününe takip edilmiş, uzun mücadele yılları sonrasında Kıbrıs'ta bağımsız Türk devletinin kuruluşuna da 'Çanakkale Ruhu' hakim olmuştur.” şeklinde konuştu.
Kürsüye davet edilen son konuşmacı; Girne Amerikan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Yurtsever etkinliğin ve Çanakkale Savaşı'nın genç kuşaklara sürekli hatırlatılıp, aktarılmasındaki önemine vurgu yaparak; “Çanakkale Zaferi; Ulusal sonuçlar yanında uluslararası bağlamdaki etkileri ile tarihe bakışımızı değiştiren bir destandır. 'Kahraman Mehmetçiklerimiz' zor şartlar altında dahi, vatan sevgisi ve iman gücüyle düşmana karşı, destansı bir direniş göstermiştir. 'Çanakkale Geçilmez' sözü sadece bir savaşın sonucu değil, milletimizin bağımsız ve egemenlik konusundaki miladı olmuştur. Bu; Mehmetçiğin cesareti ve milletimizin fedakarlıkları sayesinde mümkün olmuştur. Çanakkale'de yitirdiğimiz kahramanlarımızın, bugün bizlere bıraktığı emanete sahip çıkma, ülkemizi daha ileriye götürme sorumluluğumuzdur. Üniversite olarak; Tarihimize sahip çıkıyor, gençlerimizin milli ve manevi değerler ile eğitilmesi için çaba gösteriyoruz. Bu düşüncelerle; vatanı için gözünü kırpmadan can veren şehitlerimizi, Çanakkale gazilerimizi başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere rahmet ve minnetle anıyorum.” dedi.