Birkaç gündür yeni Ercan Havaalanı binasında polis ve gümrük binalarının yapılmasının “unutulmuş olması” iddiası tartışılıyor.
Olaya espriyle yaklaşan da var çok sert tepki gösteren de…
Unutmak mı? Nasıl unutulur ki? Bir havaalanı projesi yapılır da orada neden polis ve gümrük binası olmaz?
Bunu unutmakla veya bir hatayla izah etmek mümkün değil.
Deniyor ki “Proje iç hatlar mantığıyla yapıldığı için böyle oldu…”
İç hatlar mantığı mı? 2012 yılında özelleştirme ihalesini kazanan ortaklıklardan birisi olan şirket, bunca yıl başka bir ülkede olduğunun halen farkında değilse vay halimize…
Eski havaalanında olan, gözünün önündeki polis ve gümrük binalarını yeni havaalanına nasıl yerleştirmezsin?
Bunu hata ya da unutmakla izah etmek gerçekten akla yakın gelmiyor.
Tamam KKTC tuhaflıklar ülkesidir ama bu kadar da fazla değil mi?
Tüm bunların bir izahı var aslında, yazının devamında bulacaksınız…
Yeni Ercan Havaalanı binasının zaten ne zaman biteceği meselesi yılan hikayesine dönüşmüş durumda.
Yeni havaalanı binasının açılışıyla ilgili yığınla tarih açıklandı, hepsi de çöpe gitti.
Ulaştırma bakanlarının verdiği hiçbir tarih tutmadı.
Özelleştirme ihalesini alan şirket, taahhütlerini zamanında yerine getirmediği gerekçesiyle hükümetleri suçluyor... Hükümetler/ yöneticiler de işletmeden şikâyet ediyor, sürekli mazeret ürettiği gerekçesiyle…
Kimi yöneticiler aleni eleştirdi söz konusu şirketi, kimisi üstü kapalı ya da kapalı kapılar ardında.
Bu konu artık “yeter artık” dedirtti.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçen haftaki KKTC ziyaretinde “20 Temmuz’da geleceğim, yeni havaalanına ineceğim” deyince, paçalar tutuştu, şimdi 20 Temmuz’a kadar kesin biteceği söyleniyor.
Ancak bu “polis ve gümrük için yer ayrılmasının unutulması” meselesi kafaları karıştırdı.
Ulaştırma ve Bayındırlık Bakanı Erhan Arıklı, Bağımsız TV’de geçen cuma günü konuğumuz oldu ve yeni binada bu iki bölümün olmadığını doğruladı, geçici tedbir alınacağını da söyledi.
Elbette bir şekilde tedbir alınacak ama polis ve gümrüğe yer ayrılmaması oldukça tuhaf.
Tam bunun neden olduğunu düşünürken Eski Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan’ın konu ile ilgili açıklamasını okudum…
Meğerse bu eksiklikler yeni değilmiş, Atakan, “Benim bakan olduğum zaman da aynı sıkıntılar vardı” diyor… Atakan’ın açıklamasından anlıyoruz ki unutma ya da hata falan değil bu durum, isteyerek yapılmamış.
Tolga Atakan ta 2018 yılında, göreve gelir gelmez daha ilk incelemede yeni terminal tarafına ARFF denilen kurtarma ve itfaiye, özellikle paket/kargo ürünlerinin denetlenebileceği gümrük, polis, yer hizmetleri araç/ekipman garajı ve meteoroloji binalarının olmadığını fark etmişler. Dikkatinizi çekerim eksiklikler yalnızca gümrük ve polis bölümü değil, daha fazlaydı.
Neden yapılmadığını, planlanmadığını sorduklarında da ilginç bir cevap almışlar.
İhaleyi alan firma, eski binadaki mevcut bölümlerin yeni terminale de hizmet verebileceğini, yenilerinin yapılmasına gerek olmadığını söylemiş.
Yaaa, eski terminal binası oradayken, neden yenisine bu bölümleri koysunlar ki?
Yani bunun zorlukları olurmuş, pratik değilmiş falan kimin umurunda?
Tolga Atakan diyor ki, kendilerinden önceki dönemin yöneticileri, ihaleye imza atanlar, bu düşünceye çok da sorgulamadan olur verince süreç bu şekilde ilerlemiş.
Yani Taşyapı şirketi bunu aklına göre yapmamış, dönemin yöneticilerine anlatmış ve onay da almış… Bugün unutkanlık ya da hata denilen şey aslında öyle değilmiş, onay alınarak yapılmış.
Hayret, Taşypı şirketi neden çıkıp da bunu açıklamıyor, “Biz yönetenlerden onay aldık, süreç bu nedenle böyle ilerledi” demiyor ki?
Tabii başta mantık çalıştırmadan yapılan bu iş, daha sonra endişeye yol açmış.
Tolga Atakan’ın anlattığına göre, bu binaların mevcut teçhizat, fiziki yapı ve konumları itibariyle yenilenmiş hali ile hizmet kategorisi yükselecek Ercan Havalimanı’na hizmet vermeleri Sivil Havacılık Kuralları gereği mümkün olmayacaktı. Artacak yolcu trafiği, değişecek uçak tipleri mevcut yapı ile devam edilmesini mümkün kılamazdı.
Bu düşünceden hareketle bu eksiklikleri Atakan ve ekibi raporlamış, benzer ölçek ve kategorideki meydanlarda kullanılan standartlar çerçevesinde ne yapılması gerektiğini belirlemişler. Hemen o dönem içinde Maliye Bakanlığı’na ve Polis Genel Müdürlüğü’ne yazılar yazarak gümrük ve polis binaları için nasıl bir planlama istediklerini sormuşlar.
Dönemin Polis Genel Müdürü, GKK Komutanı, Maliye Bakanı ile görüşmeler yapılmış. Hatta polisin dünyadaki örnekleri gibi ‘Havalimanı Polisi’ gibi yani narkotik, trafik gibi ayrı bir birim şeklinde görev yapabilmesi için gerekli eğitimlerin verilmesi için de dönemin TC İçişleri Bakanlığı ile görüşmüşler.
Atakan, o dönem müsteşarının ve Sivil Havacılık Dairesinin çalışmaları sonucu 2019 yılında yeni bir ek sözleşme hazırlanarak itfaiye ve yer hizmetleri araç/ekipman garajının yapılması hayata geçirilmiş.
Polis ve gümrük için ön gördükleri planlama bu sözleşmeye yetişmemiş. İlgili birimlerin mevkidaşları ile yaptıkları toplantılar ve çalışmalar neticesinde belli bir aşamaya gelinmiş. Ancak 2020 yılı başında gümrük ve polis binaları için adım atılacağı zaman pandemi dönemi başlayınca işlemler sekteye uğramış. Sonrasında da hükümet bozulduğu, Halkın Partisi’nin ve dolayısıyla Tolga Atakan’ın görev süresi bittiği için süreç hakkında bilgi edinme şansı da kalmamış.
Atakan, görev süresi içinde birçok TC yetkilisine bu konuyu aktardığını, görevini devrettiği Ünal Üstel’e devir günü mutlaka takip edilmesi gereken konuları içeren rapor içinde bahse konu eksiklikler iletilmiş. Kısa bir süre sonra görevi devralan Resmiye Canaltay’a da aynı dosyayı mecliste iletip gerekli bilgilendirmeyi yapma fırsatı olmuş.
Atakan, ülkemizdeki en önemli sıkıntılardan biri olan “devletin devamlılığı” ilkesinin tam olarak hayata geçirilmediğini söylüyor.
Evet devletin devamlılığı ilkesine uyulmaması nedeniyle meseleler sonuçlanmıyor ve bu olayda olduğu gibi yeni terminal binasında “polis ve gümrük” bölümlerinin olmaması sanki de yeni bir konuymuş gibi kamuoyuna yansıyor.
Yani anlayacağınız “polis ve gümrük” bölümlerinin olmaması ne unutmadır ne hata… Bakın işte eski bakan söylüyor, bu bir tercihtir. Bakın başta itfaiye ve yer hizmetleri araç/ekipman garajı da yokmuş, onlar ek sözleşmeyle yapılmış ama polis ve gümrük öylece kalmış.
Yıllardır aynı sorun; yönetenler neyi yönettiğinin farkında bile değil, kendine sunulan öneriyi incelemekten aciz ve her şeyden önemlisi denetim özürlü…
Sonra karşımıza çıkan tuhaflıklara şaşırıyoruz. Şaşıracak ne var, kumaş bu, daha iyi olmak için bir çaba da yok. O zaman ne bekliyorsunuz ki? Bakalım daha neler göreceğiz?