Meclis Genel Kurulu’nda Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde söz alan Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) İskele Milletvekili Fide Kürşat, “Eğitimde Utanç Yılı” başlıklı konuşmasında “Eğitimde yaptıkları yapacaklarının teminatıdır; Teminat işte unutulmaz su basan çadır fotoğrafları… Dünya eğitimde yapay zekayı konuşuyor, biz tuvalet kağıdı ihtiyacını…” dedi.
CTP İskele Milletvekili Fide Kürşat, bütçede sözleşmeli personele 2023’ün iki katından fazla pay ayrıldığını; geçici öğretmen kaleminin ise rekor kırdığını, eğitimde yatırımı-gelişimi ve araştırmalar için ayrılan payın yüzde 0.6, yani binde altı olduğunu, sayıları 10 Bini aşan ve Türkçe bilmeyen yabancı öğrencilere tek kalem ayrılmadığına dikkati çekti.
2023’te dershane ücretlerinin yüzde 500, özel okul ücretlerinin yüzde 314, KKTC’li öğrencileri için üniversite ücretlerinin ise yüzde 141 oranında arttığını hatırlatan Fide Kürşat, “eğitim insan kaynağını şekillendirme süreci... Meslek Liselerine dönük ne yapıyorsunuz? Bâri, eğitim bilimsel bir iştir, diye çıkışan kendi muhalif vekillerinize kulak verin… Ama nerede. Siz eğitimde laikliği dahi tartıştıracak noktalara düşürdünüz. Atandınız ama atandığınızı da unutmuş görünüyorsunuz. Yakındır gideceksiniz” ifadelerini kullandı.
“Eğitimde yaptıkları, yapacaklarının teminatıdır”
Eğitim Bakanlığı bütçesinde konuşan CTP İskele milletvekili Fide Kürşat “Eğitimde Utanç Yılı” başlıklı konuşmasında şöyle dedi;
“Bu atanmış ve ‘atandığını da unutmuş’ hükümetin -aslında bizim zaten çok iyi bildiğimiz- olmayan eğitim vizyonu, 6 Şubat depremi ile birlikte bir kez daha ortaya çıkmış bir gerçektir. Bilindiği gibi okulların, yalnızca fiziksel durumunun tespit için yükselen kamuoyu tepkisine rağmen, bir şeyleri ancak ve zorla yapabildiler... Onu da kendi kurumlarımızla başında çatışarak, susturmaya çalışarak yaptılar. Okulları depreme tam olarak hazır hale getirmek, bilmiyoruz daha kaç şubat ister, ama şimdi sözde bütçesini konuşacağımız eğitimde vizyon denen şeyin tek bir resmi var; Suların bastığı çadır fotoğrafları… Hatırlanacağı üzere, bu öğrencilerin okulları olası depreme uygun olmadığı için bu çadırlara tıkıldı ve yağan yağmurla 1 saat içinde su altında kaldı. Bakanlığın eğitim vizyonu budur. Yani yaptıkları yapacaklarının teminatıdır. Teminat bu unutulmaz tarihi fotoğraflardır... Bunların elinde eğitim işte bu utançtır”
“Dünya eğitimde yapay zekayı konuşuyor; biz tuvalet kağıdı ihtiyacını…”
“Eğitimde her yıl, öğretim yılı başında ortaya çıkan güncel sorunların yanı sıra, yıllardır kangrenleşen yapısal dertlerimiz de artarak devam ediyor... Ülkede eğitim sisteminin iyi çalışabilmesi için etkili, çağdaş eğitim politikalarına ihtiyaç vardır. Özellikle son yıllarda eğitim, ülkemizde tam anlamıyla çağdışı kalmış ve kaosa dönüşmüştür. Ülkedeki iki can yakıcı sorunundan bir eğitim diğeri de sağlıktır. Bugün KKTC‘de eğitimdeki sorunlar; bina düşen sıva, altyapı sorunları, çadırlarda ve sonrasında konteyner sınıflarda eğitim, öğretmen ve hademe eksikliği, tuvalet kâğıdı eksikliği düzeyinde ele alınıyor maalesef!
Dünya, eğitimde yapay zekayı konuşuyor... Yapay zekanın entegrasyonu ya da sakıncalarını... Biz eğitimde sorun diye tuvalet kağıdı ihtiyacını konuşmaya devam ediyoruz çünkü bu düzeydeyiz....”
“Laiklik hiç bu kadar tartışılmamıştı”
“Eğitimde hiçbir dönem bizi biz yapan değerlerden olan laiklik bu denli tartışılmadı.. Bugün eğitimin içinde ders kitaplarındaki bize uzak yaklaşımları ve basına yansıdığı gibi, köstebek gibi türeyen tarikat-cemaat eğitim cenderesini konuşuyoruz. Yıllardır okullara gerekli bütçe ayrılmadığı için çivi çakılmıyor ama yine bir bütçe yılında eğitim bütçesi konuşuyoruz. Eğitimde yeni güncel sorunlarımız da var her şeye ek olarak....”
“Öğretmenler Google-Translate kullanıyor”
“Artan yabancı nüfustan dolayı sıralar yetmiyor. Son yıllarda artan Türkçe bilmeyen öğrenciler en temel hak olan eğitim hakkına ulaşamıyor. Yabancı öğrenciler, bazı sınıflarda, İskele merkezde yüzde elliyi geçmiş durumda... Bazı sınıflarda ise yüzde 70...
Bu oranlar eğitimde krizi anlatan sayılardır.
Eğitimde ‘google translete’ diye bir olgumuz var artık. Öğretmenler, sınıflarda öğrencileri ile google translate aracılığı ile eğitim yapmaya çalışıyor. Hepimiz de çok iyi biliyoruz ki eğitim, bu toplumun en temel sorunlarından biridir. Geçtiğimiz yıl bu kürsüden eğitim bütçesinde "tam gün eğitim için" Gerçekçi bir bütçeleme olmadığına dikkati çekmişim! Tam gün eğitime geçtik deniliyor oysaki eğitimde tam gün kaosa geçildi. Bu kaos sürüyor... Çünkü her şeyiniz mış gibi...
Tam gün de böyle... Eğitim teknolojilerinin her geçen gün gelişerek eğitim-öğretime entegre olması, eğitim sistemlerinin bu yeni teknolojiler ile her an yeniden yapılandırılması, yapay zeka gibi her şeyi yeniden tanımlayan ve tartışan teknolojilerin her şeyin üzerine bir gölge gibi düştüğü günümüz dünyasında, bizlerin hala bu çağdışı konuları ele alarak bir arpa boyu yol gitmeyen bu hükümetlere daha ne kadar tahammül edeceğiz…”
“Gençlerin ülkeden göç etmesi hepimizin canını yakıyor”
“2022’de; genç işsizlik oranı %30’lar düzeyindeydi bu yıl daha da can yakıcı hale geldi...
Ne mesleki eğitim, ne genel eğitim, ne de yüksek öğretim kademelerinde nitelikli politikalar, çağdaş vizyonlar yok! 2024 bütçesinde de bunlarla ilgili tek bir kalem göremedik. Mevcut eğitim politikaları ile diplomalı genç işsizler ordusu yarattığınızın farkında mısınız? Gizli işsizlik de cabası… Bugün gençlerimiz; okuyor, eğitim alıyor, sonra ebeveynlerinin evine tekrar dönüp, kendi dünyalarında, üretmeden, iş hayatına katılmadan, ekonomik ve psikolojik bir çok sorunla yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Birçokları da, ülkenin içinde bulunduğu kaotik ortamdan ve kötü yönetim zihniyetinden, fırsat eşitsizliklerinden, Adaletsizliklerden dolayı umudunu kesip, çareyi göç yollarına düşmekte buluyor. Bu ülkenin en önemli değerleri, bugünü, yarını, geleceği olan gençlerin önlerini görememesi ve ülkeden göç etmesi hepimizin canını yakıyor…”
“Meslek liselerine dönük ne yapıyorsunuz?”
“Daima söylüyoruz; Meslek Liselerine ihtiyaç ve talep artmıştır. Ama Bu yönde çalışmalar Ne durumdadır? Hangi alanda ne kadar ara elemana ihtiyacımız vardır?
Maalesef çadırda eğitim skandalları, tuvalet kağıdı gibi güncel eğitim sorunları nedeniyle bu asıl meselelere giremiyoruz... Oysa eğitim, rast gelelikten uzak, ciddî plânlama ve programlamayı gerektiren bir iştir. Eğitim maksatlıdır; Öncelikle, eğitim bütçesinin neden bu kadar kritik bir öneme sahip olduğunu anlamamız gerekiyor. Bir ülkenin ekonomik, sosyal ve kültürel gelişimi, nitelikli bir insan kaynağına dayanır. Eğitim, bu insan kaynağını şekillendirme sürecidir. Bu nedenle, eğitime yapılan yatırımlar, geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin potansiyellerini en üst düzeye çıkarmak adına hayati bir rol oynamaktadır.”
“Kendi muhalif vekillerinize kulak verin”
“Bari eğitim konusunda olsun, "eğitime siyaset karıştırılmaz, böyle eğitim olmaz. Eğitim bilimsel bir iştir" tadında konuşan muhalif vekillerinize kulak verin, eğitim politikalarında belki biraz yol alırsınız! Biz ana muhalefet partisi olarak kasım ayında oldukça verimli bir eğitim çalıştayı gerçekleştirdik ve tüm bu konuları masaya yatırdık. Kapsamlı raporumuzu da tamamladık ve yakında kamuoyu ile paylaşacağız. Okuyacak ve İstifade edecek misiniz, umurunuzda mı bilimsel çalışmalar sizin…”
“Çağdaş eğitimde pay yüzde 15 altına düşmez”
CTP İskele Milletvekili Fide Kürşat, CTP’nin Kasım ayında gerçekleştirdiği ve ayrıntılarının kamuoyu ile paylaşılacağı Eğitim Çalıştay sonuçlarının da açıklanacağını kaydetti.
Kürşat sözlerine şöyle devam etti;
“Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2024 Bütçesi, 9 milyar, 848 milyon, 44 bin, 9 yüz (9.848.044.900) TL öngörülüyor. Bu rakam genel bütçesinin %12,51’ni oluşturuyor.
Sadece bu oran bile eğitim adına yapılan ya da yapılması düşünülenlerin oldukça cılız bir düzeyde kalacağının ispatı durumundadır. Dünyada Çağdaş eğitim sistemlerine baktığımızda eğitim ayrılan payın %15’in altına kesinlikle düşmediği görülmektedir. Anlaşılan odur ki; atanmış ve ‘atandığını unutmuş’ bu garabet hükümet yapısının eğitimden çok daha başka öncelikleri var ki, eğitime ayrılan paydan kesip başka yerlere kaynak ayırabiliyorlar…
Eğitim sistemine ayrılan kaynağın büyük olması gerektiği göz önüne alınırsa, bu kaynakların kullanımı için ne kadar bilimsel bir plânlamanın yapılması gerektiği açıkça kendini göstermektedir.
Oysa eğitime ayrılan miktarın; %75.84’ün personel giderlerine, %5.2’nin cari trasferlere, %4,32’sinin Devlet prim giderlerine, %4.47’sinin sermaye giderleri, %10.34’ünün mal ve hizmet alımlarına (ki bunun içinde çok büyük kısmı temizlik malzemelerinin alımını bulunmaktadır) ayrılmaktadır….”
“En kabaca hesaplamayla kamu okullarında öğrenci başına düşen ortalama harcama miktarı;
ilköğretim kademesi için 2.200 dolar, ortaöğretim için 2.600 dolar, mesleki teknik öğretim için
de 4.400 dolar civarlarında oldu. Oysa OECD ortalaması bu rakamların iki katından fazladır: İlk
ve ortaöğretim için 6.000 dolar, mesleki teknik öğretim için 10.000 dolar üzerindedir”.
“Eğitim yatırımı için ayrılan pay yüzde 0.6 civarında”
“Yani eğitim yatırımı, gelişimi ve araştırmaları için ayrılan kısmın sadece %.0.6 (binde altı) civarında olduğunu farkında bile değilsinizdir. Kaynakları boşa harcama, ekonomik kaynakları verimli kullanama, akılcı ve rasyonel plan yapmama, yapamama konusunda bütün rekorları kırıyorsunuz. Öyle bir Eğitim Bakanlığı Bütçesi hazırlamışsınız ki; hükümet partizan uygulama ve adam kayırmacılıktan geri durmuyor.”
“Sözleşmeli personele 2023’ün iki katından fazla pay ayrılmış”
“Eğitimi “Sözleşmeli Personel” ve “Geçici Öğretmen” ile sürdürmek konusunda; 2023’ün iki katından fazla miktar ayrılarak 13 milyon, 394 bin TL ile “Sözleşmeli Personel” gideri kalemi ayrılmış, Geçici Öğretmen kalemi ise rekor kırmış durumda; 2023’de 73 milyon 200 bin olan bu kalem 3 katından fazla bir artışa 2024’de 227 milyon olarak ayrılmış… Müşavir maaşlarının, çalışan memur maaşlarından 2 katından fazla… Bunlara karşın Okulların Donanımı Projesi için kerhen rakamlar konurken, meslek lisesi yapımı kaleminin karşında ise sınıf yazıyor. Sadece bununla da kalınmıyor. Bir tür yokluklar bütçesi olmuş…”
“Sayıları 10 bini aşan ana dili Türkçe olmayan öğrenciler için tek kalem yok”
Ana dili Türkçe olmayan öğrencilerin desteklenmesi için tek bir kalem yok. Sayıları 10 bine yaklaşan bu öğrencileri yok saymaya devam ediyorsunuz. Özel eğitim için anlamlı tek bir kalem yok, Mesleki eğitimi, öğrencilerin yönlendirilmesi destekleyen tek bir miktar yok… Oysa eğitim sisteminde; Sınıflar dolup taşmış, öğrenciler oturacak yer, öğretmenler ders yapacak alan bulamıyor.
Namık Kemal Lisesi, Dr. Fazıl Küçük Endüstri Meslek Lisesi, Cumhuriyet Lisesi binaları kullanılamaz durumda… En önemli eğitim kademesi olan ilköğretimde pedagojik formasyonu olmayan geçici öğretmenler var… Sağlıklı beslenemeyen, kantini – kafeteryası sağlıklı hizmet vermeyen okullar var.
Kaotik bir yapıya dönen ve bir türlü uygulanamayan “tam gün eğitim” uygulaması var.
Tam gün eğitim uygulaması var ama aynı zamanda okulların kapılarını kilitleyen, “okulda kalamazsınız” diyen yönetim yaklaşımları da var. Partizanlık var, adam kayırmacılığı var. Siyasi yakına göre karar alma var. Bakanlar Kurulu kararı ile öğrenci geçirme, öğretmenin itibarını ayaklar altına almak anlayışı var…”
“Öğretmeni dinleyen eğitim bilimini gaile edinen yok…”
Öğretmenler; demokratik olmayan, hiyerarşik ve merkeziyetçi bir yönetim tarzı ile karşı karşıya kalıyorlar, mesleki gelecekleri konusunda kendilerini güvensiz hissediyor, belirsizlik ve farklı engellenmeler yaşıyor, partizanlığı ve adam kayırmacılığı yaşıyor. İhtiyaçlarını dikkate almayan bir yönetim anlayışını iliklerine kadar hissediyor. Ancak plan yok, program yok. Öğretmeni dinleyen yok. Eğitim bilimini gaile edinen yok.
Yükseköğretim: DAÜ’nün durumu ortada üniversitenin 2023 zararı 1 milyar TL’nin üzerinde; oysa bütçede DAÜ için ön görülen rakam 70 milyon TL… Bu konuda hükümet üzerine düşeni yapmalı. En önemli yükseköğretim kurumumuz kaderine tek edilmemeli…”
“2023’te dershane ücretleri yüzde 500 arttı”
“Bu hükümetin 2023 yılında; Dershane ücretleri %503, özel okul ücretleri %314, KKTC’li öğrencileri için üniversite ücretleri %141 oranında artmıştır. Aileler bu yükün altından nasıl kalkacaktır. Bunu düşünen var mı? İşte konuşmamın başında göstererek hatırlattığım utanç çadırları fotoğraflarına eşlik eden rakamlar ve gerçekler de bunlardır... Yaptıklarınız yapacaklarınızın teminatıdır…”