Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Kıbrıs’ta çözümün anahtarının “Kıbrıs Türk halkının özden gelen hakları olan egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesi” olduğunu söyledi.
Fidan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Dışişleri Bakanlığı ve ilgili kurumlarının 2024 yılı bütçesinin sunumunu yaptı.
Fidan, Kıbrıs meselesinin ortaya çıkmasının 60. yılında olduklarını belirterek, "Meselenin adadaki gerçekler temelinde adil, kalıcı ve sürdürülebilir çözüme kavuşturulmasının anahtarı Kıbrıs Türk halkının özden gelen hakları olan egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesidir. Şayet bir müzakere olacaksa bu iki toplum arasında değil iki devlet arasında olacak, müzakere masasına oturmadan önce iki tarafın da statüleri eşitlenecektir." değerlendirmesini yaptı.
Dışişleri bakanı Fidan, Türkiye'nin Ege ve Doğu Akdeniz'de hak ve çıkarlarını hassasiyetle korumayı sürdüreceklerine dikkati çekerek, Yunanistan'la ilişkileri, olumlu gündem temelinde samimi ve yapıcı bir diyalogla ilerletmeyi arzuladıklarını dile getirdi.
Fidan, "Yunanistan'la ilişkilerimiz son dönemde karşılıklı sergilenen dayanışma diplomasisinin de yardımıyla olumlu yönde evrilmektedir." dedi.
Yıl içinde yaptıkları üst düzey görüşmelerde pozitif gündemin geliştirilmesine yönelik çabaları yoğunlaştırarak mevcut diyalog mekanizmalarını yeniden canlandırdıklarını kaydeden Fidan, 7 Aralık'ta Atina'da düzenlenmesi kararlaştırılan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi 5. Toplantısı için hazırlıkları sürdürdüklerini söyledi.
Avrupa Birliği
Bakan Fidan, Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinin somut ve olumlu gündem temelinde ilerletilmesinin önemini vurgulayarak, Türkiye'nin, AB üyeliği hedefine bağlılığını koruduğunu, her alanda işbirliği ve diyaloğu geliştirmek için yapıcı politikalar izlemeye devam ettiğini söyledi.
AB'nin zaman zaman stratejik vizyon sergilemekten uzak olduğunu son olarak AB Komisyonunun 2023 Türkiye Raporu örneğinde gördüklerini aktaran Fidan, "Karşı karşıya olduğumuz meydan okumalar, Türkiye-AB ilişkilerinin bazı üye ülkelerin dar görüşlü çıkar arayışlarına indirgenemeyecek kadar stratejik olduğunu göstermektedir. AB'den temel beklentimiz, aramızdaki işbirliğine ve somut üyelik sürecimize yeniden ivme kazandıracak somut ve anlamlı adımlar atmasıdır." diye konuştu.
Türkiye'nin bölgesel krizlerin ortasında istikrar ve refah aktörü olarak ağırlığı ve rolünün belli olduğunu dile getiren Fidan, AB'nin katılım süreci de dahil tüm stratejilerinde bu rolü hesaba katmasının hem Türkiye hem AB için kazanç olacağını ifade etti.