Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Yakın Doğu Üniversitesi’nde düzenlenen konferansta, “Kıbrıs ve Doğu Akdeniz” konusunda görüşlerini paylaştı.
Prof. Dr. Metin Feyzioğlu: “Uluslararası hukuka göre KKTC, devlet olmanın tüm şartlarını taşıyor.”
Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Yakın Doğu Üniversitesi’nde düzenlenen “Kıbrıs ve Doğu Akdeniz” konulu konferansta, Ekim 2022’de KKTC’de göreve başladığından beri ilk kez geniş değerlendirmelerde bulundu. Yakın Doğu Üniversitesi Yakın Doğu Enstitüsü’nün özel etkinlik serisi olan “Diplomasi ve Dış Politika Konferansları” kapsamında düzenlenen konferans, Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi’nde İrfan Günsel Kongre Merkezi’nde geniş bir katılımla gerçekleşti.
Akademisyenler, öğrenciler ve pek çok konuğun katıldığı konferansı Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ve Yakın Doğu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ da takip etti.
Konferansın moderatörlüğünü yapan Yakın Doğu Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Mustafa Çıraklı açılış konuşmasını da gerçekleştirdi. Lefkoşa Büyükelçisi Prof. Dr. Metin Feyzioğlu’nu ağırlamaktan mutluluk duyduklarını ifade eden Doç. Dr. Mustafa Çıraklı, “Yakın Doğu Enstitüsü, 2013’ten itibaren dış politika ve uluslararası ilişkiler konularında çok boyutlu bilimsel çalışmalar yapan ve politika yapım süreçlerine katkı sağlamayı amaçlayan bir misyonla ilerliyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin 100’üncü yılına ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet’'nin 40’ıncı kuruluş yıldönümüne denk gelen bu özel günlerde, hem ülkemizde farkındalık oluşturmayı hem de bu önemli dönemleri geniş bir perspektiften değerlendirmeyi hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
Diplomasinin Yüzyılı Fotoğraf Sergisi katılımcıların beğenisine sunuldu
Açılış konuşmasının ardından kürsüye çıkan Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs eksenli diplomatik ve jeopolitik süreçlerle ilgili görüşlerini katılımcılarla paylaştı. KKTC’de Büyükelçilik görevine geldikten sonra ilk kez bu konuyla ilgili bir konferans verdiğine değinen Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, KKTC ve Türkiye’nin kopmaz bütünlüğüne vurgu yaptı. Konferansın ardından soru-cevap bölümüne geçildi. Lefkoşa Büyükelçisi Prof. Dr. Feyzioğlu, akademisyen ve öğrencilerin sorularını yanıtladı. Konferansın soru-cevap bölümünde, KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu da kimi sorulara yanıt vererek katkıda bulundu.
Konferans, Yakın Doğu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ’ın Lefkoşa Büyükelçisi Prof. Dr. Feyzioğlu’na sunduğu teşekkür plaketi ile son buldu. Sonrasında, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı kutlamaları kapsamında Lefkoşa Büyükelçiliğince hazırlanan “Diplomasinin Yüzyılı Fotoğraf Sergisi” katılımcıların beğenisine sunuldu.
Prof. Dr. Metin Feyzioğlu: “KKTC, bağımsız egemen bir devlet olarak kalacak.”
Konferansta, Kıbrıs ve Türkiye’nin kopmaz bütünlüğüne vurgu yapan Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, geçmişten günümüze Türkiye’nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin içinde bulunduğu coğrafyayı etkileyen diplomatik ve jeopolitik süreçlerin kapsamlı bir değerlendirmesini yaptı. KKTC’de Büyükelçilik görevine geldikten sonra ilk kez bu konuyla ilgili bir konferans verdiğini dile getiren Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, konuşmasına, “Türkiye’nin Kıbrıs meselesi yoktur. Türkiye’nin Kıbrıs davası vardır. Varlığımızı adadığımız, dış politikamızın merkezine koyduğumuz bir davadır. Bizim için Kıbrıs, sonuna kadar takip edeceğimiz ve asla peşini bırakmayacağımız milli davamızdır” sözleriyle başladı.
Uluslararası hukuka göre KKTC’nin devlet olmanın tüm şartlarını taşıdığını belirten Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, “Bu adada Kıbrıslı diye bir millet hiçbir zaman olmamıştır. Bu adada Rum halkı vardır, Türk halkı vardır. Bu yüzden 1960 yılında iki halklı federasyon modeli gelmiştir. Kıbrıs Türk halkıyla, Kıbrıs Rum halkının ayrı iki devlet çatısı altında birbiriyle barış içerisinde iş birliği yapmasına, ticaret yapmasına hiçbir engel yoktur. 1960 Cumhuriyetini Kıbrıslı Türkler bozmadı, Rumlar gasp etti.” şeklinde konuştu.
1974’ten beri Kıbrıs adasında barış olduğunu ifade eden Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Avrupa Birliği’nin, Güney Kıbrıs'ı adanın temsilcisi olarak kabul ettiğini, bu nedenle aslında adada mantıklı bir birleşme olasılığını da azalttığını ifade etti. Türkiye ve KKTC’nin her zaman yapıcı bir duruş sergilediğini vurgulayan Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, “Rumların karşı çıktığı, Türklerin devlet sahibi olmasıdır. Ambargolarla Kıbrıs Türklerini bunaltarak, kendi içlerinde azınlık yapmaya çalışıyorlar” ifadelerini kullandı. Türkiye ve KKTC’nin yapıcı tutumunun Doğu Akdeniz’deki petrol ve doğalgaz çalışmalarında da sergilendiğini dile getiren Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Kıbrıslı Türklerin haklarının teslim edilmesi veya tanınır olması adına hiçbir yapıcı adım atılmadığının altını çizdi.
Yakın geçmişte Pile’de yaşanan olaylara da değinen Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, “İnsani amaçlı kullanılacak olan bir yol yapımına dahi karşılar. Ancak KKTC kararlı, o yol yapılacak. Irkçı bir yapıyla karşı karşıyayız” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, konuşmasına, “KKTC devletinin kurucusu Rauf Raif Denktaş, vasiyetinde devletinize sahip çıkınız demiştir. Bu vasiyet, sadece Kıbrıs Türklerine değil, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’ne de bırakılmış bir vasiyettir. Türk milleti topyekün KKTC ve Türkiye olarak bu millete sahip çıkacaktır” sözleriyle son verdi.