Bağımsızlık Yolu Milletvekili adayı Umut Ersoy, sine-i millet çağrılarını doğru bulmadıklarını belirtirken, halkın daha çok siyasete karıştığı ve söz hakkı olduğu doğrudan demokrasi yöntemlerini savunduklarını söyledi.
Ülkede, emekçi halkın büyük çoğunluğunun temsil edilmediğini, onlara dair siyaset yapılmadığını, rejim partilerinin sermaye programını ve Ankara’nın buyruklarının uygulandığı savunan Ersoy, yapısal sorunların varlığına dikkat çekti. Bu yapısal sorunların demokratikleşme ve emek mücadelesiyle geri püskürtülebileceğine değinen Ersoy, sine-i millet çağrılarını bu sebeple içi boş bulduklarını ifade etti.
Oyları Fikirlerimiz İçin Almak İstiyoruz
“Oyları fikirlerimiz için almak istiyoruz” diyen Ersoy, meclise girmeden hazırladıkları yasalardan bahsetti. 2018 yılında asgari ücretin en düşük kamu maaşına eşitlenmesini içeren yasayı hazırladıklarına değinen Ersoy, yasayı 4’lü hükümete sunduklarını ancak reddedildiğini söyledi. Birçok parti ve örgütün Bağımsızlık Yolu’nun söylemlerini seçim manifestosuna eklediğini söyleyen Ersoy, halkın kabul edebileceği talepleri yaymak için meclise bile girmeye gerek olmadığını aktardı.
2016 yılında, 10 kişi ve üzeri isçi çalıştırılan işyerlerinde sendikasız işçi çalıştırılmanın yasaklanması ile ilgili yasa tasarısı hazırladıklarını anlatan Ersoy, bu yasanın mecliste bir dönem tartışıldığını ama artık kimsenin dillendirmediğini ifade etti. Ersoy, tüm bu yasaları tekrardan gündeme getirmek istediklerini vurguladı.
Emekten Yana, Sermayeyi Karşısına Alan Öneriler Sunuyoruz
Yeni bir yasa tasarısı daha hazırladıklarını aktaran Ersoy, yasanın AKSA’nın kamulaştırılması ile ilgili olduğunu söyledi. Ersoy, uzun süreden beri AKSA sözleşmesinin feshedilmesi ve Kalecik Santrali’nin kamulaştırılması gerektiğini dile getirdiklerini anlattı. “Bu önerileri rejim partilerinden duyamazsınız” diyen Ersoy, bu önerilerin hepsinin emekten yana, sermayeyi de karşısına alan öneriler olduğunu söyledi.
Hayvan Refahı Yasası’nda değişiklik önerisi de sunduklarını açıklayan Ersoy, yanan ormanların imara açılmasının önlemesi ile ilgili de geçen sene bir yasa hazırladıklarını ifade etti.
Emekten, Kadın Özgürleşmesinden ve Doğa Talanının Son Bulmasından Yana Tarafız
Ersoy, hazırladıkları tüm öneri, talep ve yasalarda emekten, kadınların özgürleşmesinden, doğa talanının son bulmasından yana taraf olduklarını, karşılarına da sermaye odaklarını ve Ankara egemenlerini aldıklarını söyledi.
Tüm bu talepler için mücadele sözü verdiklerini vurgulayan Ersoy, seçilseler de seçilmeseler de mücadeleyi bırakmayacaklarını yineledi.
Ersoy, Bağımsızlık Yolu’nun gerçek adayının fikirleri, programı ve mücadelesi olduğunu söyledi. Kendinin de taşıyıcı olarak görevlendirildiğini anlatan Ersoy, seçim sürecini diğer mücadele alanlarından hiçbir farkı olmadığını ifade etti. Meclise girerse bir farklarının olacağının altını çizen Ersoy, emekten yana, sermaye karşıtı ve farklı çözüm önerileri sunan bir partinin meclise gireceğini söyledi. “Oy verirken siyasal pozisyonunuzu beyan ediyorsunuz” diyen Ersoy, “kazanıp kazanmamak ayrı bir kriter, doğru şekilde beyan edip etmediğimiz çok daha büyük önem taşımaktadır” dedi.