Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, “Mücadele kişilerle değil, zihniyetledir” ifadelerini kullandı.
Meseleleri hiçbir zaman kişiselleştirmediğini söyleyen Erhürman, mücadelenin kişilerle değil zihniyetle, sistemle olduğunu vurguladı ve “Bu memleketi bu hale getiren bir zihniyettir, Hasan, Hüseyin ya da Ahmet değil. Prensip olarak kişilerle uğraşmayı sevmedim. Özel hayatla uğraşmayı hiç sevmedim… Marifet kişilerle değil, sistemle mücadele etmektir” diye konuştu.
Erhürman, adına hükümet diyen yapının gitmesinden başka bir çare olmadığını dile getirdi ve memlekete geri döndürülemeyecek zararlar verildiğine dikkat çekti.
BAĞIMSIZ TV'de yayınlanan, Genel Yayın Yönetmeni Ali Baturay'ın sunduğu "Markaj" programına katılan CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, kendisine sorulan soruları yanıtladı.
“CTP diyaloğa her zaman açıktır”
Türkiye Cumhuriyeti (TC) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 20 Temmuz’da ülkemize ziyaretiyle ilgili soruyu yanıtlayan Erhürman, Recep Tayyip Erodğan’ın Meclis’te konuşma yapacağıyla ilgili bir programlamanın şu an için olmadığına dikkat çekti.
“CTP Meclis’e girecek mi?” tartışmalarının bir haber üzerinden yürüdüğünü vurgulayan Erhürman, söz konusu tartışmanın nedense kendilerinin Ankara ziyareti öncesi başlatıldığını kaydetti.
Erhürman, “Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve diğer tüm yetkililer çok yoğun çalışan kişiler. İki ay önceden Cumhurbaşkanının programı netleşecek diye bir şey yok” diyen Erhürman, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Meclis’te konuşma yapıp yapmayacağı belli değilken, bunların tartışıldığını ifade etti.
2021 yılında Meclis’e girmeme nedenlerinin belli olduğuna işaret eden Erhürman, “Meclis’e girmememizin sebebini zaten açıkladık madde madde. Memleketin bugün içinde bulunduğu haller çerçevesinde bunları konu edinen arkadaşlara hayret ediyorum. Böyle bir gündem yok, o dönemde bir müjde verilecek denilmişti. Sebeplerini birçok kez anlattık” diye konuştu.
Söz konusu dönemde CTP’nin diyaloğa her zaman açık olacağını söylediklerini kaydeden Erhürman, kısa bir süre önce gerçekleştirdikleri Ankara ziyaretine değindi. Şu an diyalog ortamının olduğunu vurgulayan Erhürman, “Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın programında Meclis’te konuşma yapma düşüncesi varsa, bu konuda herhangi bir önyargımız yok” dedi.
“Bu ortamda Cumhurbaşkanlığı seçimi konuşmak lüks kalıyor”
Tufan Erhürman, memleketin içinde bulunduğu durumu hatırlatarak, başka şeyler konuşmayı da lüks bulduğuna dikkat çekti.
CTP tüzüğüne göre dokuz ardışık yıl başkanlık yapılabileceğini söyleyen Erhürman, son döneminde olduğunu kaydetti ve süresinin cumhurbaşkanlığı seçimlerinden hemen sonra dolduğunu ifade etti. “Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olup olmamamdan bağımsız olarak, genel başkan olmak için tüzük değişeceğimi herhalde kimse düşünemez” diyen Erhürman, CTP açısından gündemin de bu olmadığını, memlekette birçok sorunun bulunduğunu vurguladı.
“Tufan Erhürman tüzükteki süre dolunca başkan olmayacak” diyen Erhürman, içinde bulunulan ortamda cumhurbaşkanlığı seçimlerini konuşmanın “lüks” olduğunu belirtti.
Son günlerde kendisine yönelik yapılan “isim vermiyorsun” eleştirileri hakkında da konuşan Erhürman, isim vermeyi tercih etmediğini söyledi.
Meseleleri kişiselleştirmeyi hiçbir zaman seçmediğine dikkat çeken Erhürman, mücadelenin kişilerle değil zihniyetle, sistemle olduğunu vurguladı.
“Marifet sistemle mücadele etmektir”
Tufan Erhürman, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ben zihniyetle mücadele ediyorum. Bu memleketi bu hale getiren bir zihniyettir, Hasan, Hüseyin ya da Ahmet değil. Benim, Hasan’ı dövmem o zihniyeti değiştirmeyecek.
Prensip olarak kişilerle uğraşmayı sevmedim. Özel hayatla uğraşmayı hiç sevmedim. Hedefe ulaşmak için medeni yönetmelerle mücadele ediyorum. Benim yazdığımdan ve söylediğimden zaten ne dediğim anlaşılıyor. Adını ver ve saldır diyorlar.
Saldırmayacağım. Bugüne kadar yapmadım. Yapamaz mıydım? Her dilin nasıl kullanılabileceğimi bilirim. Bu benim tercihimle ilgilidir. Beğenilmeyebilir. Sonsuz saygım vardır. Herkes için aynı şeyi sergiliyorum. Yaşananlar, zihniyetin ürünleridir.
Bataklığı kurutmadıkça sinekler uçacak. Bataklığı kurtarmaktır mesele. Mesele kişi meselesi değil, zihniyet meselesidir. Kişilerle uğraşmak bizi hiçbir şekilde çözüme ulaştırmıyor.
Bunları üreten zihniyetle mücadele etmektir önemli olan. Herkes kimiyle isterse uğraşır ama benim derdim, doğru olanı yaptıklarımla göstermektir.
Cesaret, zihniyetin ve sistemin üzerine yürümektir. X kişiyi linç edebilirsin, çok zor iş değildir. Marifet, var olan sistemle mücadele etmektir”.
“Gitmelerinden başka çare yok”
Hastanede, trafikte ve ekonomide birçok sorun olduğuna dikkat çeken Erhürman, bunların konuşulması gerektiğini belirtti.
“Hükümetin” kendi itibarsızlığını, diğer alanlara da bulaştırdığını vurgulayan Erhürman, adaletle ilgili konuştu ve “Adalet devletin temelidir” ifadelerini kullandı.
Karşılarındaki zihniyetin, “devlet, devlet” diye ortada gezdiğini ancak ne devletin yargısına ne de anayasasına sahip çıkıldığına işaret eden Erhürman, bazı konularda konuşmama sebebinin korku değil, kurumsal yapının zarar görmemesi olduğuna dikkat çekti.
Bilgiye dayanmayan ve mantık üzerinden konuşmayan bir zihniyetle karşı karşıya olunduğunun altını çizen Erhürman, söz konusu zihniyetten bir an önce kurtulmak gerektiğini ifade etti.
Tufan Erhürman, “Aylardır cumhurbaşkanlığı seçimini soruyorlar. Ekim 2025’ten bahsediyorsunuz. Geçen her dakika çocuğumuzun geleceğinden çalınıyor” dedi.
Adına hükümet diyen yapının gitmesinden başka bir çare olmadığını dile getiren Erhürman, memlekete geri döndürülemeyecek zararlar verildiğini belirtti.