Güney Kıbrıs Eğitim Bakanlığı’ndan denetmenlerin, Dipkarpaz’daki Rum okullarındaki denetlenmesinin engellenmesine, denetlenmek istemeyen okul öğretmelerinin de rıza gösterdiği iddia edildi.
Politis gazetesi “Giriş Yasağının Ardında Rum ‘Eli’ mi Var?” başlığıyla aktardığı haberinde, elde ettiği bilgilere dayanarak, Eğitim Bakanlığı yetkilileri tarafından sık sık denetlenmek istemeyen Rum öğretmenler tarafından okullarda “özel bir konjonktür” yaratıldığını yazdı.
Haberde, Mayıs ayından beri denetlenmeyen Rum öğretmenlerin de, bu durumdan memnun olduğu iddia edildi.
Gazete, normalde Dipkarpaz Rum İlkokulu’nun ayda bir, Rum Anaokulu ile Ortaokulu’nun ise 2-3 ayda bir denetlendiğini yazdı.
Denetmenlerin okula erişiminin engellenmesinin ardından, yapılması gereken işlerin de yarım kaldığını ileri süren gazete, anaokulun zemin kaplaması ile tüm Rum okullarının kapı ve pencerelerinde yapılması gereken yenileme çalışmalarının yapılamadığını iddia etti.
Gazete, “güvenilir bir kaynağın” açıklamalarına dayanarak, denetmenlerin okula giriş yasağının, ortaokuldaki rutin denetimde tespit edilen bazı eksikliklerden iki hafta sonra getirildiğini ve denetmenlerin, bu eksikliklerin giderilip giderilmediğini görmek için yeniden okula gideceklerinde, KKTC Dışişleri Bakanlığı’ndan izin alınması gerekliliğiyle karşılaştıklarını iddia etti.
Öğretmenlerin denetlenememesinin, okuldaki yaklaşık 40 öğrencinin aleyhinde olduğunu yazan gazete, Güney Kıbrıs okullarıyla aynı düzeyde eğitim almayan bu öğrencilerin öğrendiklerinin, dershaneye gitme imkanları da olmadığından, yalnızca okulda aldıkları eğitimle sınırlı olduğunu yazdı.
Gazete, elde ettiği bilgilere dayanarak, bu olayın Nisan sonu-Mayıs başı gerçekleştiğini ve Mayıs ayı ortasında, öğretmenler hariç, denetmenler ve Eğitim Bakanlığı’na bağlı tüm yetkililerinin Dipkarpaz okullarına gidişinin engellendiğini iddia etti.
Son 8 aydır, okullarda çok az iş yapılabildiğini ve bunların da telefondan verilen talimatlarla yapılabildiğini belirten gazete, çalışmaları yapan kişinin, daimi işçi olan bir Kıbrıslı Türk olduğunu ve denetmenlerin telefonla verdiği talimatları yerine getirdiğini yazdı.