Devlet yetkilileri projeye ilişkin sermayenin çöküşünün önlenmesi için “diken üstünde”

   Rum basınında, Güney Kıbrıs-İsrail ve Yunanistan’ı deniz altı elektrik kablosuyla bağlayacak olan EuroAsia Interconnector Projesi’ne ilişkin haberler yer almaya devam ediyor.
   Fileleftheros gazetesi “Euroasia İçin Alarm” başlıklı haberinde, devlet yetkililerinin, EuroAsia projesine ilişkin sermayenin çöküşünün önlenmesi için “diken üstünde” olduklarını yazdı.
   Gazete elde ettiği bilgilere atıfta bulunarak Maliye Bakanı Makis Keravnos ile Enerji Bakanı Yorgos Papanastasiu’nun geçtiğimiz Pazar günü bir araya gelerek projenin, muhtemelen devletin ekonomik yardımı aracılığıyla, kurtarılması konusunda uzun bir görüşme gerçekleştirdiğini yazdı.
   Gazete aynı bilgilere dayanarak, zamanın baskı unsuru olduğunu, hafta içerisinde çok önemli kararların alınması gerektiğine de dikkati çekti.
   Avrupa Komisyonu’nun konu hakkındaki uyarılarının sürekli, aynı zamanda sert ve ısrarcı nitelikte olduğunu yazan gazete EuroAsia projesinin ileriye götürülmesi için 1.94 milyar Euro tahmin edilen maliyete direk ve özlü bir yatırım yapmaması durumunda 657 milyon Euro değerindeki hibeyi de kaybetme tehlikesinin de gözle görünür olduğunu belirtti.
   Projesini ileriye götürecek EuroAsia Interconnector şirketinin, önümüzdeki günlerde “Köfünye-Girit” bağlantı kablolarının inşası için Norveç Nexans şirketi ile nihai bir anlaşma imzalamak için önemli miktarda para ödeme olanağının hükümet ve Brüksel tarafından yoğun bir şekilde sorgulandığını  belirten gazete hükümet kaynaklarının,  Nexans şirketi ile ivedi bir şekilde anlaşma imzalanmaması durumunda, Nexans şirketinin büyük bir ihtimalle başka siparişlere öncelik vereceği yönünde uyarı yaptığını yazdı.
   Maliye ve Enerji bakanlarının görüşmesinin ötesinde, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in de sürekli bilgilendirildiğini yazan gazete ileriki günlerde, önemli kararların alınması adına Başkanlık’ta yeni bir toplantının yapılmasının gündemde olduğunu belirtti. 
   Gazete haberinde ayrıca hükümetin, projede söz hakkına sahip olması adına, belki de direkt veya  dolaylı olarak hisse sermayesine müdahil olmasıyla, projenin finanse edilmesine katılması gerekliliği veya olanağı üzerinde durduğunu yazdı.