Devlet beceriksizliğinde herhalde dünya rekorunu kırdık!
Devlet yapısı olarak neredeyse her konuda ileri gitmek yerine geriye gittiğimizi sanıyorum sağır sultan duymuştur. Başta ardı arkası kesilmeyen KIB-TEK skandalları olmak üzere patronaj sisteminin esa...
https://www.aa.com.tr/ ) Aynı paralelde, Uluslararası Marka Değerlendirme Kuruluşu Brand Finance tarafından hazırlanan “Dünyanın En Değerli 500 Markası-Global 500-2023” araştırması sonuçlarına göre, listede 48 markayla temsil edilen teknoloji firmalarının yüzde 6'lık değer kaybına rağmen 1,2 trilyon dolarla en değerli endüstri olmaya devam ettiği bilgisi verilmektedir. (https://www.dunya.com)
Siyasi alandaki beceriksizliğimiz hiç kuşkusuz ekonomi alanındaki beceriksizliğimizi aratmamaktadır. Anti-demokratik ve meşruiyetten uzak müdahalelerle siyasi partilerin yönetimini sineye çeken omurgasız tavrımızı maalesef imzaladığımız protokollerin gereğini yerine getirmemekle devam ettiriyoruz. Bunun ise en vahim sonucu protokole imza atan diğer taraf nezdinde güvenilirliğimiz ve saygınlığımızın her geçen gün irtifa kaybetmesidir.
Devlet olarak beceriksizlikte dünya rekoru kırdığımız en çarpıcı örnek ise sanırım Cumhuriyet Meclisi’ne dikilen ülke liderlerinin heykelidir. Ülke liderlerinden başka her şeye benzeyen bu heykellerin nasıl yapıldığı ve Cumhuriyet Meclisi’ne nasıl dikildiği bizleri hayretler içerisinde bırakmıştır.
Cumhuriyet Meclisi’ne dikilen heykeller aslında KKTC’de kamu kaynaklarının nasıl çar çur edildiğinin ve devletinin ne derece sorumsuz ve ciddiyetsiz yönetildiğinin bariz bir örneğidir.
Ciddi ve modern bir devlet öncelikle kısıtlı kamu kaynaklarını rasyonel kullanmak adına yapılacak projeleri bütçelendirir, şartnameyi hazırlar, şartnameye uyan ehliyetli kişilere/kurumlara bunu şeffaf bir şekilde ihale eder ve ihaleyi kazanan kişi/kurumun şartnameyi layıkıyla yerine getirdiğini denetler /onaylar, işi teslim alır ve ödemeyi yapar.
KKTC’de ise merhum Levent Kırca’ya malzeme oluşturacak nitelikte; yapılan işin ne denli maskaralık olduğu Meclis bahçesinde heykellerin açılışı anında ortaya çıkmıştır. Tepkiler gelir gelmez Meclis Başkanlığı heykelleri daha öce görmemiş (ya da dikelim ne de olsa biri bir şey demez sanmış) gibi suçu Planlama ve İnşaat Dairesi’ne atmıştır. Heykelleri yapan zatı muhterem ise hepimizi sanattan anlamıyor diye aşağılamıştır. Heykeltıraşa göre heykeller bizim hatırlamadığımız liderlerin belirli bir dönemini yansıtıyormuş. Oldu olacak liderlerin ilkokul yılları dönemini yapsaydı da ona göre anlam yüklemiş olurduk.
Her şeyi geçiyorum, heykeli teslim alıp açılışı yapmadan önce Cumhuriyet Meclisi Başkanı ve/veya başka bir Meclis yetkilisi örtüyü kaldırıp bir bakalım belki de piyango rezaletinde olduğu bir durum yaşayabiliriz şeklinde endişe duymadılar mı?
Son söz olarak moda tabirle: “GÖRÜYORSUNUZ, TANIK OLUYORSUNUZ, ANLATMAYA HİÇ GEREK YOK” şeklinde yazıma son vermek istiyorum.