Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda CTP Milletvekili Doğuş Derya “Gerici faaliyetlere ve hak gasplarına sessiz kalan devekuşu hükümetine sorular” konulu konuşma yaptı. Konuşma başlığını okuyan Meclis Başkanı Zorlu Töre “devekuşu” suçlamasının başlıkta yer almaması gerektiğini söyledi. Derya ise devekuşu teriminin açıklamasını yaparak, toplumsal tepkilere açıklama yapılmaması nedeniyle bu terimi kullandığını anlattı. Ülkeyi tanımayan, sosyolojisi ve tarihini bilmeyenlere seslenen Derya, Kıbrıs Türk toplumunun temel özelliğinin din ve vicdan konularında birbirlerine karşı saygı ve sevgi göstermesi olduğunu söyledi. Topluma sürekli din ve yaşam tarzı dayatmaları yapıldığını kaydeden Derya, 1974’ten bu yana ülkeye sürekli bir Türkleştirme politikası zerk edilmeye çalışıldığını kaydetti. Son dönemlerde Türkiye’deki iktidarın Kıbrıslı Türkleri yeterince Müslüman görmeyişi nedeniyle dini faaliyetlere ve camilere ayrılan paraların da toplumun bünyesiyle çok da uygun olmadığını anlatan Derya, küçük yaştaki çocukların camilerde derneklerde eğitime tabi tutulması faaliyetlerinin de dışarıdan finanse edildiğini belirtti. Din İşleri Başkanı’nın neden Türkiye’den atandığını soran Derya, Din İşleri Başkanı olarak atanan kişinin hangi devlet tarafından maaş ödemesi aldığını da sordu. KKTC yasalarınca kurulan Din İşleri Başkanlığının tüm dinsel faaliyetlerinin yasalara göre ve laik bir çerçevede yapılmasını öngören kurumun başına getirilmiş bu kişinin faaliyetleri konusunda hükümetin ne düşündüğünü de sordu. Ünsal’ın verdiği röportajlara işaret eden Derya, Ünsal’ın “Din İşleri Başkanı mıyım? Kıbrıs Müftüsü müyüm?” diye sorduğunu kaydetti; Ünsal’ın Kıbrıs Türk aile yapısını yozlaşmış olarak tanımladığını söyleyen Derya, Din İşleri Dairesi'nin din eğitimiyle ilgili faaliyet olmadığı söylendiği halde, dairenin çocuklara camilerde eğitim verdiğini, aile okulu seminerleri verdiğini, “Allah'ın evine seyahat” başlıklı konuşmalar yaptığını, değişik bölgelerde “Hak’tan halka ilahi mesajlar” konulu din sohbetleri düzenlediğini ifade etti. Ünsal’ın kendisini KKTC memuru olarak görmediğini, Ünsal’ın ofisinde Denktaş, Küçük ve KKTC Cumhurbaşkanı fotoğraflarının bulunmadığını söyleyen Derya, aynı kişinin Türkiye Diyanet TV’den ve Din İşleri Başkanlığı sitesinde siyasi yorumlar da yaptığını kaydetti. Yasalara göre evlilik içi tecavüzün suç olduğunu anımsatan Derya, Ünsal’ın yatak davetine icabet edeceksiniz demesinin suç olduğunu kaydetti buna karşı adım atılmamasını eleştirdi. Dün yapılan yürüyüşe işaret eden Derya, bu yürüyüşte talep ettikleri gibi, Ünsal’ın derhal görevden alınması, istisnai yurttaşlığının iptal edilmesi, camii, dernek, vakıf adı altında çocukların istismar edildiği politikaların durdurulması, zorunlu din derslerinin kaldırılması, cinsiyet eşitliğinin müfredata girmesini istedi, Ünsal hakkında neden hâlâ soruşturma yapılmadığını sordu. Derya, kurumların birilerinin ideolojik faaliyetlerine alet edilmemesini de istedi.