Güncel konuşmaların yapıldığı bugünkü Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu tamamlandı.
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Lefkoşa Milletvekili Doğuş Derya, yaptığı güncel konuşmada, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın katıldığı bir programdaki “Rum mallarının kamulaştırıldığına” yönelik açıklamasını eleştirerek, bunun “hukuksuzluğun gerçek olarak sunulması” olduğunu savundu.
Derya, yaklaşık 200 yıldan beridir, yolsuzluk düzeni ve hukuk düzenini ayıran 3 temel unsurun, “cinayet yasağı”, “ensest yasağı” ve “özel mülkiyetin kutsallığı” olduğunu kaydederek, özel mülkiyetin hiçbir şekilde gasp edilemeyeceğini söyledi.
6 yıl önce, “Afrika gazetesinin taşlandığı, Cumhurbaşkanı’nın linçe maruz kaldığı ve bazı kişilerin dama çıkarak Meclis’i aşağıladığı” 22 Ocak tarihinin bir milat ve sembolik bir gün olduğunu öne süren Derya, söz konusu düzenin o günden beri katmerlenerek bugüne geldiğini savundu.
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı’ya yönelik bazı iddialara değinen Derya, bu iddialara yönelik sorular yönelterek, Bakan’dan yanıt talep etti.
Derya, ülkede haftada 60-70 trafik kazası olduğuna dikkat çekerek, bu konunun bir Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı’nın “istifa nedeni” bile olabileceğini kaydetti. Derya, buna rağmen, Bakan’ın “mal alım-satım konularıyla ilgilendiğini” söyledi.
Ülkede mülkiyetlerle ilgili büyük sıkıntılar yaşanırken, “hükümetin icraatlarının mülkiyet üzerinden kazanç sağlamaya yönelik olmaya devam ettiğini” öne süren Milletvekili Derya, hükümeti “çıkar hükümeti” olarak nitelendirdi.
Dördüncü kuvvet olarak bazı şeyleri ifşa etmeye çalışan basın ve yurttaş gazeteciliğinin engellenmeye çalışıldığını da savunan Derya, “Hakikati söylediği için sindirilmeye çalışan insanların yalnız bırakmayın. Yolsuzlukla mücadelenin yolu hakikate sahip çıkmaktır” dedi.
Hamzaoğulları
CTP Milletvekili Biray Hamzaoğulları ise, verilen t ve z izinleri ile ilgili yaptığı konuşmasında, izinler için vatandaşların yaptığı başvuruları listeleyerek, birçok kişinin yıllar içerisinde başvuru yaptığını ancak bu kişilerin dikkate alınmadığını, bu kişilere olumlu veya olumsuz cevap verilmediğini savundu.
Söz konusu izinlerin veriliş yöntemine dair bazı izahlar talep eden Hamzaoğulları, şu andaki sistemin “doğru” olmadığı görüşünü paylaştı. Hamzaoğulları, Yol İzin Dairesi’ni göreve çağırdı.
Duraklarda iş arayan ve otel önünde duran taksicilerin yaşadığı sıkıntıları da paylaşan Hamzaoğulları, bu noktada “kaçak taşımacılık” uyarısında bulundu.
Hamzaoğulları, turistik t izninin 9+1 araçlara verilmesiyle, bu izni alanların araçlarını taksi gibi kullandığını ve bu durumun taksilerin zararına olduğunu kaydederek, bunun engellenmesi için turistik izinler için 22 kişilikten büyük araç alınması şartı getirilmesi gerektiğini belirtti.
Hamzaoğulları, verilmeyen t izni açıklarını turistik araçların kapattığını savundu.
“Toplu taşımacılık ve t, z ve turistik izinleri yeniden düzenleme istiyor” diyen Hamzaoğulları, bu düzenlemenin “kişiye göre” değil, “sistem içerisinde” yapılması gerektiğini ifade etti.
Akpınar
Demokrat Parti (DP) Milletvekili Serhat Akpınar da eğitim ve ekonomi konulu konuşma bir yaptı.
Akpınar, içerisinde Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK) Başkanı’nın yer aldığı iddiaları hatırlatarak, bu iddiaların kurumun ve KKTC’deki üniversitelerin itibarını düşürdüğünü kaydetti. Akpınar, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a süratle adım atması talebinde bulundu.
YÖDAK tarafından oluşturulmaya çalışılan kalkınma planı hakkında da konuşan Akpınar, bunun gerekli olduğunu ancak bundan önce KKTC’de yükseköğretim politikasının oluşturulması gerektiğini belirtti, buna yönelik bir çalışmanın olup olmadığını sordu.
YÖDAK’a yönelik değişiklik yasa tasarı önerisinde de bulunan Akpınar, bunun bir ihtiyaç olduğunu ifade etti. Akpınar, kurumun siyasetten bağımsız olması gerektiğini de vurguladı.
Akpınar, üniversitelerin yaşadığı ekonomik sıkıntılara ve mükellefiyetlerini yerine getirememelerine de değinerek, üniversitelere yeterli desteğin verilmediğini öne sürdü, pandemi sonrasında Türkiye bankalarının Türkiye’deki müşterilerine verdiği imkanların içerisinde üniversitelerin de olduğu KKTC’deki müşterilerine sunmadığını söyledi.
Akpınar, kredi risk yönetimi konusunda üniversitelerin yaşadığı sıkıntılardan bahsetti.
Çift transit vize başvurusu nedeniyle, ülkede eğitim almak isteyen kişilerin engellendiğini ve öğrenci sayısının günden günde azaldığını belirten Akpınar, bu konuda istişare yapılmamasını eleştirdi. Akpınar, bu durumun KKTC üniversitelerine verebileceği zararlara ve gelir kayıplarına işaret etti. Akpınar, konunun Türkiye Cumhuriyeti ve KKTC’nin Cumhurbaşkanları düzeyinde ele alması gerektiği görüşünü paylaştı.
Akpınar, ülkedeki muhaceret sorununa üniversitelerin neden olduğu algısının da doğru olmadığını söyledi. Sorunun temelini oluşturanın üniversiteler değil, ülkedeki yasal boşluklardan faydalanan “kurs merkezleri” olduğunu dile getiren Akpınar, söz konusu kurs merkezlerinin “üniversitelerin gerçek öğrenci getirme gayretlerini baltaladığını” söyledi.
Ülkedeki bütçe yönetiminin sadece kamu çalışanlarına yönelik değil, tüm alanlardaki özel sektörde kalkınmayı da hedef alması gerektiğini kaydeden Akpınar, vekillere çağrıda bulundu. Akpınar, bir sonraki seçime kadar beraber olduklarını hatırlatarak, “KKTC için ellerinden ne gelirse ortak akılla yapmaları” çağrısında bulundu.
Uluçay
Akpınar’ın konuşmasının ardından, CTP Milletvekili Teberrüken Uluçay da, söz alarak, Doğu Akdeniz Üniversitesi’ndeki (DAÜ) sıkıntıların aşılmasında gelinen duruma dikkat çekti. Uluçay, uzlaşı kültürü ile sorunların çözümünün, Gazimağusa ve yükseköğretim alanı için çok önemli olduğunu ve tüm taraflara motivasyon yaratacağını kaydetti.
Uluçay, gelinen noktada, DAÜ’deki tartışmaların bitmesi ve geleceğe üniversitenin yüzünü çevirebilmesi için bir uzlaşı yaratılmasının herkesin boynunun borcu olduğunu belirtti.
Ülkedeki yükseköğretim kurumların yaşadığı sıkıntılara yönelik Akpınar’ın konuşmasına işaret eden ve konunun önemine dikkat çeken Uluçay, “Maalesef çift transit vize uygulaması ters tepti. Öğrenciler, daha yakın ve daha sorunsuz olan Türkiye’ye gitmeyi tercih ediyorlar” dedi.
Enflasyon baskısı ile raf fiyatlarının yükselişinin izlendiği ortamın devam ettiğini söyleyen Uluçay, yeni asgari ücretin yanında, bu süreçte işletmelerin giderlerindeki artışların da devam ettiğinin gözlemlendiğini kaydetti.
CTP Milletvekili Uluçay, uzun zaman Kıbrıs’ın her iki tarafının da Kıbrıs konusunda tavrının sabit olduğunu hatırlatarak, Birleşmiş Milletlerin yeni temsilci atamasıyla başlayan yeni dönem içerisinde KKTC ekonomisi açısından oluşabilecek fırsatların değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Uluçay, buna yönelik hazırlıkların yapılması gerekliliğini altını çizdi.
Ekonomideki belirsizliklerin netleşmesi için ele alınabilecek konulara örnekler veren Uluçay, yabancılara yapılan mal satışı konusunda “kira koçanı” denilen “leasing” sisteminin 2024 yılında gündeme alınması gerektiğini kaydetti. Uluçay, bu sistemin, bir takım hukuksal sıkıntıları ortadan kaldırabileceği düşüncesini paylaştı.
Hane halkının krediye ulaşımda yaşadığı sıkıntılara da işaret eden Uluçay, “mortgage” sisteminin de ülkede ele alınmasının önemli getirileri olabileceğini belirtti.
Euro bazlı muhasebe sistemine yönelik bir hazırlık yapılması çağrısında da bulunan Uluçay, bunun devletin gelirleri açısından önemli bir unsur olduğunu kaydetti.
Uluçay, t izinleri ve ulaşıma yönelik sıkıntılara da konuşmasında yer vererek, ülkedeki ihtiyaçlar doğrultusunda bu izinlerin bir sisteme kavuşturulması gerektiğini belirtti, ek olarak, KKTC’nin bu izinleri verirken bir lisans bedeli koyarak devlete kaynak yaratmasının da gündeme alabileceğini ifade etti.
Bir sonraki oturum 29 Ocak’ta
Uluçay’ın konuşmasının ardından bugünkü Meclis Genel Kurulu oturumu tamamlandı.
Bir sonraki oturum, 29 Ocak Pazartesi günü saat 10.00’da yapılacak.