Cumhurbaşkanlığı, BM’nin, Taksim Sahası'yla ilgili attığı hatalı adımı derhal düzeltmesi gerektiğini vurgulandı.
Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, BM Barış Gücü'nün, operasyonlarını bugüne kadar Kıbrıs Türk tarafının iyi niyet ve hoşgörüsüyle yürüttüğü gerçeği anımsatılarak, Barış Gücü; adadaki gerçekleri temel alan yapıcı ve dengeli bir tutum benimsemeye, Kıbrıs Türk halkının müktesep haklarına saygı göstermeye ve BM kural ve ilkelerine aykırı davranmamaya çağrıldı.
Dışişleri Bakanlığı’nın BM nezdinde yaptığı girişimler neticesinde tarihi Taksim Sahası’nın Türkiye Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın finansmanıyla yenilenmesinin ardından BM Barış Gücü'nün söz konusu alana fiziki ulaşım yollarını engelleyici tavrının kabul edilmez olduğu belirtildi.
Kıbrıs Türk halkının haklı mücadelesinde, tarihinde, geçmişinde, hem spor, hem de kültürel anlamda büyük öneme sahip Taksim Sahası’nın 1930 yılından beri Çetinkaya Spor Kulübü’nün kullanımında olduğuna dikkat çekilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Sahada gerçekleştirilen yenileme çalışmalarının ardından gençliğimizin hizmetine açılacakken BM Barış Gücünün, yıllardır geçiş sağlanan kapılara tarihi Lefkoşa surlarına da zarar verecek şekilde dikenli teller koyması, bu da yetmezmiş gibi hafta başında da dikenli tellere ek olarak blok engeller yerleştirmesi sadece statüko ihlali değil hak mahrumiyetine neden olan bir ileri harekettir. BM'nin bu davranışı sporun ruhuna ve olimpizm felsefesine uymadığı gibi sporun evrenselliği düşünülmeden yapılan bir harekettir.
Kıbrıs Rum tarafının, ara bölgeyi sürekli ihlaline göz yuman, onay ve izin almadan Pile'de üniversite, Derinya'da açık sinema, güneş panelleri ve çiftlik uzantıları da dahil ara bölgeyi kontrolleri altına almayı hedefleyen yapılar inşa etmelerini görmezden gelen BM Barış Gücü on yıllardır devam eden uygulamayı anlamsız şekilde sonlandırmaya yönelik agresif bir adım atmıştır. BM, Rum baskısıyla yapmış olduğu anlaşılan bu yanlışından kriz daha da büyütmeden derhal dönmelidir.
BM Barış Gücü'nün, operasyonlarını bugüne kadar Kıbrıs Türk tarafının iyi niyet ve hoşgörüsüyle yürüttüğü gerçeğini anımsatmakta fayda görürken, Barış Gücü'nü adadaki gerçekleri temel alan yapıcı ve dengeli bir tutum benimsemeye, Kıbrıs Türk halkının müktesep haklarına saygı göstermeye ve BM kural ve ilkelerine aykırı davranmamaya çağırıyoruz.
Kıbrıs Türk halkının hak ve çıkarlarını her platformda korumak ve ileriye taşımak asla taviz vermeyeceğimiz hususlardır. BM Barış Gücü her ne sebeple olursa olsun bu yanlışında ısrar ederse hak ve çıkarlarımızın korunması ve aynı zamanda gençlerimizin sahalarından ayrı kalmamaları için gereken yapılacaktır."