80. Venedik Film Festivali, uluslararası eleştirmenleri ve basını bu yıl da Lido'ya çekecek etkileyici ve yıldızlarla dolu bir program açıkladı.
Ancak, filmleri kadar skandallarıyla da tanınan yönetmenlerin filmlerinden oluşan seçki nedeniyle tartışmalar festivalin bir parçası olacak gibi görünüyor.
Roman Polanski'nin yeni filmi The Palace, Woody Allen'ın son filmi Coup de Chance gibi yarışma dışı kategorisinde gösterilecek. Luc Besson ise yeni filmi DogMan'in prömiyerini Venedik'te yarışma bölümünde yapacak.
Her üç sinemacı da taciz iddialarının odağında yer almış ve #MeToo'nun ardından tepkilerin ve iptal kampanyalarının hedefi olmuştu.
1978'de 13 yaşındaki bir kız çocuğuna tecavüzle suçlanıp hüküm giydikten sonra ABD'den kaçan Polanski, bugüne kadar cezai bir suçla itham edilen tek kişi. Fransız mahkemeleri Besson'a yöneltilen taciz iddialarını defalarca reddetti ve geçen ay da Belçikalı bir aktrise saldırdığı iddiasıyla açılan davayı düşürdü.
Ancak pek çokları için üç yönetmen de geçmişte yaşanmış olumsuz deneyimlerin hatırlatıcısı ve Venedik'teki varlıklarının özellikle internet ve sosyal medyada öfkeli bir tepkiye yol açacağı kesin.
Venedik'in bunu dikkate alması pek olası değil. Festival direktörü Alberto Barbera geçmişte skandalları kucaklamış ya da görmezden gelmişti. En son 2019'da Venedik, Polanski'nin Subay ve Casus (An Officier and A Spy) filmini yarışma bölümünde göstermişti. Film ikinci Jüri Ödülü olan Gümüş Aslan'ı kazanmıştı.
Hollywood Reporter'a konuşan Barbera, Polanski'yi Venedik'in resmi programına dahil etme kararını savundu.
"Polanski davası 50 yıldır tartışılıyor. Bir insanın sorumluluklarıyla bir sanatçının sorumlulukları arasında neden ayrım yapılamadığını anlamıyorum" diyen Barbera ekledi:
Polanski 90 yaşında, çalışan birkaç ustadan biri, olağanüstü bir film yaptı... Bu kariyerinin son filmi olabilir, ancak umarım 105 yaşına kadar film yapan De Oliveira gibi olabilir.
Polanski, The Palace'ın senaryosunu, 1962 yapımı ilk uzun metrajlı filmi Sudaki Bıçak'ı (Knife in the Water) birlikte yazdığı Polonyalı yönetmen Jerzy Skolimowski ve senarist Ewa Piaskowska'yla birlikte kaleme aldı. Film, 1999'un yılbaşı gecesinde İsviçre'deki lüks bir otelde geçen bir kara komedi olarak tanımlanıyor.
Coup de Chance, Woody Allen'ın ilk Fransızca filmi. Dylan Farrow'la ilgili istismar iddialarının yeniden gündeme gelmesiyle Allen, filmleri için ABD'de finansman bulmakta zorlandı. Ancak Avrupalı dağıtımcılar onu desteklemeye devam ediyor.
DogMan, Besson için küresel sahneye dönüş anlamına gelebilir. Caleb Landry Jones'un hayattan yara almış ve kurtuluşu köpeklerinin sevgisinde bulan genç bir adamı canlandırdığı drama, Besson'un 2019 yapımı aksiyon filmi Anna'dan bu yana çektiği ilk film.