Ülkemizde meydana gelen şiddet olayları gün geçtikçe artıyor… Uzmanlar da, toplumda giderek artan şiddet olaylarının halkta kaygı yarattığını, bireylerin kadın-erkek fark etmeksizin yaşadıkları toplumda kendilerini güvende hissetmelerinin önemli olduğunu vurguladı.
Uzman Psikolog Şerife İncirlili Çelik, artan şiddet olaylarının halkı kaygılandırdığını söyledi.
Şiddetin çeşitlenen davranış ve tutumlardan oluştuğunu ifade eden Çelik, “Özellikle bireyin fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik yönden zarar görmesi veya acı çekmesiyle neticelenen tehdit ve baskı unsuru olarak yaşam döngülerinde karşılaşmasıdır” dedi.
Şiddetin, sosyal ve ekonomik dengesizliklerin sebep olduğu ürünlerden sadece biri olduğunu ifade eden Çelik, bu sebeple toplumsal ve siyasal açıdan, yönetimden, gündelik yaşamın sosyal pratiklerine kadar her alanda şiddeti gözlemlemenin mümkün olduğunu dile getirdi.
“Bireylerin kendilerini
güvende hissetmeleri önemli”
Bireylerin kadın-erkek fark etmeksizin, yaşadıkları toplumda kendilerini güvende hissetmelerinin önemli olduğunu belirten Uzman Psikolog Şerife İncirlili Çelik, bireylerin topluma faydalı olabilmeleri için her toplum sisteminin birincil görevinin ve hedefinin güvenlik olması gerektiğini söyledi.
Kontrolsüz göçün ve yapının değişime uğramış olmasının bütünleyen bir tutum ihtiyacını doğurmakta olduğunu kaydeden Çelik, aynı zamanda kontrolsüz teknoloji kullanımının da eğitim yapısı, sosyal beceri algısı ve denetim mekanizmalarının altyapılarının sağlam oluşturulmasının zorunluluk olduğunu vurguladı.
Çelik, “Tüm bu durumların neticesinde toplum bireylerinin kaygı mekanizmaları da benzer vesilelerle tetiklenerek artış göstermektedir” dedi.
Şiddeti uygulayan ile görene karşı devlet yargısının tutumunun, bireylerin algısını tamir edecek vaziyette olması gerektiğinin önemine vurgu yapan Çelik, “Ancak denetim mekanizmaları ve rehabilite mekanizmaları hala bu kaygıya cevap verecek güçte değildir. Çağrı hatlarının güçlendirilmesi, denetimin artması ve eğitim şeklinin tutumsal ve davranışsal içerikte ağırlıkla işlenebilmesi çok önemlidir” ifadelerini kullandı.
“Kendini güvende hissetmeyen birey,
gelecek kaygısı yaşamaya devam eder”
Uzman Psikolog Şerife İncirlili Çelik, yaşadığı toplumda kendini güvende ve dengede hissetmeyen bir bireylerin, gelecekle ilgili kaygılarını rehabilite etmekte güçlük çektiğini dile getirdi.
Çelik, “Bireyin çalıştığı iş yerinden tutun, sosyal yaşam içerisinde şiddet kırıntılarına sıkça maruz kalmak bireylerin özgüvenini, aile birlikteliğini, sağlıklı gelecek yönetme ve karar alıp uygulama mekanizmalarını zamanla yönetemez duruma getirebilir” dedi.
Çelik ayrıca bunun toplumda görmek istenilen en son tablo ve senaryo olduğunu belirtti.
Toplumdaki bireylerde artan ruhsal sorunlar, karar alma mekanizmalarının değişimi, sosyal güvenlik ve özgürlük algısının ülkemizde de istenmeyen tablolara yol açmakta olduğunu ifade eden Çelik, bir toplumun ancak sosyal dengeyle ileriye yön verebileceğini vurguladı.
Çelik, toplumda yer alan rol modellerin, sağlıkçıların, eğitimcilerin, yöneticilerin ve daha birçok denetim mekanizmalarında yer alan saygın kişilerin bu konulara yönelik tutumlarının kararlı ve güçlü bir anlayışta olması gerektiğinin altını çizdi.
“Bireylerin kaygı ve korkularına cevap
veren bir sistem anlayışı gereklidir”
Şiddetin altında barınan birçok patoloji olduğunu ancak en önemli tutumun sosyal devlet anlayışında yer alan yaklaşım olacağını belirten Çelik, toplumda yaşayan bireylerin ‘kaygı ve korkularına’ cevap veren bir sistem anlayışının gerekli olduğunu söyledi.
Çelik, bu nedenle de şiddet ve yönetim ikilisini bir birinden ayırmanın pek mümkün olmadığını vurgulayarak yapılan birçok araştırmanın, şiddet ve kaygı unsurunun ayrılması mümkün olmayan yapışık ikizler olarak değerlendirilmekte olduğunu ifade etti.