Ergenekon bölgesinde bulunan Çanakkale Esirler Mağarası’na yapılan yürüyüş etkinliğinde katılımcılara, Prof. Dr. Ulvi Keser tarafından Çanakkale Savaşı’nın bilinmeyen yönleri ve savaş esnasında esir alınarak, Kıbrıs’a getirilen Türk askerlerinin hikâyeleri anlatıldı, Çanakkale Esirler Mağarası’nın keşfi ve tarihi hakkında bilgi verildi.
Çanakkale Esirler Mağarası, 1916-1920 sürecinde Çanakkale’de esir alınan ve İngilizler tarafından Kıbrıs adasına getirilerek, Gazimağusa’da bulunan Karakol isimli bölgede açılan esir kampında tutulan Türk savaş esirlerinin, Kıbrıs Türklerinin de yardımıyla kamptan kaçtıktan sonra saklandıkları Beşparmak Dağları’ndaki gizli yer olarak biliniyor.
Bu mağarada 3-5 günden 3-5 aya kadar değişen sürelerde saklanan esir grupları daha sonra Akatu (Tatlısu) Boğazı vasıtasıyla Girne sahillerine geçerek, Anadolu’ya gittiler.
Prof. Dr. Ulvi Keser’in verdiği bilgilere göre, esirlerin bu mağarada saklanmalarına ağırlıklı olarak Gönendere, Ergenekon ve Kalavaç köylerinde yaşayan Kıbrıs Türkleri yardımcı oldu.
Mağara, stratejik pozisyonu nedeniyle neredeyse bütün Mesarya Ovasını ve Karpaz Yarımadası’nı kuşbakışı görebilen bir noktada bulunuyor ve doğal özelliği nedeniyle ancak mağaranın ağzına gelindikten sonra fark edilebiliyor.