Sevgili dostum Erkut Şahali dün Meclis’te çam kese böceği ile ilgili bir konuşma yaptı. Adım geçti. Ha bu arada dostum derken, gerçek anlamda dost ve kardeştir benim için Erkut. Hukukumuz çeyrek asırdan eskidir.
Kürsüde benim için Sayın Reşat dediği için, kürsü ağzı ile devam edeyim deyip Sayın Şahali diyeceğim ama ne ağzıma ve kalemime uymaz. O nedenle sevgili Erkut diyeceğim.
Sevgili Erkut bir yıl önce yazdığım, “Bıktım artık çam kese böceği yazmaktan” başlıklı yazıma işaret etmiş ve bir yıl boyunca bu konuda yazı yazmaya cesaret edemediğimi ifade etti. Sanırım dili sürçtü.
Ama madem bir yıldır çam kese böceği konusuna değinmediğim eski tarım bakanı kardeşimin dikkatine gelmişse, birkaç söz söylemek farz oldu.
Misal biz öyle bir ülkeyiz ki, çam kese böceği mücadelesi yapmaktan kaçar, parayı başka yerlere saçar ve ormanların içine ederken, çam kese böceği mücadelesi ile ilgili Posta Dairemiz ilk gün zarfı yayınlar.
Evet yanlış duymadınız. İlk gün zarfı ve pullarımız var çam kese böceği ile mücadele konulu. Pullar üzerinde birkaç tane kuş ve birkaç tane böcek var.
Ülkeye bak! Daha önce yüzde 90’ın üzerinde başarı sağlamış biyolojik ve havadan ilaçlama yapmamak için 5 yıl direnip binlerce ağacın yok olmasının müsebbibi olan hükümetin bir kanadı çam kese böceği mücadelesi ile ilgili pul bastırıyor. Hem de Eylül 2024 tarihli. İşte Erkut Kardeşime komik malzeme.
Gelelim ciddiyete.
Eskilerin deyimiyle şeridi biraz geriye sararsak bu işler yapıldı ve başarılı oldu. Tarım Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı arasında mekik dokuyan Dursun Oğuz, hem Tarım Bakanlığı hem de Maliye Bakanlığı döneminde bu işe tıkaç koydu. Yok böcekle yaparız, yok kuşla yaparız diyerek başarılı olan sistemi durdurttu. Para ayrılmış ama araya pandemi girince, pandemiden dolayı paralar başka yerlere aktarıldı. Bunu bana bizzat kendisi söylemese yalan diyeceğim. Bir başka ifadeyle, “Yapılmalı ama onun için ayrılan para pandemiye kaydırıldı” dedi. Mantıklı. Kimse itiraz edemez. Etmedi de.
“Peki pandemi bitince, o gerekli olan işlem artık gereksiz mi oldu?” diye sormazlar mı?
Sorarlar.
Başka şeyler de sorarlar ama bugün günü değil. Yanlış anlaşılmasın Sevgili Erkut; cesaretten değil, gazetecilik mesleğine olan saygıdan, belgelemeden bazı soruları sormayı ertelemek durumunda kalıyoruz.
Şimdi Tarım Bakanı Hüseyin Çavuş’a yükleniyorlar. Yüklensinler de. Sorumlu o çünkü. Sorumlu ama gücü yok ne yazık ki. O da zavallı, parası yok pulu yok, gerekli olduğunu adı gibi biliyor ama ses çıkaramıyor. Eleştirilere ‘ne diyeceğiz’ diye sorduğunda, Avrupa’da yasak diye komik bile olmayan bir şey söylüyor. Daha iyisini beklerdim doğrusunu söylemek gerekirse. “Paramız yok ne yazık ki” dese daha düzgün bir şey yapmış olacak.
Bu ahali kendi arasında para toplar, o işi de devletin adına yapar artık birçok şeyi yaptığı gibi.
Bu yılki çam kese böceği yazımı Sevgili Erkut Şahali’ye ithaf ederken, çamlarımızın yok olmasına asıl sorumlusu Dursun Oğuz’a hayırlı Ramazanlar, bu konuyu kucağında bulup parasızlıktan baş edemediğini düşünmek istediğim Hüseyin Çavuş’a daha aklı başında danışman dilerim.
Ha bu arada yapmadığınız mücadelenin ilk gün zarfını ile pullarını çıkarmayın, komik oluyor.