BY Genel Sekreteri Özkızan ve Genel Sekreter Yardımcısı Rahvancıoğlu, KIB-TEK hakkında açıklama yaptı
Özkızan: Ülkede sermayenin kontrolünde bir yapı var
Celal Özkızan, Elektrik Kurumu’nda, Ercan ve DAÜ’den farklı olarak kademeli, yıllara yayılan özelleştirme sürecinden bahsedilebileceğini belirterek, bununla mücadelenin de zamana yayılan, sabır gerektiren ve uzun perspektifli bir mücadele olması gerektiğini kaydetti.
Ülkede iktidar denildiğinde hükümetleri düşünmemek gerektiğini söyleyen Özkızan, “sermayenin kontrolünde bir yapının var olduğunu, siyasilerin de bunun bir uzantısı olduğunu” ileri sürdü.
“Emekçinin her gün sömürüldüğü ortamda rejim partilerinin emekten yana karar almak yerine, hala sermaye kesimini küstürmemeyi düşündüğünü” savunan Özkızan, emekten yana, sermayeye karşı siyaset yapmanın normalleşmesi gerektiğini belirtti. Özkızan, “Özelleştirmenin siyasi sıkıntısı şikâyet etme hakkının bile kalmayacak olmasıdır” dedi.
Rahvancıoğlu: AKSA devletten daha güçlü
Münür Rahvancıoğlu ise, AKSA için “büyüyen ur” benzetmesi yaparak, bundan sonraki süreçte AKSA’nın artık dizginlenemeyeceğini savundu.
Kamusal elektrik üretiminin geriletildiği, AKSA’nın ise üretimin yüzde 50’sine kadar yayıldığı bir süreçten bahseden Rahvancıoğlu, bu sürece bakıldığında, AKSA’nın şu an Meclis’te bulunan veya bulunmayan tüm rejim partilerinin katkısıyla hayata geçirildiğini belirtti.
AKSA’ya özel Kamu İhale Yasası’nda değişiklikler yapılmaya çalışıldığını savunan Rahvancıoğlu, “AKSA’nın devletten daha güçlü olduğunu” iddia ederek, “Kimse AKSA kamulaştırılmalıdır diyemiyor” dedi.
Ersoy: AKSA’ya muhtaç değiliz
Umut Ersoy da, AKSA’nın ülkenin elektrik ihtiyacının yüzde 50’ye yakınını karşıladığını, bunun kamu özel ortaklığı başlığı altında özelleştirme olduğunu ifade etti.
Bu modelde elektrik üretmek seçildiği için elektrik faturalarının sürekli arttığını ve sürekli elektrik kesintisi yaşandığını belirten Ersoy, özelleştirmenin sorgulanması gerektiğini kaydetti.
“AKSA’ya muhtaç değiliz… Zenginleşmek için AKSA bize muhtaç” diyen Ersoy, AKSA’ya verilen paranın karşılığında alınan hizmetin eşit olmadığını belirtti.
Bağımsızlık Yolu’nun enterkonnekteye karşı olmadığını, desteklediğini ifade eden Ersoy, “enterkonnektenin iki şebekenin karşılıklı birbirine bağlanması anlamına geldiğini ve karşılıklı alışveriş yapılabileceğini, bahsedilen modelin ise Türkiye’den buraya uzatma kablosu çekmekten bir farkı olmadığını” savundu.
Bunlar da ilginizi çekebilir